YENİ KİTAP : TÜRKİYE’DE İŞ DÜNYASININ ÖRGÜTLERİ VE YÖNELİMLERİ TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD, TİM, TUSKON, TİSK…
(Arka kapaktan)Neredeyse hemen hergün medyada bu kısaltmalarla yar alan iş dünyası örgütleri, kimleri temsil ediyor,…
Mustafa Sönmez
“İstanbul’u satmak” hem de dibini kazıyarak satmak, AKP’nin son ihtirası, tutunacağı son dal. Seçim beyannamesinde İstanbul’a iki uydu şehir, 3. köprü, yeni bir tüp geçit, Galata ve Haydarpaşa’da kruvaziyer limanlar, yeni bir havaalanı, sağlık kampüsü vb. yatırım vaatlerine yer veren, bunlara bir de “çılgın kanal projesi” mavrasını ekleyen RTE’ye seçmen, Türkiye’nin İstanbul’dan ibaret olmadığını, nüfusun yüzde 83’ünün İstanbul dışında yaşadığını hatırlatmayacak mı?
Daha bu haliyle, İstanbul ile Doğu ve Güneydoğu illerinin arasındaki gelişmişlik farkı dudak uçuklatan boyutta. TÜİK’in en son yayınladığı milli gelirin illere göre dağılımında bu uçurum bir daha teyit ediliyor. 2008 itibariyle, İstanbul’un Türkiye milli gelirindeki payı yüzde 28’e yaklaşırken, en yakınındaki Ankara’nın payı yüzde 8,5, Bursa ve çevresi ile İzmir’inki yüzde 6,5 dolayında. Milli gelirde en düşük paylar ise yüzde 1 ile Van ve çevresindeki 3 ilin. Diyarbakır-Urfa alt bölgesi milli gelirde yüzde 1,7 pay sahibi görünürken Mardin ve çevre 3 ilin payı da yüzde 1 dolayında. Bu uçurum, kişi başına gelirde daha net görülüyor.
2008’de Türkiye genelinde kişi başına gelir 9 bin 300 dolar olarak saptanırken, İstanbul’un kişi başına geliri, 14 bin 500 dolar. Bu, İstanbul’un, Türkiye ortalamasının yüzde 56 üstünde bir milli gelir payına sahip olması demek.
Kaynak:TÜİK,Bölgesel Milli Gelir veri tabanı
İstanbul’un, sanayi üretimini taşıdığı Kocaeli ve Bursa dolaylarında kişi başına gelir 13 bin dolar iken, en az gelişmiş bölge olan Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’de kişi başına gelirin 3 bin 500 doları bile bulmadığı görülüyor. Bu, kişi başına gelirde İstanbul ile Van bölgesinin arasında 1’e 4’ten fazla bir fark olduğunu ortaya koyuyor. Durum, Ağrı, Diyarbakır, Mardin ve çevre illeri için de aşağı-yukarı aynı.
Bu dehşetli çarpıklığın, bu insafsız farkın sonucunda, Türkiye, kişisel gelir adaletsizliğinin yanı sıra, bölgesel eşitsizlikte de OECD birincisi.
Gelişmiş ve gelişmekte olan 30 küsur ülkenin üye olduğu OECD’de, bölgesel adaletsizlikte Türkiye birinci sırayı alırken, ikinciliği Meksika ve Slovakya paylaşıyorlar. Avrupa’da Polonya, Macaristan, Asya’da da G.Kore bölgesel eşitsizlikte dikkat çeken ülkeler. Bölgesel dengesizliği en aza indirmiş ülkeler ise İsveç ve Japonya;devamında da Avustralya ve Finlandiya var…
Bölgesel uçurumu daraltmak, Kürt sorununun çözümüne katkı yapacak, barışa giden yolu açacak bir hedef, aynı zamanda. Oysa İstanbul rantına şehvetle göz diken AKP için, uçurum muçurum, barış marış teferruat!…
Düzeltme: 29 Nisan tarihli yazımda, İstanbul ve İstanbul’un muhtelif illere birlikte yatırımlarının 2009 sonu harcama rakamlarını eksik işlediğimi, okurlarımdan Övünç Özgen saptamış. Kendisine teşekkür ediyorum. 16 milyar dolarlık İstanbul projelerinin ancak yüzde 27,8’i gerçekleşmiş durumda. Düzeltilmiş tabloyu ve yazıyı web sitemde bulabilirsiniz. .