Ters Şeritteki Ak faşizmin Ömrü?
Dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliğinin ardından, Türkiye’nin toplumsal satranç tahtasındaki taşlar yeniden şekil aldı.…
Türk lirasının 2021’in sonlarına doğru doludizgin değer kaybettiği, dolar fiyatının 18 TL’ye dayandığı koşullarda sürpriz bir biçimde devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması 24 Mart itibarıyla üç ayını doldurdu ve üç aylığına yatırılan mevduatlara vaat edilen ödemeler başladı.
Üç ayın sonunda ortaya çıktı ki KKM, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin uygulama başlangıcında ifade ettiğinin aksine Hazine’ye ağır bir yük getirdi. İlk üç ayda toplanan mevduat, gerçek kişilerden şirketlere uzanan katılımcılarla 591 milyar TL’yi buldu. İlk katılımcılara yapılacak ödemelerin Hazine’ye ağır yükler getireceğinin, ödenecek örtülü faizin ağırlıkla vergi mükelleflerinden çıkacağının anlaşılmasıyla vergi mükelleflerinden gelen tepkiler de büyüdü. Verginin faiz olarak ödenemeyeceği, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılması gerektiği de ses getiren görüşler arasında.
KKM “buluşu” dolar/TL kurunun ürkütücü boyutlara tırmandığı aralık sonlarında gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz alerjisinin sonucu olarak, enflasyon yükseliş eğilimindeyken Merkez Bankası politika faizlerinin Eylül 2021’den başlayarak indirilmesi, dövizi de fırlattı. Yüzde 19’luk politika faizi dört ay içinde 5 puan indirilerek yüzde 14’e kadar geriletildi. Buna karşılık yükselme eğilimi içindeki enflasyon karşısında TL birikimi olanlar hızla bir “güvenli liman” olarak dövize yöneldiler ve eylülde 8,4 TL olan dolar fiyatı 21 Kasım’da 11 TL’yi, 20 Aralık’ta da 17,5 TL’yi gördü. 21 Eylül ile tavan yapılan 20 Aralık arasında dolar fiyatındaki artış yüzde 108 gibi ürkütücü bir boyutu bulmuştu. Toplam mevduatların yüzde 71’i döviz mevduatı olarak tutuluyordu.
Dövizdeki bu tırmanış nereye gidiyor sorusu endişe ile sorulurken 20 Aralık’ta Erdoğan sürpriz bir uygulamayı topluma duyurdu. Türk lirası birikimi olanlar, dövize geçmek yerine yeni başlatılacak olan kur korumalı mevduata katılırlarsa üç aylık vade sonunda kur ne kadar getiri sağlarsa, aynısını Hazine garanti ediyordu. Mevduat yatırılacak bankalar yıllık yüzde 17 olarak belirlenen faiz öderlerken döviz getirisinden eksik kalan kısmı Hazine mevduat sahibine ödemeyi taahhüt ediyordu. Böylece dövize hücuma gerek kalmayacaktı. Döviz üç ayda ne getiri sağlayacaksa, TL’de kalanlara yada dövizini bozup TL’ye geçerek KKM’ye katılanlara Hazine bu getiriyi garanti ediyordu.
KKM uygulamasının açıklamasının ardından, kamu bankalarının da döviz satışına geçmesi ile 20 Aralık’ta 18 TL’yi görmüş olan dolar fiyatı sert bir düşüşle ertesi gün 13 TL’ye indi. KKM’nin start verdiği 24 Aralık’ta ise 11,4 TL’lik bir dolar fiyatı vardı.
KKM önce yerleşik gerçek kişiler içindi. Ancak katılım tatmin etmeyince tüzel kişilere-şirketlere de vergi istisnası teşvikiyle açıldı. Yine yetmedi, bu kez yurtdışında yerleşik yurttaşlar kapsama alındı. En son yabancı şirket ve bireylere de davet çıktı.