ABD Merkez Bankası Fed, bir zamandır beklenen Haziran’da faiz artırma kararını Eylül’e ertelemiş gibi. Bu durum, bir zamandır güçlenmekte olan doları gevşetti. Bütün yerel paralar, dolar karşısındaki kayıplarını bir ölçüde telafi etti, TL hariç!…
TL, geçen hafta , Fed’in “Eylül’de gel” sinyaliyle bir ara 2,65 TL’ye kadar indi ama tekrar 2,70’TL yolunda. Neden ayrışıyor TL? Cevap karmaşık değil. Türkiye’nin durumu, emsallerinden hayli kırılgan. Bu hem ekonomik olarak hem politik olarak böyle. Türkiye’ye geçici park etmiş yabancı yatırımcılar, ekonomik kırılganlığı, 7 Haziran bilinmezine kilitli politik riski, Başkanlık sıtmasına yakalanmış RTE’nin yükselip alçalan tansiyonunu ve Irak, Suriye hattındaki uluslararası riskleri de dikkate alarak Türkiye’ye eskisi gibi gelmiyorlar. Sermaye girişleri üçte birden fazla azalmış durumda. Bu da doların fiyatını hep yukarıda tutuyor ve kolay kolay da gevşemeyecek.
Dolar nereye?
Ortalama dolar kuru 2012’de 1.80 TL, 2013’te 1,90 TL, 2014’te 2.20 TL dolayında idi. Bu yılın ilk 4 ayında aylık ortalama kayıp yüzde 3,7 oldu. Bu hızla devam ederse, Aralık sonunda dolar kuru 3,42 TL, yıllık ortalama kur 2,82 TL, yıllık değer kaybı da yüzde 29’u bulur. Bu kaba ve biraz abartılı bir hesap. Daha çok, bir eğilimi görmek açısından okunmalı.
ss
2013 yılı ortalarında , yani dolar kuru 1,80 TL’lerde iken dışarıdan borçlananlar, 2014’te doların 2.20 TL olacağını hesaba katmışlar mıydı? 2015’ilk 4 ayının sonunda 2,70 TL’lik dolar kuru öngörmüşler miydi? Hiç sanmıyorum.
Özellikle RTE’ye ve çevresine biat edenler, 10 küsur yıllık “lüks hayat”ın süreceğini, hazretin “ustalık” devrinde her şeyin daha parlak olacağını umuyorlardı! Ama öyle olmadı. 2013 ortasında şemsiye ters döndü. Şimdi kara kara düşünüyorlar, sırttaki borç yüküyle.

Yandaş borçları…
İki hafta önce yaşandı, okumuşsunuzdur. 15 Temmuz 2014’te şans oyunları lisansını 2,8 milyar dolarlık teklif vererek alan Net Şans – Hitay O.G.G., kazandığı ihaleyi imzalamayacağını açıkladı, 9 milyon dolarlık teminat mektubunu da yakarak…Kurdaki artışları göze alamamışlardı. Talih kuşu, umulduğu gibi kanat çırpmamıştı.
Bu, doların ilk azizliği değil tabii. Esas heybedeki büyük ayvayı yiyenler RTE’nin organik sermayedarı, yandaşlar. 2013 yılında 12,5 milyar dolarlık, 2014 yılında da 6 milyar dolarlık kamu varlığı satıldı, ya da özelleştirildi. Bunları alanlar, çoğunlukla dışarıdan borçlandılar. En büyük borçlanıcılar, “havuz” takımı. Çünkü bu iki yılda en büyük özelleştirmeler, havuzculara satılan enerji KİT’leri oldu. Dağıtım şirketleri, santraller, madenler, Galataport…RTE, bu özelleştirmelere doğrudan müdahil oldu. Özellikle 3. Havalimanı isimli ucube projeyi de üstlenen, Bedaş gibi firmaları alan Havuzcular, dolar 1,80 TL iken attıkları imzaların altından 2,80 TL dolarla nasıl kalkacaklarını kara kara düşünüyor, kurtarılmak üzere de S.O.S. ler gönderiyorlar.
AKP yeniden iktidar olursa, vergilerimiz bunları kurtarmaya gidecek, bu da bilinsin…

Written by Mustafa Sönmez