İstanbul Havaalanı koronavirüs kurbanı (Al Monitor, 22 Nisan 2020)
Koronavirüs salgınından küresel ekonomi büyük zarar görürken salgından ilk ve en ağır darbeyi havacılık sektörünün…
” Bitmemiş inşaatlar da dahil olmak üzere kamu binalarına devletin imkanlarıyla ‘Evet’ afişleri astılar. Bugüne kadarki seçimlerde hiç bu kadar kamu imkanı kullanılmamıştı. Eşit koşullarda bir kampanya olmuyor. Kesenin ağzmı iyice açtılar. Çünkü iktidar ‘Hayır’ çıkacağının farkında. ‘Hayır’ oyları, yüzde 60’ları bulabilir. ” Böyle konuşuyordu, ana muhalefet partisi CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Yerli-yabancı bütün gözlemcileri hayrete düşüren şey, 16 Nisan referandumu için “Evet” yönünde yapılan propagandanın niceliksel boyutları… “Hayır” yanlılarına dönük insafsız ve hukuksuz bir devlet baskısıyla paralel giden ve ağır bir ses ve görüntü kirliliği yaratan bu “orantısız yarış”ta, harcamanın kaynakları da merak ediliyor elbette.
AKP rejiminin devletin örtülü-açık, bütün kaynaklarını kullandığı ve bununla ilgili hiçbir hesap verme kaygısı olmadığı açık. Devlet kaynaklarına, belediye kaynakları da eşlik ediyor, kamusal medya, TRT ve Anadolu Ajansı da. Ama en çok da AKP ile organik bağı olan sermaye gruplarının Parti’ye destekle yaptıkları harcamalar…
“Evet”için, AKP oligarkları kesenin ağzını Saray’ın talimatıyla alabildiğine açmış görünüyorlar. Milyonlarca lira, “Parti” üstünden kullanılıyor daha çok. “Parti devleti” için partiye “hibe” olarak aktarılan, kayıtlı-kayıt dışı kaynaklar, su gibi harcanıyor.
Bir kısmı medyayı da elinde tutan AKP oligarkları, “Hayır”ın üstün gelmesiyle, Rejim ile kurdukları ve çoğu devlet ihalesinden oluşan “Saadet zinciri”nin kopmasından da endişeliler ve en az Saray kadar “Evet”e oynuyorlar. Kim bunlar?
Holding bünyesindeki medyayı “Evet” için seferber edenlerin başında, “Havuzcular”diye bilenen ve rejim yanlısı Sabah-ATV medya grubunu finanse eden konsorsiyum var. Bunların ortak finansmana katılması ile ilgili tapeler 25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturması dosyasında yer alıyordu. Bu konsorsiyumu oluşturan oligarkların elinde şu an, 3. havalimanı projesinden, çeşitli otoyol ve enerji santrallerine kadar milyarlarca dolarlık iş var.Konsorsiyum oligarkları şunlar: Limak, Cengiz, Kolin, Kalyon, MNG…Bunlardan ilk 4’ü, Dünya Bankası’nın 35 milyar dolarlık proje olarak adlandırdığı 3.Havalimanı’nda ortak olmanın dışında Türkiye’nin en geniş elektrik dağıtım şirketlerini de Özelleştirme İdaresi’nden kaptılar. İstanbul’un Avrupa yakasının elektrik dağıtımını yapan Bedaş, Anadolu’nun önemli bir kısmına elektrik satan Uludağ, Çamlıbel, Akdeniz, Meram isimli şirketler, bu oligarklara ait.
Kazandıklarının bir kısmını medya harcamaları ile Saray rejiminin emrine sunan bu inşaat baronları, parti devletinin de en önemli sponsorları olarak biliniyorlar.
Medya koluyla rejimin yanında olan isimlerden biri de Ciner Grubu. Habertürk gazete ve televizyonları,Show TV ile rejimin yanında olduğu bilinen Ciner’in daha çok enerji , madencilik, liman işletmeciliği üstünden devletle işleri bulunuyor.
Saray’a sadık medya gruplarından Akşam’ın sahibi Ethem Sancak, devletten satın aldığı BMC Otomotiv ile silah sanayisinden pay alırken medyasıyla sadakatini sürdürüyor.
Milliyet gazetesi ve Futbol Federasyonu Başkanlığı üstünden rejimin”Evet” kampanyasına omuz veren Demirören Grubu, desteğine karşılık payını emlak ve enerji pazarından alıyor.
Rejimin pek barışık olmadığı geleneksel büyük sermaye örgütü TÜSİAD yönetiminde iken Saray saflarına katılan Doğuş Grubu patronu Ferit Şahenk, sahip olduğu NTV medya grubu üstünden Saray’a hizmet verirken özelleştirmeden birçok şirket aldı, metrolar inşa etti ve hala Karaköy’deki yap-işlet-devret modelli Galataport liman kompleksinin yapımını sürdürüyor.
