Neresi “Demokratik”, Nasıl “Özerklik”? (2)
Mustafa Sönmez25.o8.2010, ÇarşambaKürt politik hareketinin gündeminin ilk sırasına oturtulan “demokratik özerklik”, şimdiden körlerin fil tarifine…
COVID-19 pandemisinin damgasını vurduğu 2020 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) performansı, Türkiye için bütün tahminlerin ve beklentilerin üstünde gerçekleşti. Öyle ki büyüme oranı, AKP iktidarının Eylül 2020’de açıkladığı Yeni Ekonomik Program’da öngördüğü yüzde 0,3’i bile aşarak yüzde 1,8’e ulaştı. IMF, OECD gibi kuruluşların yılın değişik dönemlerinde yaptıkları tahminler de kof çıktı ve yüzde 5 dolayında küçülme beklerken büyüme ile karşılaştılar.
1 Mart Pazartesi günü kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu, 2019 yılını yüzde 1’e yakın büyüme ile kapatan Türkiye’nin 2020’de, pandemi yılı 2020’de yüzde 1,8 büyüme ile kapadığını açıkladı. Dünya ekonomisinin yüzde 4 küçülmesinin beklendiği, Avrupa Birliği’nde küçülmenin yüzde 6,4’ü bulacağının açıklandığı koşullarda Türkiye, Çin ile birlikte küçülme yerine büyüyen, milli gelir pastasını büyüten ekonomi oldu. Kuşkusuz, işin bir de ABD doları ile ifade edilen boyutu var. Dolar fiyatının yerel para TL karşısında 2020’de yaklaşık yüzde 24 arttığı Türkiye’de, dolar üstünden ekonomi büyümedi, yüzde 7 dolayında küçüldü ve ülke milli geliri 717 milyar dolara düştü. 2019’da Türkiye 761 milyar dolarlık bir ekonomiydi. Böyle olunca kişi başına gelir de artmadı, 2019’daki düzeyinden yüzde 6 geriledi ve 8 bin 599 dolara indi.