Istanbul, the flashpoint of Turkey’s crisis and looming (Al-Monitor, January 7,2019) 2019
ARTICLE SUMMARY Turkey’s commercial capital, Istanbul, is in the grips of economic turmoil, which raises…
Yüzde 8,5 büyüme yaşanan 2011’de 77,2 milyar doları bulan cari açık, yüzde 2,5 büyüdüğü bile şüpheli 2012’de 49 milyar dolarda kaldı ancak. Neredeyse büyümemiş bir ekonomi 50 milyar dolara yakın açık verdi. Üstelik, bütün bu rakamların içinde, İran’a ödemeyi altın ihracatı gösteren maskeli balo var… Ama, öyle pişkin bir ekonomi yönetimi var ki, yere çakılmaya rağmen 50 milyar dolarlık döviz açığına neredeyse zil takıp oynayacak…Bakın ne demiş Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “ Bugün itibariyle cari açığı gerek seviye gerekse finansman kalitesi bakımından kısa vadede kırılganlık kaynağı olmayacak bir noktaya getirdik”. Sonra da demiş ki, 2013’te ekonomideki canlanmanın ve finansman imkanlarının artması ile cari açıkta bir miktar artış olabilecek… Düzeltilmiş gösterilen cari açıktaki altın hile-hurdası ne olacak peki ? Bundan hiç bahis yok…Oysa bakın nasıl bir altın maskeleme var…
2012’de 49 milyar dolar gösterilen cari açık, gerçekte 55 milyar dolar. Yani 6 milyar dolara yakın açık, maskelenmiş durumda. Teslim edelim; 2011’de cari açığın 77,2 milyar dolar değil 72,4 milyar kabul edilmesi gerek. Çünkü, 2012’de İran’a ihracat adıyla yapılan ödemenin altını, 2011’de ithal edilmeye başlanmıştı. Yani, hem dış ticaret ve cari açıkta hem de bununla ilgili büyüme verilerinde “altın etkisi”ni dikkate almak gerekir. 2012’de cari açıktaki gerileme 28,3 milyar dolar olurken, bu düzeltmenin 10,5 milyar doları net altın ihracatından geldi. Altından gelen bu etki ayıklandığında, 2012’de cari açıktaki düzelme 17,9 milyar dolara iniyor. Yani 2012’de cari açıktaki her 100 dolarlık düzelmenin 37 doları altın maskesi ile gerçekleştirildi. Böylece, 2012’ye ait başarısız dış ticaret ve büyüme göstergeleri altınla maskelenmiş oldu.
***
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ayakları nihayet yere basmış, 2012 büyümesi yüzde 2,5 olacak, deme basireti göstermiş. Çağlayan, “Geçen yıl için beklediğimizi bulamayacağız. Gaza basalım derken ifade etmek istediğim buydu” demiş. Oysa daha Ekim ayında OVP’ye büyüme hedefi olarak yüzde 3,2 yazmışlardı. Karavana!…Hem de ne karavana; yüzde 2,5 büyüme de altın maskesi ile. Olmayan altın ihracatını, ihracat gibi alıp harcamalara göre milli gelir hesabına taşıyorlar ve gerçeği yüzde 1 çıkacak büyümeyi, yüzde 2,5 gösteriyorlar pişkinler ordusu…
Bakan Çağlayan, bir de demiş ki, “Cari açığın 5, büyümenin 5, enflasyonun 5 olması bizim kaderimiz değil. Şu anda enflasyonu tek hanede tutmuş, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini yakalamış, cari açığın GSYH’sinin, Nisan ayında 2012 GSYH açıklandığında göreceğiz, yüzde 6,5’e düşürebilmiş bir tablo ortaya koyuyoruz.”…
Bakan’ın yüzde 6,5 dediğine, nedense, IMF yüzde 7,5 diyor!..Altın maskesi ile azaltılmışı yüzde 6,5 olarak kabul edilen cari açık/milli gelir kamburu bile, söyler misiniz, bugün hangi ülkede var? Bütün Orta Avrupa’nın ve de Doğu Avrupa’nın ortalaması yüzde 5 !..Yunanistan’ınki bile yüzde 5,8 !..Bunun gelinebilecek en iyi yer olduğunu kabul ettikten sonra, 2013’de yüzde 4-5 büyürüz, haliyle cari açık da büyür, demeye getiriyor, alıştırıyorlar…Yani? Türkiye’nin, cari açık/milli gelir rekoruna kolay kolay kimse yaklaşamayacak.
Sadece dış politikada değil, ekonomide de ülkeyi öyle bir batağa sürüklediler ki, patinajı, çırpınmayı , gelişme diye yuttururken tüm ülkeyi kendileriyle beraber dibe çekiyorlar.Gerçek bu…