Vicdanlı Kapitalizm mi? Sosyalizm mi?
Mustafa Sönmez Amerika, Avrupa, yer yer Doğu ülkelerinde yaşanan küresel krizden herkes nasibini alıyor.…
Mustafa Sönmez
08.05.2010, Cumartesi
Bir okuru Melih Aşık’a, “22 Türk büyüğü” diye bir liste göndermiş…
Şöyle sıralanıyorlar büyükler : “Efe Yeşil, Efe Mavi, Efe Siyah, Çilingir, Ata, Burgaz, Burgaz Yeşil, Rakı Turka, Fasıl Mavi, Fasıl Yeşil, Mercan, İzmir, İzmir Sakızlı, Yekta, Yeni, Kulüp, Altınbaş, Tekirdağ, Tekirdağ Altın Seri, Mest Misket, Sarızeybek, Mest Sultaniye…”
Melih Abi diyor ki, “AKP iktidarında rakılar çeşitlendi, çekici hale getirildi. Akşamcılar mutlu. Bir nevi bu tür faydaları da oldu iktidarın…”…
Öyle mi acaba?
***
Özelleştirmeler sonrası içki ve sigara işine TAPDK, yani Tütün Alkol Piyasası Denetim Kurulu bakıyor. Onların verilerine bakılırsa nüfustaki yıllık yüzde 1,5 artışa karşın rakı tüketimimiz artmamış pek. Nüfusumuza ek olarak konaklayan 20 milyon küsur turisti de hatırlayın. Verilerden hareketle yerli üretimi ve ithalatı eklediğimizde, rakı duraklarken (kaçak üretimi saymıyorum) şarap, ille de bira tüketiminde sıkı bir artış var. Yani, muhafazakar AKP iktidarı, fiili yasaklamalar, mahalle baskıları ile içki satan yerleri, lokantaları sindirse de genelde, “içmeye devam!…” deyip Türkiye halkı içki tüketmeye,”şerefe” kadeh kaldırmaya devam etmiş görünüyor.
Rakı, şarap, bira, Türkiye’de en çok tüketilen içkiler. 2004’te rakı tüketimi 42 milyon litre iken, izleyen yıl biraz azaldıktan sonda 2006’da 44 milyon litreye çıkmış rakı ama sonra yine dalgalanmış ve en son 2009’da 42,2 milyon litre olmuş. Yani nüfus artıyor ama rakı tüketimi yeterince artmamış. Ama bu arada şarap ve rakının tüketimi hızlanmış görünüyor. Şarapta özellikle son 2 yıldır bir tırmanma var. Şarapta 2004’te 25 milyon litre olan satışlar 2008’de 35, 2009’da 44 milyon litreye kadar çıkmış. Bunda bazı teşvikler etkili olmuş görünüyor. Ama esas patlama birada. 2004’te 761 milyon litre olan bira tüketiminin özellikle son 3 yıl hızla arttığı ve 2009’u 825 milyon litre ile kapattığını görüyoruz. İçkide eğilimin rakıdan şarap ve biraya doğru yöneldiğini söylemek yanlış olmasa gerek. 2004-2009 döneminde yıllık rakı tüketimi 40-42 milyon litre bandında kalırken şarabın atağa geçerek yıllık 28 milyon litreye çıktığı, ama alkolü, dolayısıyla fiyatı görece düşük biranın, içkideki iktidarının pekişmekte olduğu ve yıllık 854 milyon litreyi geçtiği görülüyor.
***
AKP baskılarına rağmen “içmeye devam”, bu ürünlere yapılan sıkı zamlara rağmen gerçekleşmiş. 2003’ün başından bu yana, yani AKP iktidarını içeren 88 ayda tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 88,5 olmuş. Aynı dönemde alkollü içkiler ve sigaradaki fiyat artışları ise yüzde 231 olarak gerçekleşmiş. Yani, tiryakilere, akşamcılara aşırı zamlarla, ortalama enflasyonun yüzde 162 üstünde yük bindirilmiş. Bu yükün önemli bir kısmını AKP iktidarı bütçeye çekmiş. Mesela, 2006’da içki ve tütünden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) 11 milyar TL’ye , 2009’da 14 milyar TL’ye yaklaşmış. Bu, bütçe gelirlerinin yüzde 6’sından fazladır. Yani içki ve tütün tüketicilerinden alınan dolaylı vergiler, bütçe kaynaklarının yüzde 6’sını oluşturmuştur. Bu, ulusal gelirin de yüzde 1,5’u demektir ve insafsızlıktır!…
AKP zam ve vergi politikalarıyla, özelleştirme furyasıyla, temel damak tadımız olan rakıya kötülük yapmış, rakıyı metalaştırmış, “sulandırmıştır”.İçilebilir rakı pahalı hale gelince, gücü yetmeyen, rakı hayal ederek biraya dayanmıştır. Herşeye rağmen, halkın tercihi bellidir: Rakı, şarap, bira fark etmeden, AKP’ye inat, durmak yok, içmeye devam….