Fresh currency fears loom over Turkey (Al Monitor, Feb.13,2020)
Turkey’s government has taken fresh steps to keep exchange rates under control as a resurging…
Mustafa Sönmez
21.04.2010, Çarşamba
Anlaşılan, iletişim/imaj ekibi, Başbakan’ın Nisan menüsüne “işsizlik ve emek sömürüsü”nü koymuş. Demişler ki, “İşsizlik sanal de. Her müteşebbis bir işçi alsa bu mesele çözülür de. Emeği sömürüyorsunuz diye çak!..” O da gürlüyor, parlıyor, rolünü oynuyor Nisan vodvilinde. 1 Mayıs’a doğru emeğe oynuyor…
Dönüp demezler mi adama, bizzat sizin devlet verileriniz en büyük emek sömürüsünün sizin döneminizde yaşandığını ortaya koyuyor. Bizzat siz hükümet olarak maaş ve ücretlerini belirlediğiniz yaklaşık 3 milyon kamu işçisinin tarihi sömürüsüne karar veren iktidarsınız, diye…
***
Özel sanayideki sömürüden başlayalım. Toplam sanayide birim ücretler enflasyondan arındırıldığında 2009’da reel ücretlerin yüzde 7,7 gerilediği görülüyor.Önceki yıllarda da sanayi işçilerinin ücretleri, pek de enflasyonun üstüne çıkamamış ve 2006-2009 döneminde reel ücretler yıllık ortalama yüzde 1,5 gerilemiş.
Peki sanayi katma değeri ne olmuş bu 4 yılda ? 2006’da sanayi pastası yüzde 8 büyümüş, sonraki yıl yüzde 6’ ya yakın büyümüş ve 2008’de düşüş başlamış, 2009 krizinde de yüzde 7 küçülmüş. Ama 2006-2009 döneminde ortalama yüzde 2 büyümüş sanayi katma değeri ya da pastası. İşte açık emek sömürüsü ortaya çıkmış bulunuyor. AKP iktidarının son 4 yılında sanayide büyüme, sanayi pastası yüzde 2 artmış, bu büyümeyi sağlayan işçilere bırakın pastadan dilim vermek, reel ücretleri yılda 1,5 azaltılmış. Böylece büyüme yıllarında sömürü azalmazken, 2009 krizinde de reel ücret, ekonomideki daralmadan daha çok geriletilmiş ve krizin yükü iyice, insafsızca çalışan sınıfın sırtına yıkılmıştır.
***
İşverenlere, “emeği sömürüyorsunuz” demagojisiyle çakan Başbakan’a, ücret-maaş artışlarına bizzat karar verdiğiniz s 3 milyon kamu işçileri ve memurlara siz ne yapıyorsunuz, diye sormak lazım. AKP iktidarı, kamu emekçilerinin de arsızca istismar edildiği bir dönem oldu. Harcamalara göre milli gelir tablolarına bakın;
Sayıları 3 milyona yaklaşan kamu işçileri ve memurlara ödenen reel ücret ve maaşlar, AKP iktadarında geçen 2002-2009 döneminde yılda ortalama yüzde 0,9 artmış. Buna karşılık ekonomi aynı dönemde yılda ortalama yüzde 5,2 büyümüş. Yani kamu çalışanları, büyüyen milli gelir pastasından nasiplenememişler. Milli gelir pastasından kamu çalışanlarına 2002’de yüzde 6,8 pay düşerken 2008’de bu pay, yüzde 4,9’a kadar gerilemiş. 2009’da ise, ekonomi yüzde 5 e yakın daraldığı için maaş ve ücretlerin payı yüzde 5,3 olarak gerçekleşmiş. Ama ,AKP iktidarının ilk yılı olan 2003’teki yüzde 6,6’lık düzey, bir türlü yakalanamamış. Kamu çalışanlarının AKP döneminde yaşadığı bu emek sömürüsünde 2008’e kadar IMF’ile AKP iktidarının icra ettiği politikaların omurgasını oluşturan “mali disiplin” prensibi, esas rolü oynadı. IMF’nin , “faiz dışı fazla” hedeflerini gerçekleştirmeye çabalayan iktidar, kamu harcamalarını kısarken maaşları da reel anlamda düşürdü . IMF’siz 2008 ve 2009’da ise hiçbir şey değişmedi; maaş ve ücretler için ayrılan bütçe kaynakları yerinde saydı. 4/C gibi uygulamalarla emek sömürüsü, güvencesizleştirme doludizgin sürdü.
Emek sömürüsü mü demiştiniz? Alın size AKP iktidarı himayesinde, hatta bizzat AKP eliyle icra edilmiş sömürünün daniskası…