Ekonomik türbülans yönetimi çatlatıyor (Al-Monitor, 7 Nisan, 2018)
Ekonomi Türkiye gündeminde hızla öne çıkıyor. Mart ayı başında kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in olumsuz raporu ve not…
Mustafa Sönmez
Eylül ayı tüketici enflasyonu yüzde 0,75 olarak açıklandı. Bu, Eylülden Eylüle yıllık yüzde 6,2 enflasyon demek. Eylül’ün son günü açıklanan yüzde 10 dolayındaki elektrik ve yüzde 15’e yakın doğalgaz zamları, tabi ki Eylül enflasyonu içinde yer almadı. Bu iki önemli enerji kaleminin genel fiyat artışına yansımasını önümüzdeki aylarda göreceğiz. Ama Ekim’de de yıllık enflasyonda önemli bir sıçrama olmayabilir. Çünkü Ekim 2010’un bazı (temeli) düşük. Aralık sonuna geldiğimizde ise yıllık tüketici enflasyonunun en iyi ihtimalle yüzde 8 olması, böylece hedeflenen enflasyonun üstüne çıkması mümkün. Ama bu, elektrik ve doğalgaza yapılan, bugüne kadar da ertelenmiş zamlara yenileri eklenmeyecek anlamına gelmemeli. Çünkü, ithalata dayanan , doğalgaz(elektrik) ve ham petrolde, dışarıda yaşanmış büyük fiyat artışları, anında içeriye yansıtılmamış, biriktirilerek ertelenmiştir. Devamı ise gelecektir.
Kaynak: TÜİK, TÜFE veri tabanı
Zamları, artık tutulmaz kılan en önemli öğelerden biri de TL/Dolar kurunda hızlı artış. 2010 Eylülünden 2011 Eylülüne TL, dolar karşısında yüzde 20 değer kaybedince, ithal enerjinin maliyetini kamu maliyesinin sırtına yıkmanın, daha fazla sineye çekmenin şartları kalmadı.
Dünyada ham petrol, doğalgaz ve kömürde son iki ay itibariyle fiyatlar az-buz artmadı. 2009-2010 döneminde Avustralya kömür fiyatları yüzde 40 arttıktan sonra 2010-2011 fiyat artışları da yüzde 25’i aştı. Ama içeride kömür fiyatları ilk yılda da yüzde 5’lerde tutuldu. Demek ki, kömürde henüz yapılmamış ciddi bir zam var.
Yine ham petrol fiyatlarının son iki yılda yüzde 15 ve yüzde 41 oranlarında artmasına karşın, benzin, mazot, LPG, tüp gibi petrol ürünlerinin içerideki fiyatlarının dış fiyat artışlarının gerisinde kaldığı görülüyor. Bunlara bağlı olarak pompa ve ulaşım fiyatlarında da birikmiş zamlar var. Dolmuş, servis, taksi ücretlerine zam uzakta değil.
Ortalama bir ailenin sadece doğalgaz, elektrik ve ulaşım gideri, 660 TL’lik asgari ücretin yüzde 54’ü demek. Elektrik zam kararnamesinin, sokak aydınlatması üstünden tüketiciye bindirdiği yüke, bir takım muafiyetleri nasıl budadığına, Doğu ve Güneydoğu, Doğu Karadeniz bölgelerinin göreli düşük tarifelerindeki pozitif ayrımcılığı nasıl rafa kaldırdığına, burada değinmiyoruz bile (*)
***
Bu arada, doğalgaz ithalatı için anlaşmalar yapan ve bu ürünü Enerji Kurul’u EPDK’nın belirlediği fiyatlarla satan Botaş kamu kurumunun ekonomik olarak ciddi zaafiyete uğratıldığından söz etmemiz gerekir. Biriktirilen, ertelenen zamların Botaş’ın mali yapısında nelere yol açtığına bir örnek: 2009’da 18 milyar TL, 2010’da 17 milyar TL brüt satışı olan Botaş’ın karlılığı 2009’da yüzde 19 iken 2010’da yüzde 3,2’ye kadar indi.
Doğalgaz, elektrik ve ham petrolde ertelenmiş zamlara start verilmesi, haneleri olduğu kadar sanayi ve hizmet sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Zincirleme olarak, yapılmış elektrik ve doğalgaz zamları, sanayiye ve hizmet sektörüne, oradan da tüketiciye yansıyacak elbette.
Güz yağmurlarına, ertelenmiş zamlar eşlik edince kara kış erken basacak. Bunun yaratacağı memnuniyetsizliğin sokaklara yansıması da kaçınılmaz…
(*) Elektrik zam kararnamesinin içerdiği diğer yükleri, Elektrik Mühendisleri Odası, ayrıntıları ile açıkladı. Detaylar için bkz: emo.org.tr