Mustafa Sönmez

Doğu ve G.Doğu’nun 21 ilinde yaşayan 11,5 milyon nüfusa, 2010 bütçesinden harcananlar, bölge insanının ülkenin diğer bölgeleri ile arasındaki büyük farkı pek değiştirmişe benzemiyor. Maliye Bakanlığı’nın bütçe giderlerinin 2010’da 294 milyar TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu, 2009’a göre yüzde 10’a yakın bir bütçe harcaması artışı demek. Ne var ki, bu bütçe harcamaları, ülkenin en az gelişmiş bölgelerine yaramış görünmüyor. 294 milyar TL’lik bütçe harcamasının yüzde 60’ı “merkez”den, ülkenin tüm illerinin yararlandığı varsayılan harcamalar için yapılıyor. Mesela yasamanın, bakanlıkların, yüksek yargının harcamaları, borç faizleri, SGK’ya transferler, “merkez” harcamaları arasında. Geri kalanı, 81 vilayete bölünen 116 milyar TL’lik harcamadan ise 21 Doğu ve G.Doğu ili 22 milyar TL ya da yüzde 19 dolayında pay almış görünüyorlar. Nüfusun yüzde 16’sının yaşadığı bu bölge için bütçeden yüzde 19 pay makul gibi görünüyor, ama kazın ayağı öyle değil.

Bir kere, bu bölge illerinin bütçe harcamalarını, bölge nüfusuna böldüğümüzde kişi başına 1954 TL harcama görünüyor.Diğer 60 ilin kişi başına harcaması 4805 TL. Bu, iki bölge arasında 100’e 40 gibi bir fark demek.

İlk bakışta, Tunceli’de yaşayanların kişi başına bütçeden aldıkları, 6 bin TL ile diğer 60 il ortalamasının üçte bir oranda üstünde görünürken, Hakkari’ninkinin ortalamaya yaklaştığı görülüyor. AKP iktidarının, özellikle Başbakan RTE’nin, zaman zaman bu görüntüyü telaffuz ederek bölgeye “ihsan ettikleri”(!) kaynakları diline pelesenk ettiği malum. Oysa, bu görünütünün detaylarına girildiğinde, işin aslının öyle olmadığı, bütçeden bölgeye harcanmış görünen kaynakların, önceki yıllarda olduğu gibi, 2010’da da ağırlıkla asker ve polis harcamaları için yapıldığı görülüyor. Bölgedeki Kürt muhalefetine karşı yürütülen baskıcı yönetimin asker, polis harcamaları, Hakkari’ye ayrılmış görünen bütçenin yüzde 34’ünü, Tunceli’de yüzde 51’ini, Bingöl’de yüzde 31’ini aştı. Bölgenin 21 ili için ise bu, bölge bütçesinin yüzde 25’ine yaklaşıyor. Oysa, asker ve polis harcamaları, bölge dışı 60 ilin bütçesinde yüzde 11 kadar pay almış görünüyor.

Doğu ve Güneydoğu’ya bütçeden aktarılmış kaynakları yüksek gösteren bir kalem de enerji-sulama yatırımları. Tunceli’ye ,elektrik iletim hatlarına yapılan devlet yatırımları, kişi başına bütçe harcamasını şişiriyor. GAP’ta toprak ağalarını ihya edecek sulama yatırımları için işsizlik fonundan aktarılan ve son 3 yılda 9 milyar TL’yi bulan harcamalar da , bölge halkı için yapılmış gibi görünüyor.

***

Kriz yılı 2009’da, Doğu ve G.Doğu’da resmi işsizlik, Türkiye ortalamasının 5 puan üstüne çıkarak yüzde 19’u bulmuştu. Kentlerde bu oranın yüzde 25’leri aştığı unutulmamalı. Sayılmayan, umutsuz işsizlerle birlikte işsizlik oranının bölgede yüzde 35’lere çıktığı söylenebilir.

2010’da Türkiye genelinde yatırımların arttığı öne sürüldü ve Hazine’ye göre, 2010 boyunca teşvik belgesi alan projelerin yatırım tutarı 44 milyar TL’yi aştı. Peki Doğu ve G.Doğu’ya ne kadar yatırım öngörüldü dersiniz? Sadece 2 milyar TL’lik. Yani nüfusun yüzde 16’sının yaşadığı bu bölgeye , öngörülen yatırımlardan ancak yüzde 5’i öngörülmüştü. Ekonominin toparlandığı iddia edilen 2010, Türkiye’nin üvey evladı, 21 ildeki Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu bölgenin makus talihinde bir değişim getirmiş görünmüyor.

Written by Mustafa Sönmez