Mustafa Sönmez

Efsanevi sarışın Marilyn Monroe’nun 50 yıl önceki filmini anımsatırcasına, “bazıları sıcak seviyor”. Sıcak paranın akışından ve dövizi ucuzlatmasından çıkarı olan lobi, hiç boş durmuyor. Merkez Bankası’nın geç de olsa sıcak para afyonunun yol açtığı, açacağı tahribata uyanarak, ağrı keser umuduyla, faizleri 50 baz puan düşürmesi işe yarar mı? Pek yarayacağa benzemez. Dahası, sıkı durun: TCMB’nin sıcak paranın iştahını kesmesi umuduyla faiz düşürme niyetine, yabancı bankalardan birinin yüksek faizle mevduat toplama hamlesi su katacak. Bu bankanın mevduata yüksek faiz verme hamlesine diğer bankaların seyirci kalmasını kimse beklemesin. Bu kez sıcak para için borsa ve devlet tahvilinin yanı sıra mevduat da, eskisinden daha cazip hale gelebilir. Bu hamle, sıcak paranın iştahını kesme niyetini geçersiz kılarken, düşük kurdan çıkarı olan dış borç yükümlülerinin ise yüreğine su serpecek. Reel kur diye tepinen ihracatçıların, turizmcilerin, kısaca döviz kazandırıcı faaliyetleri olanların karşısında ucuz döviz lobisi var. Bu lobiyi de esas olarak ithalattan menfaati olanlar ile dışarıdan borçlanmışlar oluşturuyor. Dışarıdan borçlanmalar, 2009 krizinde tempo kaybetse de 2010 ortasında 266,4 milyar dolar tutarında. Bu, ülke milli gelirinin yüzde 40’ına yakın bir oran. 2009 krizi sonrası, özellikle yabancı bankalar uzun vadeli kredi vermede isteksiz davranırken, özel sektörün kısa vadeli borçlanmayı hızlandırdığı görüldü.


Kaynak: Hazine Müsteşarlığı veri tabanı

Türkiye’nin toplam dış borç stokunda yüzde 64 payı olan özel sektörün 170 milyar dolarlık bir borç yükü var. Bu borç, özellikle likidite bolluğu yaşanan 2005 sonrası hızlanmıştı. Birçok firma, özelleştirmeden KİT alırken, hep dış kredi kullandı. Dolayısıyla, kurun düşük, kredilerin ucuz olduğu dönemlerde ciddi boyutlarda borçlandılar.

Özel sektörün 55 milyar dolara çıkan kısa vadeli borçlarının, yüzde 55’i bankaların, geri kalanı özel firmaların borçları. Yine özel sektöre ait 115 milyar dolarlık uzun vadeli borçların 63 milyar doları yabancı bankalardan, 30 milyar doları, Türk bankaların yabancı şubelerinden gerçekleştirilmiş.

Bugün, 266 milyar dolarlık dış borçta kamu, 85 milyar dolarlık paya sahip.TCMB’ninkiler dahil olmak üzere kamunun borçlarının yarısı tahvil, yarısı borç biçiminde.

Döviz kurunun yukarı doğru seyri, borçlu firmaları hop oturtup hop kaldırıyor. En korkulu rüyaları yaşanacak bir kur şoku. Hele ki kısa vadeli borç yükü olanların…Dolayısıyla, bu borç yükü, borçlu özel firmaları, kurun düşük seyrinden yana yapıyor ve sıcak paranın iştahını kesecek, kuru yükseltecek ciddi bir politika değişikliği önünde, önemli bir engel oluşturuyor.

Written by Mustafa Sönmez