Büyüme yüksek, güven ve gelir adaleti düşük (Al Monitor, 28 Şubat 2022)
Dünya ve Türkiye ekonomisi Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle hem siyasi hem ekonomik yeni bir türbülansa maruz…
Mustafa Sönmez
23 Ağustos tarihli Zaman Gazetesi’nin arka sayfasında 6×30 ebadındaki bir reklam, dikkatlerden kaçmadı. Reklam, otomotiv firması Oyak Renault’a aitti. Zaman’a reklam vermeme konusundaki duruşuyla bilinen Renault da belli ki, olan bitenden etkilenmişti … Ordu Yardımlaşma Kurumu, OYAK’tan Fethullahçı Zaman’a reklam muslukları açılmıştı demek ki…Medyafaresi isimli portal, yıllık reklam anlaşması yapıldığını yazdı. Bir süredir, “askeri vesayet”i sonlandırdığını caka satarak duyuran AKP’nin, OYAK ile ilgili tasarruflarının ne olacağı merak ediliyor.
Bilirsiniz, OYAK, 1961’de 27 Mayıs darbesinin ardından kuruldu ve subayların ayrıcalıklı sigorta kurumu oldu. Kendi ifadeleriyle, “OYAK, üyelerine, T.C. Anayasası’nın öngördüğü sosyal güvenlik sistemi kapsamında ve ana sosyal güvenlik kurumundan (SGK) ayrı güvenceler sağlamaktadır”.
Bugün sayıları 260 bini bulan OYAK üyeleri, SGK şemsiyesinin yanında bir de OYAK şemsiyesine sahipler. Asker emeklileri, bir maaş da OYAK’tan alır ve OYAK üyeleri, ehven şartlarda konut edinme, ucuz kredi sağlama gibi başka hizmetlerden yararlanır. 2010 sonunda OYAK’ın özkaynakları 12,2 milyar TL’yi, aktif toplamı 14 milyar TL’yi bulmuş durumdaydı.
OYAK deneyiminin dünyada pek örneği yok. Askerlerin küçük birikimlerini kapitalist üretimde sermayeye dönüştürüp elde edilen kardan yararlandırmak, onları, kapitalizmle göbek bağıyla bağlamak, doğrusu başarılı bir deneyim oldu. 1970’lerde benzer yapılar MEYAK adı altında memurlar için, İYAK ile işçiler için denendi ama başarılamadı, hatta memur kesintileri çarçur edildi.
***
OYAK’ın gelir kaynaklarını, görevdeki daimi üyelerin maaşlarından her ay kesilen yüzde 10 aidatlar ile geçici üyelerin (yedek subaylar) maaşlarından her ay kesilen yüzde 5 aidatların yanında OYAK varlıklarının işletilmesinden , yani holdingten gelen karlar oluşturuyor.
1960 sonrası otomotiv, kimya, gıda, çimento gibi sektörlere yaptığı yatırımlarla ülkenin “Haki Holding”i durumuna gelen OYAK , bir sermaye grubu olarak bugün yaklaşık 29 bin kişiyi çalıştırıyor ve 50’ye yakın iştiraki bulunuyor.
OYAK iştiraklerinden Ataer Holding, özelleştirilmeden satın alınan Erdemir Grubu’ndaki iştirakleri vasıtasıyla yassı çelikte tekel durumunda. Fransızlarla ortak OYAK Renault ve Mais, otomotiv pazarında önemli pay sahibi. OYAK, en önemli çimento yatırımcısı ve Adana, Mardin, Ünye, Bolu, Aslan , Birçim , Aslan Beton ile sektörün hakimi. Omsan, lojistik sektöründe faal. Ayrıca, kağıt, tarım ilaçları, gıda, inşaat, savunma, enerji alanlarında da yatırımları var OYAK’ın. 2001 krizinde Oyakbank’a sahip olan, sonra bu bankayı Hollandalı ING Bank’a satan OYAK, 2010 yılını 22 milyar TL ciro ve 4 milyar dolar ihracat ile kapamıştı. 2009 krizinde vergi öncesi karı 1 milyar TL olan grup , 2010’da yüzde 80 artışla karını 1,8 milyar TL’ye çıkarmıştı.
***
Kimilerine göre, AKP rejimi, askerin bu “ayrıcalıklı” sistemine katlanamıyor. AKP, İş Bankası, Akbank, TOBB gibi 17 kuruluşun özel sandıklarını SGK’ya katma çalışmalarını sürdürüyor. 110 bin prim ödeyeni ve 90 bine yakın emeklisi olan bu özel sosyal sigortaların belli bir zaman içinde SGK’ya entegrasyonu, kazanılmış hakları koruma vaadiyle sürdürülürken OYAK ile ilgili de bazı planlar yapılıyor.
OYAK’ı da varlıklarıyla birlikte SGK’ya katmak üstüne zihin ekzersizi yapanlar, bunu, askeri vesayetin bakiyesini temizlemek diye değerlendiriyorlar.
AKP’de bir kesim ise böyle bir tasarrufa girişmek yerine, OYAK Holding’i biata zorlayıp AKP rejimine uyumunu sağlamanın daha doğru olacağı düşüncesinde. Bir tür rehin alma…Bu cenah, yatırımlara dönük müdahalelerin, neoliberal AKP’ye yakıştırılamayacağını, özellikle dış yatırımcıları ürküteceğini savunuyor.
Bekleyelim bakalım, AKP rejiminde, “Filler Savaşı”nın akçalı tarafında neler olacak…