İstanbul’u Vergilemeden, Güneydoğu’da Ot Bitmez…
Kapitalizm böyle bir şey işte; her şeyi metalaştırmak, paraya tahvil etmek demek...Barışı bile… Barış…
Adı “terörist devlet”e çoktan çıkan ve son Gazze katliamı ile tüm dünyada vicdanı olan insanların nefretini bir kez daha üstüne çeken İsrail, bu terör cüretini elbette bir ekonomik güçten alıyor.
Beş küsur milyon nüfusu olan bu ülke, dünyanın dördüncü en büyük askeri harcama yapan gücü durumunda .
Militarist devlet
Milli gelirinin yüzde 6’sını askeri harcamalara ayıran bir ülkeden söz ediyoruz. Nüfus 5 küsur milyon, ama kişi başına gelir AB düzeyinde 35 bin doların üstünde, yani Türkiye’dekinin 3 kat üstünde…Yıllık 275 milyar dolarlık milli gelirinin yüzde 6’sını askeri harcamalara ayıran, erkeği kadınıyla önemli bir nüfusa askeri yükümlülük getiren zalim bir militarizmden söz ediyoruz.
Yıllık 275 milyar dolarlık milli geliri ile artık “orta” değil, üst-orta gelirli , OECD’ye üyeliği onaylanmış bir ülke İsrail…65 yıllık bir devlet olmasına karşın yüksek sanayi ürünleri üreten, ihraç eden Orta Doğu’nun en varlıklı gayrimüslim ülkesi…Kurulduğu 1948’den itibaren bölge ülkeleri ile savaşan, ama hem savaşan hem kuruluşunu ilerleten İsrail, bekleneceği gibi, birikimini kuruluş yıllarında ülkeye getiren musevi sermayedarlardan, İsrail dışında yerleşik musevi büyük grupların doğrudan yatırımlarından, kredi biçimindeki sermaye ihraçlarından sağlayarak bugünlere geldi. Dahası, herkes de bilir ki, kurulduğu yıllarda İngiltere, sonraki yıllarda dünya imparatorluğunu ele geçiren ABD’dir İsrail’in dünyadaki hamileri…
Neoliberal terörist…
1980 sonrasının neoliberal rüzgarlarına anında ayak uydurarak dünya ekonomisi ile daha da bütünleşen İsrail, bugün milli gelirinin dörtte birine yakın miktarda dış ticaret yapıyor dünyayla. Özelleştirmelerden piyasalaştımalara neoliberal prensiplere ekonomisini hızla uyarlayan İsrail, son 20 yılda da dünya ekonomisi ile hızla bütünleşti. İsrail’in 2013 ihracatı 61, ithalatı 67 milyar dolar olarak gerçekleşti. Açığı, turizm gibi gelirlerle kapatsa da yıllık 5 milyar dolar kadar cari açık veriyor ama kapatması hiç zor olmuyor.
Milli gelirinin yüzde 23’ü tutarında tasarruf yapan İsrail, dışarıdan borç olarak 2013’e kadar 96 milyar dolar kullanmış yani milli gelirinin yüzde 35’i tutarında (Türkiye’ninki 390 milyar dolar ve milli gelirin yüzde 50’si), buna karşılık 86 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye çekmiş. Enflasyonla da savaşmış ve kazanmış; İsrail’in 2013 enflasyonu yüzde 1,5’dan ibaret…
İsrail terörist devlet ama kimin umurunda ! Ticaret partnerlerini, mal alıp mal sattıklarına baktığınızda, yok, yok…Dış ticarette bir numaralı partneri bekleneceği gibi ABD…İhracatının yüzde 30’a yakınını ABD’ye yapıyor, ithalatının da yüzde 13’ünü ABD’den yapıyor. İhracatında ikinci ülke İngiltere, sonra Belçika. Çin ile Hong Kong, yüzde 12’lik pay sahibiler İsrail’in ihracatında ve ithalatında…Almanya, İsveç, Belçika, en çok mal aldığı ülkeler…
Türkiye mi? RTE Türkiyesi, yıllık 3 milyar dolara yaklaşan ihracat ve ona yaklaşan ithalatı ile ticari ortakları arasında İsrail’in …
İsrail, yüksek teknolojili ürünler de üreten bir “yükselen ülke”…İşgücüne katılım oranı yüksek ve 3,5 milyonluk bir işgücü var, işsizlik oranı ise yüzde 6’nın altında. Tarımda çalışanlar yüzde 2 dolayında, sanayidekiler yüzde 20, ama ağırlıkla hizmet sektörü, istihdam alanı.
Güvenlik devleti…
Terörist devlet İsrail, tabii ki bir sosyal devlet değil, bir güvenlik devleti. Bütçesini sıkı tutuyor, onca askeri harcamayı yapmak da bunu gerektiriyor. Milli gelirinin yüzde 40’ını bulan bütçe geliri ve harcaması var. Bütçe kaynaklarının önemli bir kısmı ile silah-mühimmat alıyor ve silah altında asker tutu yor. Kadınlar da erkekler kadar askerliğe mecbur tutulmuş İsrail’de. Erkekler 36 ay, kadınlar 21 ay askerlik yapıyor.
Gelir bölüşümüne gelince ,ol dukça adaletsiz, en az Türkiye kadar adaletsiz bir ülke İsrail. Bölüşümün göstergesi olan Gini katsayısı 37 ve Türkiye’ninkine yakın. Nüfusun yüzde 21’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor, nüfusun en yoksul yüzde 10’u milli gelirden yüzde 2,5 pay alırken en varlıklı yüzde 10, gelir pastasının dörtte birine el koyuyor.
Güvenlik devleti konsepti ile kendi halkını da sürekli tehdit altına sokan ve terörize eden, teröre suç ortağı kılan İsrail, başta Filistinliler olmak üzere Orta Doğu halklarına uyguladığı zulmü, iç ve dış büyük musevi sermayedarların katkısı, desteği, ona kol kanat geren ABD, İngiltere gibi büyük emperyalistlerin himayesi ile sürdürüyor ve büyük güçlerin taşeronu olarak “bölgesel güç” olma yolunda ilerliyor.
Terörist İsrail devleti, dünya halklarının tüm platformlarda birleşik mücadelesi ile geriletilmez ise, kainatın başına bugünkünden daha büyük bir bela olacaktır