AKP rejiminin ekonomi ayağı sürüyor. Artık kimse ekonomik büyüme mucizelerinden söz edemiyor. AKP’yi onca yıldır ayakta tutan dış kaynak girişi, artık gelmede nazlanıyor, hatta ufak ufak tüyüyor. Böyle olunca ortaya çıkan döviz açığını-cari açığı- Mayıs ve sonraki ay Haziran’da, yeni para girişi ile karşılamak mümkün olmayınca , bu iki ayda döviz rezervleri kullanılmak dururmunda kalındı. Başka bir ifade ile, yazdan itibaren döviz rezervleri erimeye başladı, cari açığı finanse etmek için Mayıs ayında rezervlerden 4,1 milyar dolar, haziran’da ise 3,2 mşlyar dolar kullanıldı. Böylece bu iki ayın cari açığı için döviz rezervlerinden 7,3 milyar dolar kullanmak mecburiyetinde kalındı.

HAZİRAN KAYBI

Merkez Bankası’nın açıkladığı Haziran cari açığı 4,5 milyar dolara yakın. Mayıs’ta 7,5 milyar dolardı. Mayıs açığının göreli büyüklüğü, kâr ve faiz transferlerine denk gelmesi ile de ilgiliydi. Haziran’da bu durmuş görünüyor. Haziran açığı ile birlikte 6 ayın cari açığı 36 milyar dolara yaklaştı. Bu, 2012’nin aynı döneminde 30 milyar dolarlık bir açıktı. Demek ki, bu yıl daha yüksek bir cari açık yaşanıyor. 2012’de yüzde 2,2 büyüme 48 milyar dolarlık cari açıkla yaşanmıştı. Bu yıl yüzde 3 büyümeye razı görünenler bunun karşılığı daha fazla cari açık ve bunun kaynaklarını bulmak için terlemek durumundalar. Çünkü Merkez Bankası, geçen yıl bankaları borçlanmaya zorlayarak da  tahkim ettiği döviz rezervinin erimesini önleyemiyor.

Kaynak:TCMB

Mayıs ortasında 46 milyar dolar olan net rezervler Agustos ortasında 41 milyar dolara inmiş durumda ve iç açıcı bir gidişat değil bu. Haziran ayında 4,5 milyar doların yanında 2,3 milyar dolarlık da kaynağı bilnmeyen (net-hata noksan) sermaye çıkışı var. Bu 6,8 milyar dolarlık açık nasıl karşılanmış? 3,5 milyar doları yeni kredi ve dış mevduat bulunarak, 3,3 milyar doları da döviz rezervinden…Bu sıcağa bakalım ne kadar kar dayanacak…

İŞSİZLİK TIRMANIŞTA

Merkez’in Haziran’a ait  cari açığı açıkladığı saatte TÜİK de istihdam-işsizlik mayıs ayı sonuçlarını açıkladı. Çapaklı ya da arıtılmamış haliyle işsizlik yüzde 8,8  olarak  belirlenmişti. Mevsim etkisiyle istihdam artmış, işsizlik düşük tempoda seyretmişti. Ama işin net görüntüsü ancak mevsimsel etkilerden ayıklandığında görülebilirdi.

Nitekim bunu yapan aynı TÜİK, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında 2013 Mayıs döneminde, bir önceki döneme göre 71 bin kişilik azalış, işsiz sayısında ise 45 bin kişilik artış meydana geldiğini bildiriyor.

Çapaklı olarak yüzde 8.8 olarak açıklanan işsizlik oranının mevsim etkilerinden arınmış hali  yüzde 9,6 işsizlik biçiminde. Bu,işsiz sayısının 2,5 milyon değil, 2,7 milyon olduğunu ortaya koyuyor. Keza, yuzde 11 olarak açıklanan tarım dışı işsizliğin mevsimden arınmış olarak yüzde 12’ye yaklaştığı da görülebilmekte.

Maliye Bakanlığı tarafından derlenen ve TÜİK’in kullandığı verilere göre, devlette istihdam artıyor. AKP’nin polis kadrosunu takviyesinin bu artışla ilgisi var mı bilinmez, ama  2013 yılı II. döneminde toplam kamu istihdamı 2012 yılının aynı dönemine göre  yüzde 2,5 oranında artarak 3 milyon 239 bin kişiyi buldu. Bu artışın ekonomik canlanmanın sonucu olmadığı açık. Rejim, seçim maratonunu da hesaba katarak devlette yeni kadro artışını sürdürebilir.

Sonuç olarak cari açık verisi de istihdam, işsizlik verisi de ekonomide iç açıcı gelişmeler olmadığını yeterince ortaya koyuyor. Dış kaynak girişinin ABD’deki para ikliminin değişimi ile yavaşlaması gerçeği, biraz daha belirginlik kazanıyor, dolar kuru 1.92-1.93 TL’yi basamak yaptı, inmek bilmiyor.

Bu kur sürprizi hem enflasyonu yukarı doğru itiyor hem de yatırım, tüketim niyetlerine erteleme sinyali gönderiyor. AKP (cemaat) tabanındaki esnaf ve işadamlarının, iş bekleyen işsizlerin de homurtuları, sonbaharla birlikte  artmaya devam edeceğe benziyor.
 

Written by Mustafa Sönmez