Risk sıralamasında Brezilya birinci, Türkiye ikinci(Al-Monitor. 28 Ekim 2016)
ÖZET. Türkiye ekonomik, politik ve jeopolitik riskleri hızla yükselen bir ülke görünümü veriyor. Bu durum,…
Sonbaharda üç haneye ulaşması beklenen enflasyon oranı, şimdiden çok insafsız biçimde yoksuldan zengine gelir transferlerine yol açmış durumda.
Eylülde yıllığı yüzde 20’yi bile bulmamışken altı ayda yüzde 61’i geçen enflasyon, ücret ve maaşlarda 2022 başındaki düzenlemeleri anlamsız kıldı ve reel gelir kayıplarını hızlandırdı. Ücretli çalışanların yanı sıra tarım üreticileri de enflasyon mağduru. Sanayi fiyatları ile tarımsal ürün fiyatları arasındaki makas çiftçiler aleyhine hızla açıldı.
Bankalar ve büyük şirketler ise faizlerin düşük tutulmasından kârlı çıkan kesimler. Yüzde 60’lardaki enflasyon karşısında TCMB’nin politika faizini aylardır yüzde 14’te tutması, kredi kullananlara ve bankalara önemli bir gelir transferine yol açtı. Banka ve şirket kârları ile ilgili kamuoyuna yansıyan borsa açıklamaları, derin bir gelir transferinin yaşandığını ortaya koyuyor.
Türkiye toplumunda uzun bir geçmişe dayanan gelir dağılımındaki adaletsizlik, 2021’de derinleşirken 2022’de bu eğilimin ürkütücü boyutlara ulaşması bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun gelire göre gayrisafi yurt içi hasıla verilerinde 2021’de bozulmanın başladığı görülüyordu. İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı 2020’de yüzde 33,1 iken bu oran 2021 yılında yüzde 30,2’ye geriledi. Geniş tanımla, işverenlerin eline geçen net işletme artığı/karma gelirin payı ise aynı yıl yüzde 49,3’ten yüzde 52,6’ya yükseldi. Bu, net bir gelir transferi ifadesi.
Bu adaletsizliğin 2022’nin yüksek enflasyon koşullarında derinleştiği ilk çeyrek verilerinden gözlemlenebiliyor. 2021 biterken yeniden belirlenen asgari ücret, memur maaşları, emekli aylıkları, yükselen enflasyon karşısında 2022’nin ilk üç ayında hızla aşındılar, reel düşüşler yaşandı ve önümüzdeki aylarda da yaşanmaya devam edecek gibi. Dört kişilik bir ailenin sadece aylık mutfak giderlerinin 6 bin TL’yi (410 dolar) bulduğu şartlarda, 290 dolarlık asgari ücret de öteki maaşlar ve emekli gelirleri de çok yetersiz kalıyor.
Çalışan gelirlerinin temel göstergesi olan asgari ücretin neti, 2021 yılında 2 bin 825 TL idi. Tüketici enflasyonunun özellikle tırmanışa geçtiği 2021’in son aylarında asgari ücretin yetersizliği belirginleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni yıla girerken “jest yaparak” yeni asgari ücretin netini 4 bin 253 TL olarak açıkladı. Bu, yüzde 50,5’lik bir artış demekti.