Suriyelilere 40 milyar dolar harcandı mı? (Al Monitor, 2 Kasım 2019)
Ekim ayı başında Türkiye’nin ABD ile tartışmalı bir konsensüs içinde Suriye sınırını geçerek başlattığı askeri…
Türkiye’de kamuflajı itinayla yapılan göstergelerden birinin işsizlikle ilgili olduğunu bilmeyen yok. Tanımları bilmeden, işsizliğin gerçek boyutu kavramak da mümkün değil. Bir kere 15 yaşın üstünde olduğunuz halde, işgücü piyasasına çıkıp iş aramış değilseniz, siz baştan işgücü , dolayısıyla iş sahibi ya da işsiz sayılmıyorsunuz. Mesela eli ayağı tutan 11,4 milyon kadın, “ev kadını” oldukları için, işgücü sayılmıyorlar, dolayısıyla işsiz de sayılmıyorlar. Kazara bunların dörtte biri işgücü piyasasına çıksa, Türkiye, en yüksek işsizliğe sahip ülkeler olarak bilinen İspanya, Portekiz, G.Afrika gibi ülkeleri siler geçer. 15 yaşın üstündeki erkeklerin neredeyse dörtte üçü işgücü piyasasına çıkarken kadınların ancak yüzde 31’i işgücü piyasasında. Bunu baştan belirtmek gerekiyor. Gelelim, işgücü piyasasına çıkıp da işi olmayan, dolayısıyla “işsiz “ sayılanlara.
RESMİ İŞSİZLER
TÜİK, her ayın ortasında 2 ay öncesine ait “resmi işsizliği” açıklıyor. Ağustos 2013 için işsizlik oranı yüzde 9,8 olarak duyuruldu. Bunu tek başına alıp mesela 1 yıl önceyle kıyaslarsanız 1 puan artış var ki, hiç az değil. Sayı olarak, 12 ay önce 2,4 milyon işsiz var iken 1 yıl sonra, bu sayı 2,8 milyonu bulmuş. Yani 400 bin kişi “resmi” işsizler arasına katılmış. Ancak, esas kamuflaj altındaki işsizleri, yarı-işsizleri dikkate alırsanız, sorunun gerçek boyutu ortaya çıkıyor. Çünkü, TÜİK, anket yaparken, “Bölgede iş bulunmadığına veya bölgede kendisine uygun iş olmadığına inandığı ya da nereden iş arayacağını bilmediği için iş aramayıp, ancak iş başı yapmaya hazır olduğunu belirten kişileri” işsiz saymıyor. Bunlara “ümidi kırıklar” deniyor. Aslında işsiz bunlar, ama iş aramaktan sıtkı sıyrılmış, sorarsanız da iş varsa çalışırım, niye çalışmayayım, diyor. Peki sayıları? Az buz değil tam 2,1 milyon. Yani “resmi işsizlerin dörtte üçü. Bunları da eklerseniz, bir anda işsiz sayısı 4,9 milyonu aşıyor. Ancak, bitmedi…
EKSİK İSTİHDAM…
Resmi ve sayılmayan işsizlerin yanında, bir de “eksik istihdam” denilen, yalan-yanlış işi varmış görünenler var ve bunlar artma eğiliminde. Haftada ancak 40 saatlik işi olan ve bulursa daha fazla çalışmak istediğini belirtenler Ağustos 2013 itibariyle, 595 bini bulmuş. Oysa 1 yıl önce bunların sayısı 400 bin imiş. Demek ki, haftada 40 saatin altında işle idare edenlerde yüzde 50’ye yakın artış var. Bir de iğreti çalışanlar var. Bunlar geçici de olsa bir işe giren ama hep kalıcı bir iş arayan, mevcut işiyle geçinemediği için ek iş arayışında olanlar. Bunlara “yetersiz istihdam edilmişler” deniyor. Bu iki kategoridekilerin toplamı 1 milyon 76 bini bulmuş durumda. 2012 Ağustos’una göre sayıları 350 bin ya da yüzde 44 artmış bu yarı-işsizlerin…Bunlar da gerçek işsizler içinde sayılır bir anlamda.
Dolayısıyla, resmi işsizleri, iş aramadığı için işsiz sayılmayanları ve iğreti işte tutunmaya çalışanları alt alta yazarsanız, gerçek işsiz sayısı 6 milyonu geçiyor. Bu, aslında resmen ilan edilen yüzde 10’a yakın işsizliğin bir kat fazlası, yüzde 20 işsizlik demek…
KÂBUS GİBİ…
Ağustos ile birlikte tarım,turizm,inşaat sektörlerindeki mevsimsel iş imkanları daralır ve izleyen aylarda işsizlik oranları tırmanır. Bu yıl da öyle olacaktır.
Eylül ayından itibaren resmi işsizlik yüzde 10’un üstüne çıkacaktır. Geçim sıkıntısı arttıkça, enflasyonun gerçek olanı başını kaldırdıkça, haneye para getirme ihtiyacı, buna bağlı olarak da işgücüne dönüşüp iş arama ihtiyacı daha da artacaktır.
Bu arayışa karşılık, ekonomideki gidişat iş, istihdam vaat etmiyor. Hükümet, bütçe imkanlarını seçim konjonktüründe riske edip istihdama yönelse de bu, yılda kamu istihdamını 80-90 bin artırmaktan öteye gidemiyor. Bu kadarlık kamu istihdamı da 3 milyona merdiven dayamış resmi işsiz kitlesine pek bir derman olmuyor.
Derman, büyümede. Ama büyüme, iki yıldır ancak yüzde 2-3’lerde tutunmaya çalışıyor hem de büyük cari açık verme pahasına. 2014’te dış kaynak girişi iyice azalınca, bu oranları gerçekleştirme, dolayısıyla işi olanların işini korumaları bile kolay olmayacak. Resmisiyle, gerçeği ile işsizlik, AKP rejiminin önümüzdeki dönemde en büyük kâbusu olacağa benzemektedir.
Kaynak:TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi veri tabanı(*)Resmi işgücüne, sayılmayan işsizler eklenerek oluşturuldu.