Varlığım, yandaş varlığına…(ozguruz.org, 12 Şubat 2017)
O dönemi yaşayanlar anımsayacaktır; 12 Eylül 1980 darbesinin öncelikli icraatlarından biri, darbenin arkasındaki büyük sermaye gruplarının lideri…
Avrupa Birliği’nin, özellikle de Avro alanının Güney üyelerinin kamu borç yükünde düzelme yok, tersine borç yükü son 12 ayda kötüleşmiş görünüyor. Avrupa İstatistik Ofisi, Eurostat’ın önceki gün yayımladığı 2012’nin ilk çeyreği ile ilgili kamu borç yükü verileri, Avro alanı olarak bilinen AB 17’de kamu borç yükünün yüzde 3 artarak 8 trilyon 217 milyon avroya çıktığını ve milli gelire oranının da son 12 ayda 2 puan daha kötüleşip yüzde 88,2’ye çıktığını gösteriyor.
Küresel kriz sonrası, hükümetlerin başvurduğu kurtarma operasyonları ile patlayan kamu açıkları, kamu borç yükünü de büyüttü. AB’nin Maastricht kriteri, bütçe açığı/milli gelir standardını ya da normunu yüzde 3, kamu borç stoku/milli gelir normunu da yüzde 60 olarak belirlemişken, bütçe açıkları yüzde 10’lara , borç stoklarının milli gelire oranı da yüzde 90’a doğru yol alıyor ve bazı ülkelerde çoktan üç haneye ulaşmış durumda.
Eurostat verileri, Yunanistan’ın borç yükünün “Troyka” operasyonları ile azaltılmış olmasına karşın hala milli gelirinin yüzde 132’sini aştığını gösteriyor. Verilerden, Yunanistan’ın son 12 ayda kamu borç yükünün 341 milyar avrodan 280 milyar avroya indiği anlaşılıyor. Buna rağmen, borç belası Yunanistan’ı yeniden Avro’dan kopmaya doğru götürüyor.
***
Son 12 ayda kamu borç yükü en hızlı artanları Portekiz (yüzde17), İspanya (yüzde 13) ve İrlanda (yüzde 12) oluştururken Fransa ve İngiltere’nin de kamu borç stokunda yüzde 8-9’ları bulan artışlar olduğu gözleniyor. İtalya’nın kamu borçları 12 ayda yüzde 4 artışla kalsa da toplamı 2 trilyon avroya yaklaşıyor ve milli gelirinin yüzde 123’ünü aşmış halde. AB’nin iki büyük ekonomisi İspanya ve İtalya’nın kamu borç yükleri, Avro alanı borcunun üçte birini oluşturuyor ve en riskli bölgeler olarak yürekleri hoplatıyorlar. Bu iki ülke de kamu borçlarını çevirebilmek için yüzde 6-7’lik“öldürücü faiz”lere katlanıyorlar.
AB’nin ağır toplarından Fransa’nın kamu borçları 2 trilyon avroya doğru tırmanırken milli gelire oranı da yüzde 89’u aşmış durumda. İngiltere’nin de Fransa’dan geri kalır yanı yok. Son 12 ayda kamu borcu en az artan ise Almanya oldu. AB’nin patronunun da 2 trilyon avro kamu borcu var ama milli gelirine oranı yüzde 82 . Almanya, diğer önemli aktörlerden görece iyi yerde ve borçlanma maliyetini sıfıra yakın faizlerle gerçekleştirebiliyor, yani tuzu kuru.
***
Türkiye’yi AB ile karşılaştırmak gerekirse, arada önemli farklar var. 2001 krizi sonrası IMF-Derviş operasyonları ile izlenen kemer sıkıcı mali disiplin politikalarının AKP döneminde daha da katılaştırılması ile kamu borç yükü yüzde 40’ın hep altında seyrediyor. Cari açık şampiyonluğuna karşın, kamu maliyesi göstergelerinin AB ortalamalarından daha iyi bir yerde olması, Türkiye’ye dış kaynak akışının ve dış kaynaklı büyümenin sürmesini de sağlıyor.
Hem kamu harcamalarını kısan hem özelleştirme ve dolaylı vergilerle kamu gelirlerini sürekli artıran AKP’nin ortaya koyduğu bu kamu maliyesi performansının, ayrılmaz parçası ise baskı rejimi. Mali disipline karşı en ufak toplumsal muhalefeti polis-yargı baskısıyla sindirmeyi AKP rejimi dilediğince yaparken Avrupalı iktidarlar bunu henüz yapamıyorlar. Zurnanın zırt dediği yer burası işte !…