TÜİK’in gelir dağılımı araştırmalarının bir türevi de yoksulluk araştırmaları. Dünkü yazımda, TÜİK’in paylaşılan gelirinin tesbitinde güvenilmez bir yöntem kullandığından bahsetmiştim. O güvenilmez veriler, yoksulların sayısının, yoksulluk oranının saptanmasında da yanlışlara sevkediyor ve kamu oyuna hem eksik,yanlış yoksulluk bilgileri, hem de eksik yoksullaşma oranları vermeye götürüyor. Bakın, neler nasıl eksik ve yanlış gösteriliyor, hem de yoksulluk gibi yakıcı bir konuda.

EKSİK GELİR, EKSİK YOKSUL

Hatırlamakta yarar var; TÜİK, gelir dağılımı araştırmalarını, deneklerin gelir beyanına göre yapıyor. Farklı sınıflar, ücretli, işveren, kendi hesabına çalışan…hane reisleri hem esas işlerinden elde ettikleri gelirleri, hem de farklı gelir (kira,faiz vb.) türünde eve giren gelirleri beyan ediyorlar. TÜİK, bu örneklemden elde ettiği gelir dilimlerini en yüksekten en düşüğe sıralıyor ve oradan en ortadakine “medyan gelir” diyor. Mesela TÜİK’in bulgularına bakarsak bu, 2012 yılında  kişi başına yıllık 9 bin liraya yakınmış. Yani ayda 746 TL.

TÜİK’E GÖRE AYLIK MEDYAN GELİR VE YOKSUL GELİRİ, SAYISI

Yıllar

Yıllık Medyan

(Ortadaki)Gelir TL

Aylık

Ortadaki Gelir,TL

Yıllık

Yoksul

Geliri(*)

Aylık

Yoksul

 Geliri(*)

Yoksul

(bin Kişi)

Yoksul

 Oranı,%

2006

4.703

392

  2 822

   235

  16 932

25,0

2007

6.027

502

  3 616

   301

  15 589

22,8

2008

6.291

524

  3 775

   315

  16 381

23,7

2009

6.996

583

  4 197

   350

  16 806

23,8

2010

7.377

615

  4 426

   369

  16 746

23,5

2011

8.082

673

  4 849

   404

  16 390

22,6

2012

8.955

746

  5 373

   448

  16 602

22,6

(*) Ortadaki(medyan) gelirin yüzde 60’ı, yoksul gelirinin tavanıdır.Yoksul sayısı bu gelirin altındakiler.

TÜİK, yaygın yoksul saptama tanımına bağlı olarak bu en ortadaki (medyan) gelirin yüzde 60’ının altını yoksulluk sınırı kabul ediyor .Örneğin 2012 için yoksulluk sınırı yıllık 5 373 TL, aylık olarak da 448 TL kabul ediliyor. Dolayısıyla bu sınırın altında kalan nüfus yoksul nüfus sayılıyor ve toplam nüfusun ne kadarının yoksul olduğu sonucuna ulaşılıyor. 2012 için bu sayı 16,6 milyon ya da nüfusun yüzde 22.6’sı imiş. 2006’da sayı 17 milyon ve o tarihteki nüfusun yüzde 25’i imiş. Böylece AKP iktidarının son 6 yılında yoksulluk oranının neredeyse 2,5 puan , yoksul sayısının da 500 bin azaldığını görmekteymişiz !…

Görüleceği gibi, beyana göre elde edilen gelirler, saklanan kazançlardan dolayı eksik sıralanınca, medyan gelir de komik rakamlara gelmekte ve yoksul sayısı da ona göre, olduğundan az gösterilmektedir. Uzağa değil, 2012 yılına gidelim, Türkiye’nin en ortasındaki grubun gelirinin  aylık 748 TL olması size makul geliyor mu? Asgari ücretin 800 TL’ye yakın olduğu şartlarda nüfusun ağırlığı asgari ücretli gibi bir algı makul müdür? Sakatlık buradan başlıyor; bu gelirin yüzde 60’ını aldığınızda da yoksul dediğin aylık geliri 448 TL insan olarak tarif edilmiş oluyor. Sayı da tabi ki 16,6 milyon, oran olarak da nüfusun ancak yüzde 23’e yakını bu tanıma girmiş oluyor.

YAŞAM KOŞULLARI

TÜİK’in gelir ve paylaşımı ile, oradan hareketle yoksulluk sınırı ve yoksul sayıları ile ilgili verileri ciddi çapaklar, eksikler içerirken, deneklere yaşam koşulları ile ilgili sorduğu sorulardan gelen bulgular, bir başka Türkiye tasviri yapıyor. Anketi yanıtlayan ailelerin yüzde 40,6’sı konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar olduğunu beyan etmiş. Demek ki evlerin neredeyse yarısı bakımsız. Yüzde 47’ye yakını oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadıklarını bildirmiş.

Hanelerin önemli borç yükleri olduğu ortaya çıkıyor. Yüzde 61,3’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları olduğunu beyan etmiş. Hem de konut kredisinden filan kaynaklanan borçlar değil bunlar. Tatil yapabilecek kadar gelirleri var mı Türkiye’deki hanelerin? Yüzde 86’ya yakını “evden uzakta bir haftalık tatili” ancak hayal edebiliyormuş. Hanelerin yüzde 62’ye yakını  “beklenmedik harcamalarını” ve yüzde 79’a yakını  “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etmişler.
TÜİK anketinde ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranını saptamak için belirlenmiş 9 madde var. Ne sıklıkta et yiyorsunuzdan ne sıklıkta giysi yeniliyorsunuza kadar çeşitli sorular… Bunlardan en az 4 tanesini karşılayamayan ya da mahrum olanlar “maddi yoksun” diye tanımlanıyorlar ve bunların 2011 yılında oranı yüzde 60,4 iken 2012 yılında da çok değişmemiş yüzde 59,2 olarak hesaplanmış. Bir de böyle yoksulluk tanımı var ve ,evet, maddi yoksun oranı yüzde 60!..

AKP Türkiyesi’nin gerçek yüzü daha çok burada ortaya çıkıyor.

Written by Mustafa Sönmez