Pek hoştur, “eşek yüküyle” vurgusu. Yabancıların AKP döneminde, başta faiz olmak üzere kâr, hatta ücret geliri olarak ülkeden alıp götürdüklerini hesaplayınca dilimin ucuna takıldı ve başlığa taşımadan edemedim. Gerçekten de yüzlerce eşek yüküyle, 10,5 yılda 120 milyar dolardan fazla götürmüşler.  Mayıs ayı cari açık verileri açıklandığında, 7,5 milyar dolarlık açığın üçte birinin yabancı yatırımcıların yatırım gelirlerinin transferinden kaynaklanması dikkat çekti. Mayısla beraber ilk 5 ayın transferi 7 milyar dolara yaklaştı. Kalan 7 ayda benzer bir transfer söz konusu olursa 2008’de yaşanan tekrarlanacak. Yani 2008’de 15 milyar doları aşan yabancıların gelir transferleri 2013’te de tekrarlanacak. 2008, küresel kriz yılıydı ve transferleri anlamak mümkündü. Peki bu yıl? Bu yıl da ABD’de FED’in gevşek para iklimini terketmesi yabancıların gelirlerini transfer etmeleri için önemli bir etken gibi görünüyor.

Kaynak:TCMB ,Ödemeler dengesi veriltabanı

Türkiye ekonomisi son 10,5 yıldır, dış kaynak girişi ile büyüyor ve 1980-2000 döneminde gelen yabancı kaynağın 10 kat üstünde giriş oldu. Doğrudan yabancı sermaye, özelleştirmelere ve satılık bankalar için geldi. Sıcak para, borsaya ve devlet kağıtları için geldi, ama en çok da dış kredi geldi . Bunların 10,5 yıldaki toplamı 421 milyar doları buldu. Bu kadar yatırımdan elbette önemli kâr ve faiz geliri de elde etti yabancı yatırımcılar ve bunları, istedikleri zaman parça parça transfer ediyorlar. Ödemeler dengesinde yatırım gelirleri olarak yer alan transfer edilmiş yabancı gelirleri AKP iktidarındaki yaklaşık 10,5 yılda 121 milyar doları bulmuş görünüyor.

YÜZDE 60’I FAİZ…

Yabancıların transfer ettikleri kazançlar içinde faiz gelirleri yüzde 52 pay ile 63 milyar dolar. Ancak, bu kadar değil faiz. Borsa yatırımlarının bir kısmı hisse senetlerine bir kısmı ise devlet kağıtlarına yapılıyor.Dolayısıyla borsadan elde edilen kazançların da bir kısmının faiz olduğu anımsandığında, Türkiye’ye yatırım yapan yabancıların kazançlarının yüzde 60’ına yakınının faiz gelirlerinden elde edildiği söylenebilir.

2013 ilk çeyrek sonu itibariyle Türkiye’nin dış borç stoku 350 milyar doları buldu. Türkiye’den faiz geliri elde edenler, bunu daha çok özel sektöre dış kredi vererek sağladılar . Özel sektör de, dış kredilerin önemli bir kısmını ithalatın finansmanı, kamudan varlık ve şirket satın almalar, inşaat ve emlak başta olmak üzere kullandı.

KÂR VE BORSA KAZANCI

Yabancı yatırımcıların transfer ettikleri gelirler içinde en düşüğü yüzde 18 ile doğrudan yabancı yatırım gelirleri. Her gelişmekte olan ülke gibi, Türkiye de yabancı yatırımın en istenen biçimi olan doğrudan yabancı sermaye girişlerinin artmasını arzu ediyor. Ancak, tüm isteklere rağmen gelen dış kaynakta doğrudan yabancı sermayenin payı yüzde 20’yi pek aşamıyor. Doğrudan yabancı sermaye, bu faaliyetten elde ettiği gelirleri kâr transferi olarak ana frmasına aktarıyor. Bu gelirlerin bir kısmı bazen patent, lisans, know-how bedeli şeklinde de olabiliyor.

Yabancıların Türkiye’ye yaptıkları yatırımlarından elde ettikleri kazançların yüzde 30’a yakınını da borsa kazançları oluşturuyor. İstanbul borsasının yatırım portföyünün yüzde 70’e yakını yabancılara ait. Bu oran bazı dönemlerde artıp eksilebiliyor. Yabancılar borsaya kote şirketlerin hisselerine yatırım yaptıkları gibi devlet kağıtlarının alım-satımıyla da ilgileniyorlar ve portföy gelirlerinin bir kısmını faiz, bir kısmını da alım-satımdan elde edilen kazançları oluşturuyor.

ÜCRET DE VAR

Kâr, faiz,borsa kazancı yanında yabancıların transferleri arasında ücret gelirleri küçük bir oranda da olsa yer alıyor. 2005-2013(5 ay) döneminde yapılan ücret transferleri toplamı yaklaşık 1 milyar doları buldu. Yabancıların ücret transferleri üst düzey şirket yöneticilerinin maaşları, danışmanlık ücretleri kadar, yabancı profesyonel futbolcuların, sanatçıların kazançlarından da oluşuyor.

Written by Mustafa Sönmez