Mustafa Sönmez

AKP rejiminin 2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı’nda  “açık edilmeyen” ama programa adeta gömülmüş ana varsayım dolar kuruna ilişkin öngörüler, ya da hedefler. 2010’da 1.50 TL olarak gerçekleşen dolar kuru ortalaması 2011’i nasıl bitirecek. Temmuz’dan itibaren yükselişe geçen ve Eylül ayı içinde 1.90 TL’yi gören dolar kuru, geçen hafta Merkez  Bankası’nın döviz satışları ve başka önlemleriyle ancak 1.82-1.83 TL bandına geriledi. Dolar, yılın tamamında ortalama olarak nereye gelir? İlk 9 ayın ortalaması 1.62 TL. Bu demektir ki, Merkez Bankası Ekim, Kasım ve Aralık aylarında doların 1.82 TL’nin üstüne çıkmasına engel olması halinde, öngördüğü 1.67 TL ortalamaya ulaşacak. Böylece Orta Vadeli Programa gömülmüş dolar kuru hedefinin yıl sonuna kadar ortalama 1.82 TL olduğu anlaşılmış bulunuyor. Peki sonraki yıllar? Program hedeflerinden anlıyoruz ki, gelecek yıl, yani 2012’de ortalama dolar kurundaki artışın yüzde 3,6 da tutulması hedefleniyor ve ortalamanın 1,73 TL’de kalması arzulanıyor. Bu, hedef 2013’te daha da düşürülüp 1.77 TL’ye ve 2014’te de ancak 1,82 TL’de kalsın isteniyor.

Bu dolar kuru hedefleri ile Orta Vadeli Program, bu yıl yüzde 7,5 büyümesi beklenen ekonomide 2012’de yüzde 4, izleyen yıllarda da yüzde 5 ortalama büyüme öngörüyor.

Programın ortalama yüzde 9 büyüme gerçekleştirdiği 2010-2011 döneminde ancak yüzde 10’a indirilen işsizlik oranını yüzde 4-5 büyümede yüzde 10’da tutturacağını iddia etmesi en sorunlu yanlarından biri.

 Dolar kurunu dizginleyebileceğini umut eden OVP’de bu dolar kuru ile yüzde 4-5 büyüme ümit edilirken cari açık için ne öngörülüyor? Şöyle deniyor; “Orta vadeli program kapsamında cari işlemler açığına kalıcı olarak çözüm getirecek yapısal düzenlemelerin de hızlı bir şekilde uygulamaya konulmasına öncelik verilecektir. Bu çerçevede, yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili eylem planı uygulamalarına devam edilecek, kayıt dışılıkla kararlılıkla mücadele edilecek, İhracata Dönük Üretim, Girdi Tedarik ve İhracat Pazarlarının Çeşitlendirilmesi Stratejilerine ilişkin çalışmalar tamamlanacak, İstanbulun Uluslararası Finans Merkezi olması çalışmalarına hız verilecek, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlara devam edilecek ve AR-GE ve yenilikçiliğin geliştirilmesine yönelik programlar etkin bir biçimde uygulanacaktı”…

Peki bunlar uygulanınca nereye gelecektir cari açık/GSYH oranı? . 2011 için yüzde 9,4 gibi dudak uçuklatıcı bir boyuta ulaşılacağı kabul eden cari açık/GSYH oranının, izleyen yıllarda da en fazla yüzde 7’ye gerilemesi hedefleniyor.

Written by Mustafa Sönmez