Mustafa Sönmez

Ekim’den Ekime 12 aylık tüketici fiyat artışı yüzde 8,6’yı buldu. Merkez Bankası, 2010 için yüzde 6,5 enflasyon hedefi koymuştu ama yılı yüzde 7,5 ile bitirmeye razı. Acaba böyle bitecek mi yıl ? Ekim’de fiyatları en çok yukarı çeken mal grubu giyim-ayakkabı oldu. Yeni sezonluk giyim-ayakkabı fiyatları Ekim’de yüzde 7,6 arttı. Giyimdeki fiyat artışı, Kasım’da da sürebilir ama genelde sürmez. Giyimin enflasyon borusu yılda iki kez öter, o kadar. Ama gıda için öyle konuşamayız. Gıda fiyatlarının, önlenemez yükselişi sürüyor ve 3 aydır, ayda ortalama yüzde 4’lük artışlar gösteriyor. Gıdada 12 ayın fiyat artışı da yüzde 15’e yaklaşmış durumda.

***

Gıda fiyatlarının seyri, özellikle alt-orta gelir grupları için enflasyonun seyri demektir. Çünkü, gıda-içecek, alt-orta gelir gruplarının bütçesinde yüzde 35 dolayında yer tutar. Böyle olunca, bize yıllık yüzde 8,6 olarak açıklanan resmi enflasyon ve yüzde 14,6 olarak açıklanan resmi gıda fiyatları , nüfusun çoğunluğunu oluşturanların hissettiklerinin altında rakamlardır. Bu kesim, hem genel fiyatları, hem de bütçesinin en önemli kısmını götüren gıda fiyatlarındaki artışa daha duyarlıdır.

Keza, alkol ve sigara tüketenler açısından da bu kalemlerdeki fiyat artışları önemlidir. İçki ve sigara fiyatları son 12 ayda yüzde 24’e yakın artış göstererek tiryakilerin canını fena yakmıştır.
Gıdanın, yani sebze-meyve, et vb. deki fiyat artışları, lokanta yemeği fiyatlarını da yukarı çekmekte, dışarıda yemek yemenin faturası hızla kabarmaktadır.

Alt-orta sınıflar için mutfaktan sonra, en önemli harcama kalemi, konut harcamalarıdır. Yani, kira, su, elektrik, gaz harcamaları. Aileler, bütçelerinin yüzde 32’sine yakınını barınmaya ayırırlar. Bu kalemdeki fiyat yükselişlerini derinden yaşarlar. Yine ulaştırma için harcamalar bir diğer önemli halk tüketim kalemidir ve bütçedeki payı yüzde 15’e yaklaşır. Konut ve ulaştırmada fiyat artışları , şimdilik genelin altında seyrediyor. Buna neden de özellikle ham petrol, doğal gaz fiyatlarının düşük seyridir. İthalatla karşılanan bu enerji kaynaklarının fiyatları, dünyadaki krizin etkisiyle düşük seyrediyor. Yarın, bu enerji fiyatlarının başını kaldırması halinde, umulan tek haneli, hele ki 2011 ve 2012 için hedeflenen yüzde 5-5,5’luk enflasyon hedefleri hayal olur.

***

Enflasyon, iyi-kötü, geliri olanlar için önemli. Memur,işçi, emekli, aldığı maaşın, ücretin, çarşıda pazardaki mal ve hizmetlerin ne kadarına yettiğine bakar. Tarım üreticisi, ürün geliriyle ne kadar tüketebildiğine bakar. Ev sahibi, kira geliriyle ne alıp ne alamadığına bakar. Bankadan faiz geliri alıp onunla geçinmeye çalışan, faiz gelirini, TÜFE artışıyla kıyaslar, onun altında mı üstünde mi kaldığına bakar. Ya işsizler, yani hiç geliri olmayanlar? Onların resmi sayısı 2,7 milyon. Sayılmayanlarla beraber, gerçek işsizler 6 milyona yaklaşıyor. Yani 6 milyona yakın bir nüfus var ki, iş bulmak, para kazanmak istiyor ama bulamıyor. Gelir olmadıktan sonra, fiyatlar düşmüş, artmış, onlar için fark etmiyor…İşte esas hiç unutulmaması gerekenler onlar ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri…

Written by Mustafa Sönmez