Mustafa Sönmez

Dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağı internet , doludizgin hayatımızda. Binlerce akademik, ticari, devlet, ve serbest bilgisayar ağlarının birbirine bağlanmasıyla oluşan bu teknolojik yeniliğin sivil yaşama girişi çok yeni ve radyo,TV ile karşılaştırıldığında çok erken. Düşünün, radyo,tv ve İnternet’in bulunuşundan 50 milyon kullanıcıya ulaşmak için geçen süre incelendiğinde; radyo için 38 yıl, televizyon için 13 yıl iken, İnternet için sadece 5 yıl beklendi.
İnternet’in bize ilk gelişi 1994 ve sivil kullanıma açılışı 2000’lerin başları. Şimdi de ulaşılan abone sayısına bakalım: 2003 yılında sadece 18 bin 604 geniş bant internet abonesi bulunmaktayken, bu sayı 2005’te 1 milyon 590 bini, 2010 yılı üçüncü çeyreği itibariyle de 8 milyonu aşmış bulunuyor.


Kaynak:Bilgi ve Teknoloji Kurulu

En sonuncusu, 2010 yılı Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre hanelerin yüzde 41,6’sı internet erişim imkânına sahip. Bu oran 2009 yılının aynı ayında yüzde 30’du. Aynı oranın AB’deki ortalaması yüzde 50’ye yaklaşıyor. Bu, Türkiye’nin AB ortalamasından uzak olmadığı anlamına geliyor. ADSL yüzde 73,3 ile hanelerde kullanılan en yaygın İnternet bağlantı türü.

***
Bilgisayar ve internet kullanımında da erkek-egemen bir görünüm var. Araştırma sonuçlarına göre 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve İnternet kullanım oranları sırasıyla erkeklerde yüzde 53,4 ve yüzde 51,8, kadınlarda yüzde 33,2 ve yüzde 31,7.

Peki, Türkiye’de İnterneti ne sıklıkta kullanıyoruz ? Ankete göre, her beş bireyden üçü her gün İnternet kullanıyor. İnterneti halkımız yüzde 63 ağırlıkta evinden kullanıyor. İşyerleri yüzde 31,6, İnternet kafe yüzde 20 paya sahip. Bilgisayar ve İnternet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu, bekleneceği gibi, gençler, yani 16-24 yaş grubu. Doğal olarak en yüksek bilgisayar ve İnternet kullanım oranı yüksekokul, fakülte ve üstü mezunlar arasında.

Sınıfsal olarak internet kullanımına bakıldığında patronlara yakın oranda ücretli sınıfın da internet kullandığı görülüyor. Patronlar arasında bilgisayar ve İnternet kullanım oranları sırasıyla yüzde 69,2 ve yüzde 67,8 iken, ücretli ve maaşlı çalışanlarda yüzde 62,6 ve yüzde 60,5. Aynı oranlar işsizlerde ise sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 48,2 olarak belirlenmiş.

Soru: İnternet en çok ne için kullanılıyor ? Cevap: e-posta için kullanılıyor
İnternet kullanan bireylerin yüzde 72,8’i e-posta göndermek-almak, yüzde 64,2’i sohbet odalarına, haber gruplarına veya çevrimiçi tartışma forumlarına mesaj göndermek, anlık ileti göndermek, yüzde 58,8’i haber, gazete ya da dergi okumak, haber indirmek, yüzde 55,7’si mal ve hizmetler hakkında bilgi aramak, yüzde 51,2’si oyun, müzik, film, görüntü indirmek ya da oynatmak için İnterneti kullanıyorlar.

İnternet, alışverişte de kullanılıyor. Bu kolaylığı kullananlar henüz yüzde 15 ama artacak. İnternet üzerinden mal veya hizmet siparişi veren ya da satın alan bireyler yüzde 24,3 oranı ile en fazla giyim ve spor malzemeleri almış görünüyorlar. Bunu yüzde 23,8 ile elektronik araçlar, yüzde 19,3 ile ev eşyası, yüzde 15,2 ile seyahat bileti alma, araç kiralama, yüzde 13,3 ile gıda maddeleri ile günlük gereksinimler izliyor.

İletişim devriminin çok önemli bir buluşu olan interneti istersek demokratikleşme, kendi kaderimizle ilgili karar süreçlerine katılma, bunun için etkin bir biçimde örgütlenme yolunda kullanabiliriz. Teknoloji bize bunun potansiyel imkanını sunuyor. Ama aynı teknoloji, internet üstünden kitleleri kontrol altında tutma, yanlış enforme etme, pasifize etme, yozlaştırma, uysallaştırmanın imkanını da muktedirlere, hakim güçlere veriyor.

Her teknoloji gibi hayatımıza iyice giren interneti nasıl kullanacağımız kendi elimizde.

Written by Mustafa Sönmez