2016 krizi, ötekilerden neden farklı ?
Birçok öncü göstergeye bakılarak Türkiye ekonomisinin yılın ikinci yarısında büyümesinin durduğu, resesyona girdiği ,…
2013’ün ilk ayının işgücü-istihdam-işsizlik verilerini açıklayan TÜİK, yine akıllara bir dizi sorunun çengelini taktı. Geçtiğimiz günlerde büyüme verilerini yayımlayan TÜİK’in, istihdamla ilgili verileri yan yana getirildiğinde şu garabet ortaya çıkıyor: Ekonominin ancak yüzde 2 dolayında büyüdüğünün açıklandığı 2012’de istihdam yüzde 4,5 büyümüş. Bu, üstelik tarım dışında oluyor. Bakalım , bu duruma nasıl bir açıklama getirecekler.
ÇİFT HANELİ İŞSİZLİK
Önce Ocak verilerini alalım. TÜİK, Ocak’ta işsiz sayısının 2012 Ocak ayına göre 226 bin kişi arttığını ve işsiz sayısının 2,9 milyona yaklaştığını belirtiyor. Bu, işsizlik oranının da yüzde 10,6’ya çıkması demek. Tarım dışı işsizliğe bakıldığında da işsizlik oranının yüzde 13’ü bulduğu, genç işsizliğinin de yüzde 21’e yaklaştığı anlaşılıyor. Analize konu ay Ocak, kış ayı olduğu için tarımda, turizmde ve inşaatta haliyle istihdam azalıyor ve işsiz sayısı da yükseliyor. Mevsimsel etkiler dikkate alınsa durum ne? O zaman da diyor TÜİK, işsiz sayısı 2,9 milyon değil, 2,6 milyon ve işsizlik oranı da yüzde 9,4…
TÜİK’in kışın 3 milyona yaklaşan resmi işsizlerine sayılmayan kahvedeki umutsuz işsizler katıldığında bulunan gerçek işsiz sayısı rahat 5 milyonu geçiyor. Ama daha ilginç olan soru şu; İstihdam nasıl oluyor da ekonomik büyümeden hızlı artıyor?
Kaynak: TÜİK, istihdam ve büyüme veritabanları
Tarım dışı büyüme 2011’de yüzde 9,1’e kadar çıktıktan sonra, 2012’de yüzde 2,1’e düştü. 2011’de tarım dışında 18 milyona yakın istihdam vardı. Ancak yüzde 2 büyüyen tarım dışı sektörler, buna karşılık istihdamlarını 18,7 milyona çıkardılar,yani yüzde 4,2 artırdılar. Bu nasıl oldu ?
SANAYİ VE İNŞAAT…
Bulmacayı çözmek için tarım dışının alt bileşenlerine göz atalım; Sanayiden başlayalım. İmalat,madencilik ve enerjiden oluşan geniş tanımıyla sanayi, 2011’de yüzde 9,7 büyüme gerçekleştirdi. Özellikle iç talepteki canlılık bunu sağladı ve 2011’de sanayi çalışan sayısı 4,7 milyon idi. 2012’ye gelindiğinde büyüme hızla yavaşladı ve ancak yüzde 2 büyüdü sanayi. Buna bağlı olarak istihdam artışı da yavaşladı. 2011’de 4,7 milyon çalışanı olan sanayiinin 2012’de çalışan sayısı ancak 50 bin arttı, yani yüzde 1 arttı istihdam. Burada tuhaf bir şey yok.
Gelelim inşaata…Dağ taş, inşaat. 2011’de inşaatta katma değer artışı ya da büyüme yüzde 11,5 olmuş, inşaat çalışan sayısı da 1,6 milyonu aşmıştı. 2012’de inşaat yatırımları çok yavaşladı. Konut stokları büyüdü, satışlar hız kesti.İnşaatta büyüme de 2012’de yüzde 0,6 ile, sektörler içinde en radikal düşüşü yaşayan sektör oldu. Peki istihdam ? Görüyoruz ki, stop eden inşaatta istihdam yüzde 2 artmış ve 2011’deki çalışanlara 85 bin kişi daha katılmış. Gelin çözün bakalım işin sırrını…
HİZMET NASIL PATLAR?
En çok da açıklama isteyen sektör hizmetler. 2011’de 11,5 milyon kişinin çalıştığı sektör, 2012’de yüzde 2,6 büyüdü. Yani ortalamanın 0,4 puan üstünde. Gelin görün ki, sektörün 2012 çalışan sayısına 2012’de 700 bin kişi eklendi. Yani istihdam yüzde 6’ya yakın arttı. Nasıl oluyor bu? Tek açıklama, sektörel büyüme ile ilgisi olmayan kamu istihdamı… TÜİK, 2011 sonunda 3 milyon 112 bin olan kamu istihdamının 2012 sonunda 3 milyon 215 bin olduğunu bildiriyor. Yani kamudaki artış 100 bin dolayında. Peki geri kalan 600 bin yeni istihdamı, hizmetlerdeki yüzde 2,6’lık büyüme açıklar mı?
Görülüyor ki, büyüme ile istihdamın uyumu, bir tek sanayi için geçerli. Hem inşaat, hem hizmetlerde artmış görünen istihdamın, büyüme temposu ile uyumsuzluğu ise kabak gibi ortada. Hele ki hizmetlerde görülen istihdam artışı çok yadırgatıcı. TÜİK’ten, TÜİK’n danıştığı Bahçeşehir Üniversitesi kuruluşu Betam’dan birileri çıksın, anlatsın. Çıkarlar mı dersiniz?