Mustafa Sönmez

İzmir’de seçim arifesinde, AKP adaylarını bile tedirgin eden CHP’li belediyelere dönük  operasyonlar, ister istemez, “Neden İzmir?” sorusunu sorduruyor ama, cevap o kadar zor değil: İzmir, AKP’nin bükemediği ve hazmedemediği bir bilek…

İzmir, 12 Haziran’da 26 milletvekili seçecek. Öteden beri, muhafazakarlığa mesafeli duran İzmir’de son 35 yılın politik analizi, İzmir’in merkez solun en önemli ve istikrarlı kalesi olduğunu gösteriyor. 1973 ve 1977 seçimlerinde, CHP, İzmir’de sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 53’e yakın oylar aldı. İzmir seçmeni, 1983 seçimlerinde bile Halkçı Parti’ye yüzde 37.5 oy vererek ANAP’ın önüne geçirdi ve Ankara ile İstanbul’un yapamadığını yaptı. 1987’de, CHP ve DSP’nin oy toplamı yüzde 45’e yaklaşmakla birlikte ANAP ile  DYP’nin oy  toplamını geçemedi. Aynı şey, 1991 ve 1995’te de oldu ama, 1999’da durum değişti ve Ecevit DSP’sine  yüzde 40’ın üstünde oy çıktı. Aynı seçimde CHP oyları ise yüzde 10 barajının altında kaldı.

Kaynak:TÜİK, 200.Yerel seçim sonuçlarıdır.

İzmir, 2001 krizinden büyük darbe yedi. İflaslar, işsizlikler seçmeni derinden yaraladı ve 2002 seçimlerinde, 1999’da yüzde 40 oy alan DSP’ye  yüzde 2’nin altına oy çıktı. Aynı yıl, CHP ise İzmir seçmeninden yüzde 29 oy alırken merkez sağ, İzmir’de çöktü ve DYP ile ANAP, baraj altında kaldı. Uzanların Genç Parti’si ise İzmir’de yüzde 17,5 oy alarak ilgi çekti ama 2007’de bu oy oranı yüzde 7,5’a geriledi. 2002 seçiminde İzmir’den yüzde 17 oy alan AKP, 2007’de oylarını yüzde 30’un üzerine çıkardı. Ama 2009 yerel seçimlerinde oy oranını artıramadı , hatta 1 puan geriledi. CHP ise 2009’da patlama yaparak, 1977’deki gibi, yüzde 50’nin üstünde oy oranına ulaştı.

Tarihsel olarak kapitalizmin en erken geliştiği, tarımın pazara en erken açıldığı ve işçileşmenin en erken yaşandığı İzmir, bugün de çalışma çağındaki nüfusun emek ağırlıklı olduğu bir metropol(*).

Kaynak:TÜİK,Hanehalkı İşgücü veri tabanı

Türkiye milli gelirinin yüzde 6,5’unu üreten ve kişi başına geliri 12 bin dolara yaklaşan İzmir, AKP’nin neoliberal icraatından pek nasiplenemedi. Hem tarımda, hem sanayi ve ticarette üretici yanı öne çıkan İzmir, İstanbul rantı odaklı büyümeyi hep eleştirdi. Kamu gelirlerine verdiği katkının çok altında kamu yatırımı, harcaması alan İzmir, hep üvey evlat muamelesi gördüğünden şikayetçi oldu. 15 yaş üstü 3 milyon nüfusunun yüzde 30’u ücretli, yüzde 10’a yakını işsiz olan İzmir’de emekliler de yüzde 12 gibi önemli bir paya sahip. Bu anlamda, İzmir profilinde emek, yüzde 52’lik ağırlığa sahip. Çalışan sınıf bilincinin Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğu İzmir, “yaşam tarzı”na da çok duyarlı ve neoliberal-tutucu AKP’nin dayatmalarına en cesur tepkileri gösteren bir metropol olarak biliniyor .

Neden İzmir? İşte bundan. Hem yüksek sınıf bilinci , hem laik, yaşam tarzına müdahaleyi sineye çekmeyen bir duruşun toplamıyla, şişik egolu AKP’yi çileden çıkarıyor.

AKP’nin yapacağı bir şey yok. Tehditlere, komplolara rağmen CHP, bu seçimlerde de İzmir’den  yüzde 50’nin üstünde oy alacak  gibi görünüyor.

* Detaylarla ilgilenenler, editörlüğünü Deniz Yıldırım ile Evren Haspolat’ın yaptığı , “Değişen İzmir’i Anlamak, Phoneix Yayınları, 2010”a bakabilirler.

Written by Mustafa Sönmez