Türkiye’nin tartışmalı ve çelişkili büyüme rakamları(Al-Monitor, 5 Nisan,2017)
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri takviminde belirttiği gibi 31 Mart’ta Türkiye’nin son çeyrek, dolayısıyla 2016…
Mustafa Sönmez
“Gençlerimiz iş arıyor.İşverenlerse iyi yetişmiş çalışan bulmakta zorlanıyor”. İkide bir duyduğumuz bu klişe cümle, pek de Türkiye gerçeğine uymuyor. Neden mi? İyi yetişmiş, meslek lisesi mezunu 300 bin kişi işsiz ve iş arıyor da ondan. Meslek liselilerden 100 bin fazla, yani 400 bin de lise mezunu işsiz var. Böylece cebinde lise ve meslek lisesi diploması olan 700 bin işsiz gençten söz ediyoruz. Gelelim, liseden sonra nice sınav barajlarını aşıp üniversiteye kapak atan, en az 4-5 yıl dirsek çürütüp üniversite-yüksek okul bitirip mezun olan ama iş bulamayanlara. Bunların sayısı da 2010 Ekim itibariyle 500 bin. Böylece, diplomalı işsiz olarak tanımlayabileceğimiz eğitimli, diplomalı işsiz sayısı 1 milyon 200 bine ulaşıyor.Yani, toplam resmi işsizlerin yüzde 40’ından fazla bir diplomalı işsiz kitlesinden söz ediyoruz!…
Onca yıl okul okuyan genç iş bekliyor, onca yıl, bin bir fedakarlıkla çocuğunu okutan, lise, meslek lisesi, hatta üniversite mezunu yapan aile, çocuğuna iş bekliyor…Bekliyor da bekliyor.
Düz liselerin eğitim kalitesi malum. Çocuklara işe girmelerine yarayacak pek bir formasyon kazandırılamıyor. Çeşitli üniversitelerin fakültelerinden, yüksekokullarından mezun olanların da bu kalitesiz eğitimle ne kadar beceri kazandığı sorgulanmaya değer. İyi de, sanayiye, bilişim sektörüne, hatta turizme mesleki bilgilerle donatılmış eleman yetiştiren meslek liselerinden mezunlar, yani mesleği olanlar, eskilerin deyimiyle “altın bileziği olanlar”, nasıl iş bulamıyor? Nasıl meslek lisesi mezunu olup da iş arayanların sayısı 300 bin kişiyi buluyor?
***
Bu 300 bin kişiye iş imkanı sunulamazken bir de meslek liseliliği özendiren çabalar var. Ortaöğretimde dokuzuncu sınıftan sonra mesleki teknik liseler ile genel liseler arasında geçişlere imkan veren esnek bir yapıya geçildi. Amaç, düz liselilerin, isteyen olursa, meslek lisesine geçiş imkanı vermek. Ne kadar yönelim var bilinmez, ama ortada 300 bin meslek liseli işsiz mezun dururken, bu okula yöneliş nasıl cazip hale gelsin ? Liseli bir genç, liseli olarak da mezun olsa, meslek lisesini bitirerek de işgücü pazarına çıksa, iş bulamıyor. Bunlardan tam 700 bin işsiz var işgücü pazarında.
Bütün bu diplomalı işsizlik gerçeği ortada duruyorken, hele ki, meslek lisesi mezunu, dolayısıyla meslek sahibi 300 bin genç ortada iş beklerken , İş yaratmak yerine, “Mesleksizlik” sorununu gidermek iddiasıyla adeta proje üstüne proje yaratılıyor. Bunlardan biri Çalışma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan “İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı” …15 Temmuz 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konuldu. Konuldu da, ne işe yaradı? Bir de Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, İŞKUR ve TOBB işbirliğinde uygulanan “Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri” projesi kapsamında 81 ilde faaliyet gösteren 111 adet endüstri ve meslek lisesinin makine ve teçhizat altyapısının güçlendirilmesi ve öğretmenlerinin hizmet içi eğitimden geçirilmesini öngören bir proje var. Amacı, hem örgün eğitimin kalitesinin artırılması hem de meslek edindirme kurslarının düzenlenmesi… Projeler tamam da, ne oluyor? Ortadaki 300 bin meslek lisesi mezununa iş bulunamazken yenilerini piyasaya süreceksiniz de ne olacak?
300 bin meslek liseli işsiz piyasada iş beklerken, devlet büyükleri, mevcut meslek liselilere, hatta üniversitelilere neden iş bulamıyoruz sorusu ile yüzleşmek yerine, sanki aranan kan bulunamıyormuş gibi işgüzarca, beyhude işlere koşuşturuyorlar.
Sıcak para morfinmanı sanayinin neden istihdam yaratmadığı, çalışmaya hazır hem de meslek sahibi olan onca genç, diplomalı onca liseli ve üniversiteli varken, onları görmezden gelip, “mesleksizlik” gibi abartılı sorunlara yönelmek, gerçeklerle yüzleşmekten kaçmak değilse, nedir?
400 bin liseli, 300 bin meslek liseli, 500 bin üniversiteli iş bekliyor, iş…