AVM avanaklığı ve Taksim Gezi
Gezi Parkı’na, yok öyle şey, olur mu canım ve benzeri tüm kıvırtmalara rağmen, AVM yapılacak…
Soma faciası ile maden işçilerinin köle ücretleri ortalığa saçılıp dökülünce, nihayet, bu ülkede işçilerin kaç on-paraya çalıştırıldığı da anlaşıldı!.. Nihayet, AKP rejimindeki “mucizevi” büyümenin nimetlerinin ücret-maaşla geçinenlere değil, bir avuç inşaat, finans rantiyesine ve rekabet gücünü işçinin aşırı sömürülmesinden alan sermayedarlara yaradığı kafalara dank etti. Hâlâ anlamayan varsa, bizzat resmi verilerle bunu sergileme zamanı.
Büyüme ve ücretler
AKP rejimi ve yandaşlarının hiç itiraz edemeyeceği veriler kullanacağım. Bilindiği gibi Kalkınma Bakanlığı, yani eski DPT’den dönüştürülen bakanlık, her yılın kalkınma programını hazırlar. İşte 2014 programının 134. sayfasında, kamu işçileri, özel sektör işçileri, memurlar ve asgari ücretlilerin, net reel gelirlerindeki artışlar, yani enflasyondan arındırılmış ücret ve maaş artışları yer alıyor. Onları alıp bir kenara yazalım ve 2005’den 2013’e ortalamalarını alalım. Bir sütuna da “mucizevi büyüyen “ Türkiye ekonomisindeki büyüme oranlarını alalım.
Büyümedeki artış yıllık yüzde 4,4’ü bulurken memur, işçi, asgari ücretlinin acaba yıllık gelir artışı ne olmuş? Ya da şöyle soralım; ekonomideki büyümeden çalışan sınıf nasiplenebilmiş mi?
Sayıları yaklaşık 500 bini ancak bulan ve çoğu Türk-İş sendikalarında örgütlü kamu şçilerinin reel ücretleri
(*)Net ücret ve maaşlardaki reel artış, Kalkınma Bakanlığı,
2014 ProgramıTablo II/17,s.134’den alınmıştır 2005-2013 döneminde her yıl artmak bir yana yüzde 0,2 ya da binde 2 azalmış. Yani, çoğu ulaştırma, belediye, sulama, enerji, madencilik gibi işkollarındaki kamu işçileri, AKP döneminde, milli gelir artışından nasiplenmek bir yana, yoksullaşmışlar.
Geliyoruz, esas gövdeye, özel sektörde çalışan işçilerin durumuna. SGK, özel sektör işçisi (kayıtlı)sayısını 11 milyon olarak veriyor. Bunların 5 milyon kadarının “asgari ücretle” çalışan olduğunu Maliye Bakanlığı’nın muhtasarla ortaya çıkan vergi dökümlerinden anlıyoruz. Asgari ücretin üstünde eline para geçen özel sektör işçilerinin, 2005-2013 döneminde ücretleri enflasyon karşısında yılda ortalama binde 1 artmış,o kadar. Ama gelin görün ki, milli gelir pastası aynı dönemde yılda yüzde 4,4 artmış.Yani büyüyen pastadan, o pastanın gerçek üreticisi işçiler pay alamamış. Asgari ücretlilerin ise 9 yılda net reel asgari ücretleri yüzde 2,6 artış göstermiş, ama milli gelirdeki artışın yine 2 puan gerisinde kalmışlar.
Memurlar
Sayıları 2,5 milyonu bulan memurların ise net maaşları yılda yüzde 4,1 artmış görünüyor. Bunun alt ve orta sınıf memurlar için geçerli olduğunu söylemek ne kadar mümkün? Ama sonuçta, memurların, milli gelirdeki artışa yakın reel maaş artışı olduğunu söylüyor Kalkınma Bakanlığı…
TÜİK, Türkiye’de ücret-maaş ile geçinenlerin sayısını 16,3 milyon olarak veriyor. Bu, iş sahibi nüfusun üçte ikisi demek. Bunların en az 2-3 milyonu kaçak, yani sigortasız çalıştırılıyor. Maliye Bakanlığı, asgari ücretle çalıştırılıyor gösterilenlerin sayısını 5 milyon olarak bildiriyor. Ama orada vergi-prim kaçırma hilesini dikkate alarak asgari ücretli sayısını 3 milyona indirelim. 2,5 milyon memuru da düştüğümüzde en kalabalık gövde olarak özel sektör işçilerinin, büyümeden hiç de nasiplenemediklerini ve AKP’li yıllarda açıkça yoksullaştıkları çok açık.
Yoğun sömürü
AKP rejimi, sadece asgari ücretin genel seviyesini ayarlayarak genel ücret düzeyini bir yere getirmiş. Ama genel ücretler, zaten asgari ücretten çok yüksek olmadığı için, işçiler büyümenin nimetlerinden yararlanamamış.
Bu politikanın, inşaat başta olmak üzere iç pazara dayalı hizmet ve bazı sektörlere, ihracatçılara maliyet avantajı sağladığı ve bu kesimlerin yoğun bir sömürüyü sendikasız-grevsiz, güvencesiz AKP rejiminde tepe tepe gerçekleştirdikleri ortada.
Soma’daki vahşet, sadece Soma’da değil; Türkiye’nin birçok yeri Soma… Bunu devletin resmi verileri itiraf ediyor zaten…İşçilerin iliklerine kadar sömürüldüğü bir dönemi “büyüme” diye yutturdular, “vicdansızlığı” saklayarak…(19 Mayıs 2014 Sözcü)