İkinci Dibe Doğru Doludizgin…
Mustafa Sönmez Sermaye birikimini sürdürmenin, kar oranı düşüşlerini önlemenin yolunu finansallaşma-balonlaşmada bulan ve bunun…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istifa etmiş damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde, Şubat 2019’da başlatılan ve giderek büyüyen Merkez Bankası rezervlerinin şeffaf olmayan bir biçimde satılması ve tutarının 128 milyar dolara ulaşması, ana muhalefet partisi CHP’nin bir kampanyası ile gündeme ateş topu gibi düştü.
“Damat nerede, 128 milyar dolar nerede?” başlıklı bu başarılı kampanya Erdoğan’ı savunmaya zorlarken, rejim ideologları satışı inkar etmemekle beraber gerekliliğini savunmaya başladılar. Sorular, yeni Merkez Bankası Başkanı tarafından yanıtlanmazken, yeni Hazine Bakanı da Erdoğan ile birlikte müstafi damadı ve icraatını savunmaya geçti.
Olay gerçekten vahim; hem Merkez Bankası’nı (TCMB) şu an düşürdüğü aciz durum açısından hem de devasa bir haksız gelir transferine yol açmış olabileceği için. 6 Temmuz 2020’de bu sütunda “Türkiye’nin rezervleri tahta bacaklı” başlıklı yazıda rezervlerden satışın 70 milyar dolara ulaştığını belirtmiştim. O günden Bakan Albayrak’ın istifa ettiği 6 Kasım 2020’ye kadar satışların sürerek 128 milyar dolara ulaştığı, TCMB veri tabanından ortaya çıkıyor. Rezervler satılınca, yerine swap (takas) yoluyla konulmaya çalışılan kaynaklar, 58 milyar dolarlık bir kısa vadeli borç yaratmış durumda. Bu dolgu malzemesi ile rezervleri kamufle etmek, iç ve dış finans öznelerinde büyük güvensizlik yaratıyor. Merkez Bankası’nın gerçek rezervlere yeniden sahip olması ise sabır ve istikrarlı politikalar gerektiriyor.