Türkiye ekonomisinin 2021 ikinci çeyreğinde bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 21.7 büyüdüğü açıklandı. Bu, yakın zamanların en büyük büyüme oranı olarak takdim edildi.

Oranın bu kadar flaş boyuta çıkması, 2020’nin ikinci çeyreğinde gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 10 küçülmüş olması ile büyük ölçüde ilgili. Ama buna ek olarak 2021’in baharında, ertelenmiş harcamaların zincirinden boşalması, pandemi döneminde tüketilmiş stokların yerine konulma zorunluluğu ile artan yeni yatırımlar, pandemi kapanmaları sonrasında kıpırdayan ihracat ve turizm de büyümeyi flaş boyuta taşıdı.

Büyümenin üçüncü ve son çeyrekte sürmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Merkez Bankası’nın 23 Eylül toplantısında faiz düşürüp düşürmeyeceği en büyük merak konularından biri. Bunun için 3 Eylül’de açıklanacak ağustos enflasyon verileri de takip edilecek.

Ağustos enflasyonunda, önceden Erdoğan’ın ifade ettiğinin aksine yükseliş bekleniyor. Ama Erdoğan için baş edemediği enflasyon yerine büyümeye yüklenmek, ana strateji. Seçmenlere enflasyon konusunda bir şey veremeyen Erdoğan, bu çaresizliği büyüme ile telafi etme ve belki de bu rüzgârla bir erken seçime gitme niyetinde. Seçmenin kararına etki edecek olan ezici enflasyon mu, büyüme rüzgârı mı? Erdoğan çaresizce bu kumarı oynuyor ve rulette fişlerini büyümeye yatırıyor.

Parlak büyümenin dolarla ifadesi ise pek sönük. Yıllıklandırılmış GSYİH 765 milyar dolar ve kişi başına gelir de 9 bin dolar dolayında. 2013’de ise 12 bin 500 dolardı.

https://www.al-monitor.com/tr/originals/2021/09/turkeys-record-growth-rate-belies-murky-economic-prospects

 

Written by Mustafa Sönmez