Erdoğan iktidarının öteden beri savunduğu yerel paralarla dış ticaret isteği, Rusya ve İran ile yapılan son görüşmelerde yeniden gündeme gelirken bunun bir dilek mi yoksa pratiği mümkün bir fırsat mı olduğu da tartışılmaya başlandı.

Enerji ithalatının büyük bir kısmını Rusya ve İran’dan karşılayan ve bu ülkelere karşı büyük dış ticaret açığı veren Türkiye’nin yerel para ile dış ticaret istemesi anlaşılır bir talep olarak görülüyor. Aynı şey Türkiye’ye özellikle sanayi yatırım malı, sanayi girdisi ihraç eden Çin’e de teklif ediliyorsa da pek bir mesafe alınamıyor. Özellikle Körfez ülkeleri merkez bankaları ile yapılan swap anlaşmaları üstünden yerel paralarla ticaret, gerçekleşmeyen hayaller arasında.

Dövize her geçen gün biraz daha sıkışan Erdoğan yönetiminin yerel paralarla ticaret hayali bugüne kadar pek karşılık görmedi. Türk Lirası ile yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payı yüzde 3-4 dolayında kalırken, TL ile yapılan ithalatın toplam ithalattaki payı da yüzde 4-5’i geçmiyor. Türk Lirası’nın özellikle son yıllarda hızla değer kaybetmesi, TL üstünden ihracat ve ithalat yapmanın cazibesini iyice azalttı. Hele ki üç haneye doğru yükselen enflasyon koşullarında yerel para ile ticaret yapacak partner bulmak neredeyse imkânsızlaşıyor. Buna rağmen Erdoğan, özellikle Körfez ülkelerine, en fazla enerji ithal ettiği Rusya ve İran’a, en fazla sanayi malı ithal ettiği Çin’e yerel para ile ticaret yapmayı teklif etmekten geri durmuyor.

Politik saiklerle Türkiye’nin yerel para ile ticaret talebine, bölge ülkeleri kapı aralar mı, ne kadar?

Türkiye’nin resmi haber ajansı Anadolu Ajansı, 20 Temmuz 2022 haber bülteninde, İran resmi ajansı IRNA’dan şöyle bir haber aktardı: İran Merkez Bankası Başkanı Ali Salihabadi, başkent Tahran’da, “Ruble ve riyal üzerinden ticaret dün itibarıyla başladı” dedi.

Read more: https://www.al-monitor.com/tr/originals/2022/07/how-realistic-are-ankaras-hopes-trading-turkish-liras#ixzz7b520vOrn

Written by Mustafa Sönmez