CHP: Taban mı, Fincancı Katırları mı?
Mustafa Sönmez2008 küresel krizinin ardından dünya önemli bir alt üst oluş yaşadı, yaşamaya devam edecek.…
Mustafa Sönmez
Adalet Bakanlığı yakınıyor: Mahkeme artı Yargıtay, bir ceza davası ortalama 1600 günde sonuçlanıyor. Bu, 4,5 yıl demek… Üstelik bu ortalama rakam…Misal; Hizbullah, davası hükümlülerinin dosyaları toplam 10 yılda bile karara bağlanamadı. O yüzden salıverildiler…Demek ki mahkemeleri hızlandırmak gerekiyor… Bu çerçevede; hakim, savcı ve adalet hizmetleri personeli sayısının artırılması, teknolojik donanımı artırmak gerekmiyor mu? Gerekiyor ve bu da bütçe işi. Peki, AKP iktidarı Adalet’e toplam bütçenin ne kadarını ayırıyor ? Adalet, AKP hükümetinin öncelikleri arasında nerede duruyor
Sıkı durun , bütçenin sadece yüzde 1’i adalete ayrılıyor. 2010’yılı 11 ay bütçe harcamalarına göz atınca görüyoruz ki, yapılmış görünen 256 milyar TL’lik bütçe harcamasında polise yaklaşık 12 milyar TL’lik harcama yapılırken adalete verilen bütçe 3 milyar TL bile değil. Yani, 1 adalete, 5 polise…
BÜTÇE HARCAMALARI İÇİNDE
POLİS-ADALET-DİYANET VE KARAYOLLARI,2010/11 AY,Milyon TL,%
Kaynak: Maliye Bakanlığı veri tabanı
Adaletin AKP gözündeki kıymeti harbiyesini anlamak için, ayrılan bütçeyi başka bütçelerle karşılaştırmak da yararlı olabilir. Adalet’in bütçesi Diyanet’in bütçesi kadar…Daha fazla yorum gerekir mi? Başka bir kıyaslama: AKP’nin medarı iftiharı karayolları inşaatına ayırdığı bütçe 8 milyar TL ve adalet hizmetleri için ayrılan kaynakların neredeyse 3 katı…Karayolları, Adaletten 3 kat önemli olabilir mi? AKP’liler için oluyor işte…
***
Türkiye’de 2010 yılı Eylül ayı itibarıyla hakim ve cumhuriyet savcısı sayısı 11.698, diğer adalet personeli sayısı ise 32.345. Özellikle hakim sayısı olmak üzere bu sayılar genel olarak AB üyesi ülkelerdeki ortalamanın altında. Avrupa Etkin Yargı Komisyonu(CEPEJ)’in verilerine göre, 100 bin kişiye düşen hakim sayısı Portekiz’de 18, Hollanda’da 13 iken Türkiye’de 10. Aynı kaynağa göre, ilk derece mahkemelerde açılan ceza davası sayısı Portekiz’de 1364, Hollanda’da 1345 iken Türkiye’deki 2400. Açık olan şu: İş yükü ağır, personel yetersiz.
***
RTE, ancak inşa ettirdikleri “Adalet Sarayları”ndandan sözedip onlarla kasınıyor. 2003 yılı başından 2010 yılı Eylül ayına kadar olan dönemde toplam 79 adalet hizmet binası tamamlanarak hizmete açılmış, ayrıca, 50 adalet hizmet binası tamamlanmış ve açılışa hazır hale getirilmiş ve 24’ünün inşaatı ise devam etmekteymiş. Bina gereklidir elbette ama ya adalet personeli? Çağdaş donanım ? Hakim,savcı adalet personeli..?
Yargılama süreci etkin ve hızlı işleyemiyor, yargıya ulaşabilirlikteki sorunlar var. Özellikle alt-orta gelir grubu açısından. Adalet hizmetlerine erişim kapsamında; gelir düzeyi düşük olan kişilerin adli yardımdan yararlanmasının kolaylaştırılması gerek. Bu amaçla, adli yardıma ilişkin usuller sadeleştirilmeli ve yararlanıcıların kolayca ulaşabilecekleri yol gösterici belgeler ve yardım merkezleri oluşturulmalı. Ama nerede?…
Adil yargılanma hakkı tam olarak yaşama geçirilemiyor, hukuk kurallarının oluşturulmasında çağdaş gelişmeler yeterince takip edilemiyor, hukuk eğitiminde çağdaş standartlara ulaşılamıyor, yargının insan kaynaklarına ilişkin nicelik ve nitelik sorunları ile fiziki ve teknik altyapı eksiklikleri giderilebilmiş değil. Sadullah Ergin türü kafalarla da giderilemeyecek. Adalete, bütçesinde ancak yüzde 1 pay ayıran zihniyetin bu sorunları çözmesi beklenebilir mi?