Aç Tavuğun Kürt Petrolü Rüyası (1)
Laiki, şeriatçısı ile RTE’nin arkasında saf tutan Türkiye burjuvazisi, 2012’de 60 milyar doları bulan enerji…
Kaçak Saraylı’nın asgari ücret ile ilgili önceki gün söylediklerini okuyunca Marksizmin kurucularından F.Engels’in sözlerini hatırladım yeniden; Engels, bir toplumdaki asgari ücret düzeyinin, o toplumun ahlak düzeyini yansıttığını belirtiyordu, daha 19.yüzyılın ortalarında. …Bu sözlerin üzerinden neredeyse iki asır geçti ama söylenenler günü yansıtıyor.
Kaçak Saraylı, seçim bildirgelerinde CHP’nin 1500 TL net, HDP’nin 1800 TL net (DİSK’in talebi) asgari ücret vaadine şaştığını belirtiyor ve şöyle konuşuyordu; “İnanın şaşıyorum. Asgari ücret açık arttırmaya çıkıyor. Biri 1800 diyor biri 1500 diyor.Ya bunlar asgari ücretin farkında değil ya. Asgari ücret, açıklandığı gibi işçisine vermek zorunda değildir işveren. Şu an kaç 1000. 1000 liranın altında veremez iş veren. Devlet neyi garanti altına alıyor, en az 1000 lira vereceksin diyor.Bu bir güvencedir. İş veren daha da verecek. Versin”…
Versin demekle olmuyor Saraylı…Verilmiyor, hepimiz inanmakta zorlanabiliriz ama asgari ücret, bu toplumun gerçek ortalama ücreti olmuş durumda. Bunu biz ifade ettiğimizde dudak bükenlere Merkez Bankası’nın son enflasyon raporuna göz atmalarını öneririm.
Asgari ücret hakim…
Geçen hafta MB Başkanı Başçı, dikkat çekti, raporumuzda asgari ücret ile ilgili ilginç bir kutu var, diye. Açalım kutuyu, görelim kötüyü…
Merkez Bankası Enflasyon Raporu 2015-II’nin 56. sayfasında şöyle denilmektedir; “Toplam ücretli çalışanların yaklaşık yüzde 35’i asgari ücret ve altında ücret alarak çalışmaktadır.” Merkez Bankası bunu, TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Anketi mikro verilerinden hesaplamış. Şöyle deniyor raporda; “Ücretli çalışanlarda asgari ücret etrafında belirgin bir yoğunlaşma gözlenmektedir. Bu durum asgari ücret politikalarının ücret dağılımını etkilediğinin bir göstergesidir.” Gördünüz mü olanları; Merkez Bankası, bir kez daha Saraylı’ya ters düşüyor, yine zıplatacak tansiyonu…
Sefil ücretler
Ekonomi geneli için asgari ücret ve altında çalışanların payı yüzde 35 iken, sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerinde bu oran sırasıyla yüzde 38,2, yüzde 41,3 ve yüzde 30,2. Bu oran tarım
Kaynak;Merkez B. Enflasyon raporu 2015-II. S.56
sektöründe yüzde 72’ye kadar çıkıyor, sanayi ve hizmet sektörlerinin altında ise bu oranın yüzde 50’nin üzerine yükseldiği alt sektörler var. En sefil ücretler şu sektörlerde; kuru temizleme, kuaförlük gibi kişisel bakım alanlarının yer aldığı diğer hizmet faaliyetleri, yiyecek-içecek hizmetleri ve ticaret sektörleri. Sanayi sektörü altında asgari ücret ve altında çalışanların en yoğun olduğu sektörler ise gıda, giyim, mobilya, fabrikasyon metal ürünleri ve tekstil imalatı sektörleri. Bu sektörler aynı zamanda emek yoğun sektörler…
Neden düşük?
Asgari ücret ve altında çalışanların, toplamı 17 milyonu bulan ücretlilerin yüzde 35’ini buluyor olması, geri kalanların daha yüksek ücretlere çalıştığı kanısına yol açmasın. Asgari ücretin neti Temmuz ayında 1000 TL olacak. Asgari ücret üstü çalışanların ağırlıklı ortalaması ise taş çatlasa bin 200-500 TL aralığında.
Bu neden böyle? Cevabı zor değil. Kaçak saraylı, biz asgariyi veriyoruz, işveren üstünde versin, diyor ama ver demekle, olmuyor. Kim vermek ister ki? Vermesi için zorlanması lazım. O da sendika, örgütlenme demek. Var mı sendika? Yüzde 10’unun ya var ya yok. Yani 17 milyonun taş çatlasa 2 milyonu. Sendikalı olan toplu sözleşme, grev yapabiliyor mu? Hikaye…Son yıllarda greve çıkabilen yılda bini bile bulmuyor.AK faşizm anında erteleyerek bitiriyor grevi. Sendikalaşmaya korkuyor işçi. Çünkü çoğu vasıfsız işçi ve ensesinde ağır bir yedek işgücü, ya da işsiz ordusu var. Resmi olanı 3 milyon, sayılmayanı 3 milyon daha, ediyor 6 milyon kişilik işsiz yedek ordu. Ev kadını olarak stoklanmış 9 milyon çalışabilir nüfustan hiç söz etmiyorum bile…Bu durumu bilerek razı çoğunluk asgari ücrete…
Vaat ve fırsat …
Asgari ücret, bu toplumun ortalama ücreti durumuna getirilmişse ve kısa sürede işçiler örgütlenip Anayasal toplu sözleşme- grev haklarını kullanamayacaklarsa, doğru politika asgari ücret düzeyini olabildiğince yükseltmektir. Çalışan sınıflar da sendikalaşarak ücret düzeylerini yükseltemiyorlarsa, şimdi önlerinde hiç olmasa seçme haklarını kullanarak genel ücret düzeylerini yükseltme fırsatı vardır ve oylarını ücretlerini daha çok yükseltmeyi vaat edenlerden yana kullanarak bu imkanı değerlendirebilirler.
Net asgari ücreti 1800 TL’ye kadar çıkarmak doğrudur doğru olmasına ama Kaçak Saraylı ve temsil ettiği sınıfları rahatsız eder.
Ne güzel!.. Edelim, olabildiği kadar rahatsız edelim.
Yetmez, artırıyorum, asgari ücretin netini 2000 TL yapmaya ne dersiniz?…