Yüzde 1’in servet payı krizle yüzde 42’ye düştü. (Al Monitor, 27 Kasım 2019
Türkiye’nin 2018 ortalarında girdiği ekonomik kriz, etkilerini ülkenin gelir ve servet bölüşümünde de gösteriyor. 2019…
Mustafa Sönmez
Dikkatler Fransız Meclisi’ndeki malum yasaya dönükken bizim Mecliste parmaklar, milletvekillerinin emekli maaşlarına zam önergesi için kalktı. Söylenenler doğruysa, BDP’li yoldaş Sırrılar ile iki CHP’li vekil de “Yağma Hasan’ın böreği”nin pişmesine katkılarını esirgememişler. Bu katmerli zam önergesi, bütün partilerin anlaşmasıyla, üzerinde hiçbir konuşma yapılmadan jet hızıyla kabul edilmiş. Böylece bu gece yarısı operasyonuyla, emekli maaşları, önce eşitlenmiş, 7.7 bin TL’ye çıkartılmış. Operasyon, mevcut milletvekillerinden emekli olanlara da yansımış. Sonuçta, hem emekli hem milletvekili olanların maaşı 19.8 bin TL’ye çıkarken, sadece milletvekili olanlar 12 bin lira maaş alacaklar.
***
Ödenekleri, yollukları (tedavi ve sağlık giderlerini saymıyorum) ile ortalama 12 bin TL’ye gelen aylık milletvekili maaşı, 658 TL’lik net asgari ücretin tam 18 katı !… Böyle sefil bir asgari ücret karşısında, Çankaya’da oturanın da aylığı 35 bin TL’ye yakın….
Ayda ortalama 1,809 TL maaş alan kamu çalışanının geliri, milletvekilinin aldığının ancak yüzde 14’ü . Şimdi bu çalışanın , “Sizinki kamu hizmeti de bizimki ne? Bu kadar uçurum olur mu?” diye sorması abes mi? Milletvekili emeklisi 7.7 bin TL alırken, onun ancak yüzde 10’unu alabilen ortalama işçi emeklisi isyan etmesin de ne yapsın?
Dünyaya nam salmış ülke gelir adaletsizliğinin, gelirini kamu bütçesinden alanlar arasında da bu kadar büyük olması, kabul edilebilir değil . Hiç bir uygar ülkede, ortalama memur maaşları ile milletvekili maaşları arasında, milletvekillerine sağlanan sosyal ayrıcalıklar arasında, bu kadar büyük uçurumlar yok.
***
Gel gelelim, bunu da kabullenebilirdik. Vekil maaşları, vekil emekli maaşları diyelim yılda 150 milyon TL’yi bulsun, 2012’de TBMM için ayrılan ödenek 651 milyon TL. Bütün bunlar 344,5 milyar TL’lik genel bütçede binde 2 yer tutar. Milli irade deyip sineye çekebilirdik. Helal hoş olsun, diyebilirdik. Ama ben kişisel olarak diyemiyorum. Ne yaptılar da vergilerimizden oluşan bu maaşları hak ettiler, diye sormadan edemiyorum. Bu sayın vekiller, CHP’lisi, BDP’lisi, AKP’lisi, MHP’lisi, Meclis’te kendi zamlarının kulisini yapıp önerge hazırladıkları gün, KCK’ya yönelik soruşturma kapsamında çoğu gazeteci olmak üzere 41 kişi göz altına alındı, sorgulandı ve 35’i tutuklandı. Böylece 18’si imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere tutuklu gazeteci sayısı 96’yı buldu. Bu vekiller kendi zamlarının derdine düşmüşken içeride, 8 milletvekili aylardır , bazıları yıllardır tutuklu. Onlar, zam lobisindeki BDP’li iki Sırrı, Süreyya ile Sakık’ın Diyarbakır’daki 5 milletvekili arkadaşları, onlar, zam lobisindeki-adları her neyse- CHP’li milletvekillerinin Silivri’deki 2 arkadaşları…MHP’nin kendi milletvekiline sahip çıktığını ise hiç duymadım. Dünyada milletvekilleri aylardır tutuklu olan bir başka parlamento var mı? Böyle bir zulmü içine sindirmiş milletvekili topluluğu var mı? Dünyada KCK, Balyoz, Ergenekon isimli çukurlara bunca insan, aydın, seçilmiş belediye başkanı atılmışken Meclis’e sekreterleri, danışmanları,özel şoförleri ile her şey olağanmış gibi gelip giden ve bu olup biten karşısında hiçbir şey, evet hiçbir şey yapmayan kaç milletvekili var?
***
Bunlar, bu ezikler, tutuklu milletvekilleri için yemin boykotu yaptılar mı? Evet. RTE, “Tükürdüklerini yalayacaklar” dedi mi? Evet. Yaladılar mı? Evet. Meclise döndüler, yemin billah ettiler, ama bugüne kadar tutuklu arkadaşları için, Terörle Mücadele Yasası’nın iptali için, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için ne yaptılar, laf salatasından başka ? Hiç !…
O meclisi AKP’ye dar edebilirlerdi. Tutukluluk zulmü sona erene kadar ölüm orucuna mı yatarlardı, kendilerini kürsüye mi zincirlerlerdi bilemem, ama, sonuçta bugün 8 milletvekili yeni yıla içeride girecek, sonuçta Ragıp, Deniz Zarakolu, Büşra Hoca , Ahmet Şık, Nedim Şener ve daha niceleri yeni yıla demir parmaklıklar arkasında girecek. Sonuçta 96 gazeteci, tutuklu olarak 2011’i geride bırakacak. Bütün bunlarda, bu cüzdanlarını vicdanlarının önüne çekenlerin, bu kifayetsizlerin vebali, sorumluluğu yok mu?
Meclisin ezikleri, dünyaya parlamenter demokrasi görüntüsü verirken birer kamuflaj malzemesi olarak kullanıldıklarının da farkında değiller .Büyük bir zulmün üstünü örten çalı çırpı,dal, yaprak,odun parçası gibi kamuflaj malzemesi…O maaşlar, birer kamuflaj malzemesi olmanın bedeli mi?
O maaş zamlarını yasalaştırdıktan sonra 10 günlük tatile çıkmışlar. Çoluk çocuklarıyla yer içer, ezikliklerini unuturlar.
Bunca aydır demokrasi adına, özgürlük adına geride bıraktıkları onurlu bir mücadele, kazanılmış tek bir mevzi yok !.. Helal olsun demek isterdim, ama diyemiyorum; Haram olsun, haram…