Mayıs ayı işsizlik verileri açıklandı. TÜİK, her zaman yaptığı gibi, RTE’yi memnun edecek kısmı, haber bülteninin manşetine çekip gerçekleri diplere atıyor. İşsizlikte- istihdamda  önemli olan, mevsimsel etkileri arındırıp vermektir. TÜİK, bunu yapmıyor mu, yapıyor ama iş, kamuoyuna duyurmaya gelince mevsimsel etkileri gözardı edenini veriyor, Mayıs’ta işsizlik yüzde 8,8’e düştü, diyor. Nisan’dan Mayıs’a artmış görünen 344 bin kişilik istihdamın yüzde 71’i , yani 244 bini tarımdan..Ayrıca 58 bin kişi turizmde, 48 bin kişi de inşaatta iş bulmuş görünüyor…Yani hep mevsimlik işler…Böyle olunca işsizlik Nisan’da yüzde 9 olan düzeyinden Mayıs’ta yüzde 8,8’e düşmüş görünüyor. İşsiz sayısı da 1 ayda 28 bin azalmış gösteriliyor.

Gerçek ne?

Oysa, mevsimsellliği dikkate alan işgücü-istihdam-işsizlik  verileri  ne gösteriyor TÜİK’in? Nisan’da yüzde 9,2 olan işsizlik oranın Mayıs’ta yüzde 9,5’a çıktığını gösteriyor. İşsiz sayısının 2 milyon 619 binden 2 milyon 727 bine çıktığını gösteriyor. Mevsimsel etkileri dikkate alırsanız 1 ayda 108 bin kişi artmış işsiz sayısı. Önceki aya göre yüzde 4’ün üstünde artış demek.

dddd

Kaynak:TÜİK,Mevsimsellikten arındırılmış veriler

Öyle böyle değil, çok sert bir artış bu. Ama sürpriz değil. Unutmayalım ki, Mayıs’tan bu yana sanayi üretimi düşüyor, iç satışlar iyice yavaşladı, eğitim gibi yazın istihdamı azalan sektörlerde işsiz sayısı arttı.

Bu yılın Mayıs ayında ulaşılan 2 milyon 727 işsiz  sayısı , küresel krizin etkisine girilen 2008 yılının Aralık ayı işsiz sayısına yakın. 2008’de içine girilen yoğun işsizlik dalgası 2009 boyunca artarak sürmüştü.

Ağustos işsizi…

Bu veriler, görünen eğilim, son verisi açıklanan Mayıs’tan sonraki aylarda, yani Haziran,Temmuz ve ortasını geçtiğimiz Ağustos’ta işsizliğin sürekli tırmandığını, Mayıs’taki tempoyu koruyorsa, rahatlıkla işsiz sayısının 3 milyonu bulduğunu bize söylüyor.

Mayıs ayının işgücü 28 milyon 723 bin ve her ay 100 bin artma eğilimi içinde. Her ay işgücü piyasasına girenler iş bulamadıkları, hele ki işi olanlar işlerinden çıkarıldıkları taktirde, Ağustos ortasında işsiz sayısının, hem de “resmi” işsizlerin sayısının 3 milyonu bulduğunu söyleyebiliriz.

Ağustos ayında işgücü 29 milyonu geçmişse ve işsiz sayısı da 3 milyonu bulduysa, bu resmi işsizlik oranının çift haneye geçerek yüzde 10,3’ü bulması demektir.  Türkiye, 3 milyonu aşkın işsiz sayısı ile 2009 krizinde Şubat ayında tanışmıştı ve o yılın Nisan ayında işsiz sayısı 3 milyon 254 bini, oranı da yüzde 14’ü bulmuştu.

Tarım-dışı ve genç

Resmi olarak yüzde 9,5’a çıkan işsizlik oranı, tarım dışarıda bırakıldığında yüzde 11,5 olarak kendisini ifade ediyor. Mayıs’ta tarım dışı işsizliğin Nisan’a göre yarım puan, geçen Mayıs’a göre de 1,3 puan arttığını görüyoruz. Bu oranın bazı metropollerde daha yüksek olduğu, geçmiş istatistiklerden biliniyor. Örneğin İzmir’in işsizliği Türkiye ortalamasının her zaman 4-5 puan üstünde seyrediyor. Bu, Adana-Mersin’i içeren Çukurova’nın tarım dışı işsizliği için de böyle. Güneydoğu ise tarım dışı işsizliği yüzde 20’ler gibi dehşet seviyelerde yaşıyor.

Genç işsizliği de alarm veriyor ve geçen mayıs’tan bu yana 1 puan artarak yüzde 17,3’e çıkmış durumda.

dddıBüyük işsizlik

AKP rejimi, 2015 seçimlerine doğru sadece iç siyasi mücadelesinde değil, ekonomide de önemli kan kayıplarına uğramaya başladı. Dışarıdan sermaye girişi bir yılda yüzde 60 azaldı. Sanayi üretimi yerinde sayıyor. İçeride konut, otomobil, beyaz eşya stokları dağlar gibi. İşsizler, bütün bunların sonunda 3 milyonu bulmuş diyebiliyoruz. Bir de, son 4 haftada iş aramadığı için işsiz sayılmayan  2,5 milyon işsiz var kenarda…Onları da katarsanız 5,5 milyon işsizi olan bir memlekette, resmisi yüzde 10’u, gayri resmisi  yüzde 17’yi bulan işsizlik oranı olan bir memlekette , kim, neden işsizlik kabusu yaşatan bir iktidardan memnun olsun ?

Halka inip  anlatmak gerek, işsizliğe neyin neden olduğunu ve nasıl aşılacağını…

 

Written by Mustafa Sönmez