Günlerdir, medya, borsanın rekoru ile yatıp kalkıyor. Duyan da bir bolluk bir bereket yaşanıyor ve herkes at sineği gibi üşüşmüş sanır. Üşüşme var elbette, özellikle yabancılar sökün etmiş durumdalar. Ama bolluk bereketten değil, kumar kızışmış vaziyette. Ortaya bir 8 Kasım Fitch zokası atıldı. Kredi notu yükseltilecek, not yükselince Türkiye’ye rağbet artacak, faizler düşecek,yeniden büyüme çarkları dönecek vs. diye. 8 Kasım’a kadar da alan alana,çeşme akarken kovamız boş kalmasın diye şişirildikçe şişiriliyor borsa…Bakalım kimin elinde kalacak patlamış balonun parçaları…

Oysa gerçek başka. Yüzde 4 büyüme hedeflenmişti, yüzde 3 civarı diye bir resmi düzeltme geldi .Şimdiden öncü göstergelerden okunuyor ki, yüzde 2 ve küsuratıyla ifade edilecek bir  büyüme bozgunu yaşanacak 2012 sonunda. Gerçek aslında bu. Ama kimse yüzleşmek istemiyor. Daha da gerçeği işsizlik…Herkesin yanında yöresinde onlarca işsiz dolaşıyor. Hem de genç,okumuş, cebinde üniversite diploması olan işsizler…

***

Önceki gün Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat, 2012 Eylül ayı işsizlik oranlarını açıkladı. Avro alanı (17 ülke) işsizlik ortalaması yüzde 11,6. Daha 1 yıl önce yüzde 10,3 idi. İşsizlik çığ gibi büyüyor Avrupa’da . Yeni mezun gençler iş bulamıyor, işi olanlar işini kaybediyor. İşsiz kalan yeniden işe giremiyor…Bir yılda 1,3 puan eklenmiş işsizlik oranına. Avro alanı işsiz sayısı 18,5 milyon!…Her ay 150 bine yakın işsiz ekleniyor bu işsizler ordusuna. Bir tek Almanya, Avusturya, Hollanda’da yüzde 4-5 bandında işsizlik. Avro ikliminde donup kalan, her geçen gün kan kaybeden, kamu borç krizinden başını kaldıramayan Güney ülkeleri bunalıyor işsizlikten. Hele İspanya ve Yunanistan …Yüzde 25 işsizlik ile cebelleşiyorlar. Genç işsizliği yüzde 24’ü bulmuş bütün Avrupa’da. Sözü geçen ülkelerde ise genç işsizliği yüzde 55 dolayında… Piyasaya iş için çıkmış her iki gençten biri işsiz

Ya bizde? Bizde birçok şeyde olduğu gibi ,  vurdumduymazlık ve devekuşluğu revaçta. Bizde TÜİK resmi işsizlik oranını yüzde 9 olarak açıklıyor. Böyle olunca, Avrupa’dan daha iyiyiz, hatta 2009’da yüzde 14 idi, şimdi 5 puan geriletmişiz, avuntusu…Öylesine aldatıcı ki…

Kaynak:Eurostat, OECD,TÜİK

 Gerçek işsizliğin boyutlarıyla yüzleşmek için “resmi işsizler”kadar, işgücü olamamış nüfusa, yani iş için piyasaya çık(a)mayan nüfusa  bakmaya cesaret edilse, gerçek  işsizlik şampiyonu da görülecek. Ama buna ne niyet var, ne cesaret. İşgücü dışındaki nüfus, yani iş aramaktan umudunu kesen, kahvede pinekleyen ve  bizde sayıları 12 milyona ulaşan ev kadını statüsündeki nüfus(bir anlamda gizli işsiz nüfus) hiç hesaba katılmıyor. Avrupa’nın işsizlik şampiyonları İspanya ve Yunanistan. Birinde yüzde 26’ya, ötekinde yüzde 25’e ulaşıyor resmi işsizlik. Bizimki yüzde 9. Peki işgücü dışında kalmış nüfusla beraber ne kadar ?  Bizde kahvede pinekleyen ile eve tıkılan kadın es kaza iş aramaya çıksa,yani “işgücü” tanımına girse, bir anda İspanya ve Yunanistan’ı sollayacağız.

Ülkelerin resmi  işsizlerine  işgücü dışında kalan nüfus eklendiğinde, ya da 15 yaş nüfustan çalışanlar ( Employment rate) çıkarılıp geriye kalana bakıldığında , bir anda Türkiye yüzde 51,2  ile ilk sıraya çıkıyor. Çalışabilecekken çalış(a)mayan, atıl nüfusu  yüzde 51’i aşan Türkiye, bu haliyle,  Yunanistan ve İspanya’nın 7-10 puan  önünde . Avro alanının ortalamasının 15 puan üstünde. Varın siz düşünün….

Muktedirler memnun. İyi ki, kahveden burunlarını çıkarmıyor erkekler, iyi ki evde mutfaktan çıkmıyor, TV başından ayrılmıyor kadınlar…

Böylece, işsizlik yüzde 9 yalanıyla sürüp gidiyor hayat…

Written by Mustafa Sönmez