Tarım ülkesinde gıda enflasyonu(Al-Monitor, November 7, 2018)
Türkiye, zengin tarım ve hayvancılık potansiyeli olan ve yakın yıllara kadar “kendine yeterli tarımı…
Mustafa Sönmez
Ülkedeki resmi işsiz sayısı 3 milyonu buldu. Sayılmayanlarla birlikte sayı 6 milyona çıkıyor. İşsizliğin çaresi üretimde, yatırımda. Peki yatırım ne durumda? Sıcak para ağırlıklı dış kaynakla ancak büyüyen, yatırım yapabilen Türkiye ekonomisinde, işsize iş, özel sektörün insafına terkedilmiş durumda. 1980 sonrası devleti ekonomiden, yatırımdan çekmeyi prensip edinen IMF-Dünya Bankası patentli neoliberal zihniyet, kamuyu adım adım ekonomiden, yatırımcılıktan uzaklaştırdı. 1980 öncesi, hatta 1980’lerin ilk yıllarında yüzde 40-45’lere ulaşan toplam yatırımlarda kamunun payı, 1990’lar ve 2000’lerde hızla azaltıldı ve bugün yüzde 20’lere kadar geriletildi.
Peki kamudan boşaltılan yatırımcılığı özel kesim üstelenebildi mi? Pek değil. Özellikle AKP iktidarı dönemi ele alındığında görülüyor ki, yatırımlar, dünyada likidite bolluğu yaşanan yıllarda artmış, yatırımların milli gelire oranı 2006-2007’de zirve yapıp yüzde 25’i geçmiş, ancak dış kaynağın azaldığı 2009 krizinde yüzde 20,8’e düşmüş. Krizden çıkış yılı olan 2010’da ise ancak yüzde 21,3’e ulaşan bir yatırım çabası söz konusu.
Kaynak:TÜİK, GSYİH veri tabanı
Toplam yatırımlarda kamuya bırakılan rolün ise ağırlıkla tarımsal sulama, ulaştırma ve eğitim sektörleri olduğu dikkati çekiyor. DSİ’nin sulama yatırımları, Karayolları ve Büyükşehir belediyelerinin karayolu , tünel vb. yapım çalışmaları ile 16 milyon öğrenci nüfus için yapılan kırık-dökük eğitim yatırımları, kamu yatırım stokunun özünü oluşturuyor. Kamu artık imalat sanayisinde yok gibi, enerjide hızla geriletilirken özel sektör kendisi de matah bir yatırım yapmıyor.
Madencilikte, yatırımların kamu payı dörtte bir dolayına inmiş durumda. Kamunun sağlık yatırımlarının bile gerilediği ve inisiyatifin özel sağlık yatırımlarına bırakıldığı görülüyor.
Artan işsizlik ve yatırım ihtiyacı karşısında AKP’nin neoliberal yaklaşımı, kamu yatırımcılığını zinhar aklına getirmiyor, varsa yoksa yerli-yabancı özel yatırımlardan medet umuyor. Peki iktidara aday CHP bu konuda ne düşünüyor ? Kamu yatırımcılığını ilke olarak sahiplenen bir CHP yetkilisi demecine henüz şahit olmadık. Doğu ve Güneydoğu’ya kamu yatırımlarıyla gitme fikri, yeterli bir niyet beyanı değil.
Açık ki, özellikle son 10 yılın özel sektör yatırım deneyimi, istihdama, net ihracata katkı sağlayan bir profilde değil. Enerjide dışa bağımlılık hızla artarken yatırım yapması beklenen özel sektörün yatırımları, toplam içinde yüzde 5’i ancak buluyor. Özel sektör yatırımları büyük kentlerde kent rantını paylaşıma dönük konut, gökdelen, AVM yatırımlarına üşüşmüş durumda.
Enerjiden madenciliğe, ileri teknoloji ve rekabet gücü sağlayacak sanayi yatırımlarından bölgesel dengeye hizmet edecek her tür kamu yatırımına kadar kamu yatırımcılığına ihtiyaç vardır. CHP’nin bu verili tablo içinde iş-aş yaratmak üzere kamu yatırımcılığına ağırlık vereceğini ilan etmesi beklenmelidir. Kaynağın nerede, diye soranlara da, bütçede yapılacak düzenlemelerle üretilecek imkanlar ve dışarıdan kullanılacak orta-uzun vadeli krediler gösterilebilir. 1980 öncesi kaynak nereden bulunuyordu sanki?