Turkish economy faces fresh turmoil over Syrian operation (Al Monitor, October 14, 2019)
Ankara’s launch of a long-expected military move into Kurdish-held areas in northeastern Syria has worsened…
Tarzan zor durumda!..Karşı karşıya kaldığı kuşatılmışlığı nasıl aşacağını bilemiyor. Kime kızsın, üç-beş çapulcuya mı? Onlara kızıp köpürüyor ama daha büyük bir düşman bulması gerek. Şöyle, kıratına göre bir düşman. Yerel olması da yetmez uluslararası filan olmalı. Onun yükselişini, azametini hazmedemeyen ve alçakça(!) ona oyun hazırlayan birileri…Buldum, dedi en yakınındaki danışmanı, “Faiz lobisi” deyiniz…Hem haramı faiz bilen tabanımızı yeniden fethedersiniz hem de son zamanlarda başını kovuktan çıkaran TÜSİAD’cılara ve onların bankalarına da aba altından sopayı göstermiş olursunuz…Yandaşı, yağdanlık yazarlar da onayladılar kafalarını sallayarak…
FAİZİN DANİSKASI
Gülsen gülünmez, acısan acınmaz…Daha geçen hafta, 31 Mayıs’ta yazdım faizin encamını…Faizin “daniskasını” RTE rejimi verdi yıllardır. Öyle ihya etti ki bankaları, süper kazançlarından mecburen vergi rekortmeni olunca Bakanı Mehmet Şimşek de onları “kahramanlarımız” diye alkışladı.
Hatırlatalım; 2006 sonrası faiz bilançosuna bakıldığında, bir kere kamunun yıllık ortalama 48 milyar TL faiz dağıttığı anlaşılıyor. Bunun yarısı tabi ki yabancıların kontrolündeki bankalara… Para-sermaye sahipleri ya da mevduatı olanlara, bankalar, mesela 2012’de 58 milyar TL faiz ödemişler, ama hisselerinin önemli bir kısmı yabancılara ait olan bankalar, topladıkları mevduatı, kredi vererek, menkul kıymetlerden faiz geliri elde ederek, kendileri de 52 milyar TL, net faiz geliri elde etmişler.Dış rantiyelerin gerek devlet kağıtlarına yatırım yaparak gerek bankalara, reel sektöre borç para vererek, mevduat yatırarak elde ettikleri faizler, toplam faizde büyük bir tutar ve yılda bunun sadece 6-7 milyar dolarını transfer ediyorlar. Yabancı bankalar da faizden oluşan kârlarını zaman zaman transfer ediyorlar. Böylece yaklaşık üçte biri devletin ödedikleri olmak üzere, yerli-yabancı haramilere ödenen faiz, (tefeci faizi hariç) milli gelirin yüzde 13’ünü bulmuş
FAİZ İNDİRİMİ
Son faiz indirimi, Gezi direnişi öncesi haftaya denk geldi ama faiz indirimini bankacılık kesimi hiç eleştirmedi ki…Tersine, faiz indirimi, onların işine geliyor. Neydi amaç? Faizi indirip tüketici kredisi kullanımını özendirmek. Vatandaş tüketici kredisi alıp konut alsın,otomobil alsın, beyaz eşya yenilesin v.s. Banka bundan da para kazanıyor. Hiçbir banka, niye faiz indiriyorsunuz diye Merkez Bankası’nı eleştirdi mi? Faiz indirimi ile iç piyasa canlanırsa bundan banka her halükarda faydalanır, tüketici kredisi satar, KOBİ’lere kredi satar ve kâr eder. Onun için bu çaresiz argümana herkes gülüyor.
TÜSİAD’I TEHDİT…
Sorun aslında başka…İyice “ıssız”laşıyor RTE…Çünkü bizar ettiği, kesimler arasında TÜSİAD da, üyelerinin banka ve şirketleri de var. TÜSİAD Başkanı iken Ümit Boyner’i, medyasını da sindirmek için Aydın Doğan’ı vergi denetimleri, cezaları ile nasıl evire çevire dövdüğü ve bunu ibreti alem olsun diye yaptığı hatırlarda…Onlar da sinip biriktirmişlerdi. Sonunda , başpatron ABD’ye,AB’ye, kurtarın bizi bunun elinden diye aman dilemiş olabilirler ve Gezi, onları da cesaretlendirdi. NTV’nin kapısına dayanan çapulcuların Şahenk’e dersini vermek için yaptıkları müthiş Garanti ile ilişkini kes eylemi, Genel Müdürü Ergun Özen’e “Yapmayın, ben de çapulcuyum” dedirtti. Yetmez ama evetçi, bu rejmin has destekçisi Cem Boyner de “Ne sağcıyım ne solcu, çapulcuyum” pankartıyla Taksim’de boy gösterdi. RTE çıldırmasın da kim çıldırsın…Dahası, eylem başarıya ulaşıp RTE’yi gerdikçe ve o esip gürledikçe sermaye kaçıyor, döviz yükseliyor, borsa düşüyor. Sermayenin yüreği ağzında. Zaten ABD’nin gevşek para politikasını terk edeceğini duyurması ile yüzünü Türkiye gibi ülkelerden çeviren sermaye, birçok ülkede satışa geçti. Türkiye, Gezi’nin de etkisiyle borsa yüzde 9 düştü. Dolar/TL’de 1.90 ve gösterge tahvilde yüzde 6.78-80 aralığı tedirgin edici.
Sırtta 340 milyar dolar borç yükü var. Bu milli gelirin yüzde 42’si demek. Sadece bu yıl ödenmesi gereken kısa vadeli borç 125 milyar doların üzerinde. RTE ve çevresi Gezi direnişinin taleplerine diyalogla yanıt vermemekte direnirse, ekonomide kan kaybı hızlanacak ve bu, RTE’nin etrafındaki irili ufaklı birçok sermayenin de canını yakacağı için RTE’yi iyice ıssızlaştıracak.