Mustafa Sönmez

İtalya’nın notunu kıran uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin “TL Notu”nu ‘BB’den ‘BBB-’ye, “Yatırım Yapılabilir” seviyeye çıkardı,  “BB” olan döviz cinsi kredi notunu ise değiştirmedi.
Haberi önce Bloomberg verdi, Reuters ve diğer ajanslar flaşlayarak aktardılar. Önce TV’ler, haberi  hemen müjdeleyerek duyurdular. Haberi veren sunucular abartılı bir sevinç içindeydiler. Haber üst üste tekrarlandı. Kanallar, dolduruşu hızlandırdı. Anında borsada alımlar hızlandı ve endekste yükseliş yüzde 5’i aştı. Dış kaynak akacak, döviz ucuzlayacak yorumu üzerine, döviz satışı başladı. Dolar 1,80’lerden 1.76 TL’ya indi. Daha sonra ne mi oldu? Yorumlar gelmeye başladı medyaya. Heyecan yapmayın arkadaşlar, TL cinsi başka, döviz cinsi başka, dediler…Bu, biraz hayal kırıklığı yarattı. Borsa indi, döviz tekrar yukarıya çıktı ama bu arada olanlar oldu, birileri yine voliyi vurdu. Medya, vurguna bilerek ya da bilmeyerek çanak tutmuş oldu.  

***

Not ile ilgili hükümet üyelerinin yorumları ve medyanın kamuoyuna takdimleri ise evlere şenlik görünümdeydi. Hükümetin “duygusal” ekonomi bakanlarının hepsi, “yetmez ama sevinçliyiz” diyorlardı. Haberin, ertesi gün yazılı medyada birinci sayfadan verilişi ise tam derslikti.  Yandaş medyanın hali malum. Zaman, “Büyüme rekoru kıran Türkiye’nin kredi notu nihayet yükseltildi” derken Sabah, “Ekonomide Türk Baharı” başlığını atıyordu. Yeni Şafak’ta haber, “Sıfırcı Hoca borsayı uçurdu” biçiminde yer alırken, Star. “ABD ve AB krizle uğraşırken Türkiye ‘not’ta sınıf atladı” diyordu. “Merkez medya” sayılan kategorideki gazeteler de haberi “suya tirit”, daha çok, ajanstan kopyala-yapıştır yaparak vermişti. Yandaştan daha yandaşlar da yok değildi. Milliyet, “Avrupa’yı kıskandıran not”, Hürriyet, “Piyasalar notu sevdi”, Vatan, “Türkiye’nin notu artıyor” başlıklarıyla haberi veriyordu.

Yandaşı, sözde “yandaş olmayanı” ile haberin altındaki gerçeği tam manasıyla okuyucuya anlatan, sapı samandan ayırabilen ne yazık ki çok azdı.  Yazılanlarda doğrularla yanlışlar, sapla saman iç içe geçmişti.

Herkesi iğnelerken çuvaldızı kendimize, Cumhuriyet’e batırmaktan kaçmayalım. Not artırımının ne anlama geldiğini, ne olup ne olmadığını araştırarak vermesi gereken Cumhuriyet, ne yazık ki, ajanstan geldiği biçimiyle haberi verdi, dahası iki farklı şeyi tek başlıkta birleştirdi, “İtalya’ye eksi, Türkiye’ye artı” biçiminde başlık atarak, moda deyimle, diğer gazetelerden “Ayrışmayı” başaramadı.

***

İlginç bir boyut da zamanlamayla ilgiliydi. Fitch ve Moody’s ile birlikte üçüncü büyük derecelendirme kuruluşu olan S&P’nin, Türkiye’de ofis açmak üzere SPK’ya başvurusu vardı. Tam da faaliyet izninin çıktığı sırada ve ofis açılışından bir gün önce, böyle sansasyonel bir karar anlamlıydı.

TL cinsinden not artışı, evet, yabancı yatırımcıya bir tavsiye ama her şey demek değil. S&P, sıcak paracılara şu mesajı veriyor not artırımıyla: TL cinsi devlet kağıtlarına, borsaya yatırımınızı –eskiye göre- tavsiye ederiz. Doğrudan yabancı sermayeye de, eskiye göre Türkiye daha yatırım yapılabilir bir ülke, mesajı veriliyor. Buna karşılık döviz cinsi not artırılmadı. Yani ihraç edilen Eurobond’lar için, Türkiye’ye döviz kredisi veren bankalara,  eski notun (BB) değişmediği, Türkiye’nin, Guatemala, Endonezya, Makedonya, Ürdün, Kosta Rika, Filipinler ve Mısır ile aynı kümede olduğu hatırlatıldı.

 Peki, S&P’nin bu yeni notlaması yatırımcı için ne ifade eder?

1-     Çoğu yatırımcı, derecelendirme kuruluşlarından en az ikisinin tavsiyesini dikkate alırlar. Yani S&P’nin notu yetmez, diğer iki kuruluştan birinden daha not artışı gerekir.

2-     Yatırımcılar, yerel para kadar döviz cinsinden nota da bakar, kur riskini ihmal etmezler. Dahası, sadece derecelendirme kuruluşlarının notlarına bakarak yatırım kararı vermezler. Onu dikkate alırlar, ama mesela IMF, OECD gibi kurumlarının raporlarına, kendi istihbarat raporlarına da bakarlar karar alırken.

3-     Yatırımcılar için sizin notumuz kadar, diğer alternatif ülkelerin notu da önemli. Başkalarının notu sizinkinden, artışa rağmen yüksekse, niye sizi tercih etsinler? Türkiye’nin üstünde, notu daha yüksek bir dizi yükselen ülke var. 

Bir bardak notta fırtına estirilir borsa şişirilir ve  döviz aşağı bastırılınca, yine birileri, tabi ki öncelikle nottan haberdar edilenler, voliyi vurdu. Bilgi kirlenmesi ve medyadaki sağlıksız haber ve yorum aktarılışının da bu sonuçta sorumluluğu, tabi ki var. Özellikle ekonomi kanallarındaki ekran yüzlerinin daha sorumlu davranması, daha objektif, soğukkanlı, sağduyulu sunuş yapması çok önemli.

Written by Mustafa Sönmez