Azerbaycan’dan pay kapma rüyası(Al Monitor, 8 Ekim,2020)
Türkiye’nin yaklaşık iki yüzyıldır Rusya’nın nüfuz alanındaki Ermenistan’a karşı Azerbaycan’dan yana ağırlığını daha açıktan koyması,…
Mustafa Sönmez
Türkiye’de adalet hizmetlerinin etkinliği ayrı bir tartışma konusu iken suça teşebbüs, suçluluğun artması başlıbaşına sorun. Kırdan kente göç, kentte barınma , açlık ,işsizlik sorunları, bozulan gelir bölüşümü, medyada şiddetin yüceleştirilmesi, mafyatik eğilimlere özendirme, adalete güvensizlik suça yöneltici başlıca etkenler.
2011 Mayıs ayı verilerine göre, hükümlü sayısı 64 bin, tutuklu sayısı 57 bin olmak üzere 4 duvar arasında 122 bin kişi var. Tutukluların oranının yüzde 44’e yaklaşması temel bir eleştiri konusu.
Bu gerçeklerin yanında suçlu bulunup ceza infaz kurumlarına giren nüfusu analiz ettiğimizde ne görüyoruz? Mahkumiyet alanların çoğunluğunu, ekonomik nedenlerle suç işleyenler oluşturuyor. İcra-iflas yasalarına muhalefet, uyuşturucu ticareti, kaçakçılık, dolandırıcılık, sahtecilik, hırsızlığa kadar uzanan “para-mal ile ilgili” suçlar ağırlıkta ama , ateşli silah, yaralama, öldürme, gasp gibi şiddet içeren, “cana kast” suçları da hiç az değil ve artış halinde.
***
2007-2009 yıllarının adalet istatistikleri, mahkumiyet alanların yıllık ortalamasının 90 bini geçtiğini gösteriyor. 2007, mahkum edilenlerin sayısının 127 bini bulduğu farklı bir yıl. İzleyen iki yılda bu sayı yıllık 75 bin dolaylarına inmiş.
Son 3 yılın ortalamasını aldığımızda yüzde 27’ye yaklaşan oranda , yıllık ortalama 30 bin küsur kişinin icra-iflas yasalarına muhalefetten cezaevine girdiğini görüyoruz. Bu suçtan ceza alanların özellikle 2007’de büyük artış gösterdiği dikkat çekiyor.
Kaynak: Adalet İstatistikleri veri tabanı
Dolandırıcılık suçunu işleyenler her 100 suçludan 15’ine yakınını oluşturuyor. Ekonomik suç olarak adlandırılabilecek bu iki suça “hırsızlık” suçunu ekleyebiliriz. Hırsızlıktan her yıl 6-7 bin kişi hapse giriyor. Sahtecilikten de her yıl ortalama 2 bine yakın kişi hapsi boyluyor.
***
Suç ekonomisinin en önemli fiili olan uyuşturucu imalatı ve ticaretinden yılda 3 bin 300 kişinin mahkumiyet aldığı dikkat çekerken uyuşturucu kullanma ve satın almaktan dolayı da yılda 500 dolayında kişi cezaevine giriyor.
Kaçakçılık, ekonomik suçlardan bir diğeri. Verilere göre, çoğu sınır illerinde olmak üzere yılda ortalama bin kişinin üstünde sanık kaçakçılıktan mahkum oluyor.
Ekonomi ile ilgili zimmet ve rüşvet suçlarından da her yıl sınırlı da olsa mahkumiyet gözleniyor. Zimmetten hüküm giyenlerin yıllık ortalaması 100 kişiyi geçerken rüşvetten hüküm giyenlerin sayısı yıllık 50 kişiden ibaret.
***
Ekonomik suçlar bir yana bırakıldığında, Askeri Ceza Kanunu’na muhalefetten her yıl 6 bin kişinin mahkumiyet aldığı görülüyor. Bu, toplam suçluların yüzde 9’u demek. Ateşli silahlarla ilgili suçlardan dolayı da her yıl 3 bin 500 dolayında mahkumiyet söz konusu.
İşlenen suçlarda yaralama ve öldürme fiillerinden dolayı ceza alanlar dikkat çekici sayıda. Yaralamadan ceza alanlar yılda ortalama 8 bini geçiyor. Cinayetten mahkum olanlar ise yıllık ortalama 3 bine yaklaşıyor.