Medyanın en büyüğü Aydın Doğan Grubu ise Saray’a tam biat etmese de , rehin alınmış, korkutulmuş olarak tüm gazete ve TV kanallarını daha çok Evet için kullandırtıyor.
Medya yatırımı olmamakla birlikte, TÜSİAD’ın ağır topu iken sessiz ve derinden Saray ile saf tutan bir diğer önemli grupSabancılar .Türkiye’nin en büyük bankalarından Akbank’ı da ellerinde tutan grubun özellikle enerji yatırımları ile rejime yanaştıkları biliniyor. Enerjisa firması İstanbul Anadolu yakasının yanı sıra, Ankara ve Çukurova elektrik dağıtım işlerini Özelleştirme İdaresi’nden aldı. Grubun ayrıca, yap-işlet-devret yöntemiyle çok sayıda elektrik santralı yatırımı var ve rejim ile çok barışık biliniyor.
Saray’ı inşa eden grup olarak bilinen Rönesans, özellikle Rusya’daki işleri ile biliniyor ve rejime sadakati büyük gruplardan.
“Havuz konsorsiyumu” öncesinde yedi yıla yakın Sabah-ATV’ye patronluk yaparak AKP’ye medya desteği veren Çalık, rejimin bir diğer büyük oligarkı. Çoğu inşaat ve enerji sektörlerinde faaliyeti olan Çalık’ın Türki Cumhuriyetlerde de birçok yatırımı bulunuyor.
Kamu-Özel İşbirliği diye bilenen yöntemle icra edilen “mega projelerde” adı daha çok geçen İbrahim Çeçen IC Holding, AKP yandaşı bir diğer oligark. İtalyan Astaldi firması ile birlikte üçüncü boğaz köprüsünü üstlenen IC, birçok havalimanı ve enerji santralı da inşa ediyor.
AKP’nin destekçisi sermaye gruplarından buraya kadar sözü edilenler, daha çok ulaştırma, enerji ağırlıklı kamu-özel ortaklığı projelerini AKP rejimi ile birlikte gerçekleştiriyorlar.
Rejimin birikim lokomotifi inşaatın konut ayağında olan AKP oligarkları ise daha çok kısa adı TOKİ olan Toplu Konut İdaresi ve onun iştiraki Emlak Konut üstünden AKP rejimi ile iş yapıp birikim sağladılar ve partinin en büyük destekçisi oldular.
TOKİ, kamu arsalarını tek elden yönetme imkanı ile donatılınca, özellikle İstanbul’da en değerli varlık olan kamu arsalarını teklif ederek büyük müteahhitlere, geliri paylaşmak üzere lüks konutlar inşa ettirdi. Bu model daha çok TOKİ iştiraki Emlak Konut üstünden gerçekleştirildi. Ali Ağaoğlu, Varyap, Aşçıoğlu, İhlas, Torun,Türkerler, Kuzu, Siyah Kalemgibi oligarklar, bu modelle en çok iş yapan ve kazançlarıyla rejimi destekleyen gruplar oldu.
Bunlar arasında Ali Ağaoğlu, rejimle özdeşliği yine yolsuzluk soruşturma dosyalarında en çok geçen isimlerden biri.
Torunlar Grubu, özellikle Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olarak biliniyor. Şirketin kurucusu Aziz Torun, Erdoğan’ın İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı ve devasa yatırımlar yürütüyor. Ankara’nın en büyük AVM’si Ankamall’un yanı sıra Mall of İstanbul’un da sahibiler. Torun, ayrıca İstanbul ‘da eski Ali Sami Yen stadyumunun yerinde de devasa gökdelenler inşa etti ve Özelleştirme İ.B.’den aldığı eski Paşabahçe rakı fabrikasına da otel yatırımı hazırlığında. Torun’un enerji sektöründe de yatırımları var.
İstanbul Zeytinburnu kuleleriyle İstanbul silüetinin canına okuyan Saf Grubu, dikkat çeken bir başka yeni türeme inşaat baronlarından. Acıbadem’de Akasya yatırımını da gerçekleştiren grup, yükseliş halinde. Kiler, TBMM’de de milletvekili bulunduran AKP’liliği tescilli bir başka inşaat baronu.
Zorlu, Tahincioğlu, Çiftçiler gibi gruplar da İstanbul rantından paylarını alarak AKP’ye minnet duygusu ile bağlanmış isimler arasında sayılıyor.
İnşaat odaklı birikim çeşmesinden testilerini dolduran ve karşılık olarak Evet için muslukları açanlar, bakalım 16 Nisan gecesi neyle karşılaşacaklar..