IMF: “Yükselenler de Yavaşlayacak”
Mustafa Sönmez Finansal balonlarıyla 2007-208’de küresel kriz yangınını başlatan ABD, bu krizden henüz belini…
Mustafa Sönmez
Başlangıçta, kamu alacaklarını yeniden yapılandırma, sermaye piyasasını yeniden düzenleme gibi özellikleri ile sermaye kesimini rahatlatıcı önlemlerden oluşan “torba yasası”, içine bir dizi emek karşıtı yasal düzenlemeyi alarak, bir saldırı tasarısına dönüştü. Tasarı, genç işsizliğini ve kadın işsizliğini azaltma gerekçesi ile bu kategorideki işsizlere, güvencesiz, “esnek” istihdam yolu açarak ekonominin körpe, ucuz emek beklentisine cevap vermenin peşinde.
Tasarının 61. maddesi ile “mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumları” staj kapsamına alınarak emek sömürüsünün kapsamı genişletiliyor. Ayrıca tasarının 62. maddesi ile; önceleri 50 ve daha üzeri, en son ise 20 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri için geçerli olan stajyer çalıştırabilme uygulaması, 10 işçi çalıştıran işyerlerini de kapsıyor ve “on personel sayısını beş personele kadar indirmeye Bakanlar Kurulunun yetkili” olduğu belirtiliyor.
Staj adı altında çalışma mecburiyeti anlamına gelen bu uygulamaya bir de köle ücreti boyunduruğu getiriliyor. Her öğrenci için eğitim süresince 18 yaşını bitirenlere ödenen aylık asgari ücretin 2/3’ü nisbetinde yapılacak olan ödeme oranı “asgari ücretin net tutarının 1/3’i nispetinde, yirmi ve daha fazla personel çalıştırılması halinde 2/3’ü nispetinde” şeklinde değiştiriliyor.
Tasarının 67. maddesi, kot taşlama işinin illeti , slikozis nedeniyle çalışma gücünü en az yüzde 40 kaybeden işçilere, 65 yaş üstü “muhtaç, güçsüz ve kimsesizlere” bağlanan aylık oranında ödeme yapılmasını öngörüyor ve bu illet, meslek hastalığı statüsüne alınmıyor.
***
Torba, şimdiden yağmalanmaya başlanmış işsizlik fonunun iyice talanını hedefliyor. Halen 46 milyar TL varlığı olan işsizlik fonundan, bu güne kadar işçiler için 4 milyar TL harcanmışken, son 3 yılda GAP yatırımlarına destek gerekçesiyle, fondan bütçeye 10 milyar TL aktarıldı. Bununla kalmıyor AKP iktidarı, işsizlik fonuna yeniden büyük bir iştahla saldırıyor. Tasarı, iktidara, İşsizlik Fonunun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30’unu kullanma ve bu oranı yüzde 50’ye çıkarma yetkisi veriyor. Hangi hallerde bu fon kullanılacak? “Genel ekonomik krizler, zorlayıcı sebepler ve sektörel ve bölgesel kriz” hallerinde… Yani her durumda fon kaynağı kullanılabilecek…
Tasarının 74. maddesinde 2015 sonuna kadar özel sektörde istihdam edilecek yeni işçilere dair sigorta primlerinin işveren payının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması ve Bakanlar Kuruluna 2015 yılından sonra 5 yıl daha uzatma yetkisi verilmesi düzenleniyor. Yalnızca “18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınların” istihdamını öngören bu teşvik, 6 ay ile 4 yıl arası süreleri kapsıyor. Bu uygulama, işverenlerin prim maliyetinden kaçınmak için 29 yaş üzerindeki işçileri işe almaması veya işten çıkarmasına da yol açacak.
***
Tasarının 77. maddesi ile en çok 2 ay olarak belirtilen işçiyi deneme süresi, toplu iş sözleşmeleriyle ilk defa işe girenler için 4 aya çıkarılıyor. Esasen gençleri kapsayan bu düzenleme, genç işgücünün sömürü koşullarını ağırlaştıracak ve işsizliğe çok daha açık bir genç işçi piyasası oluşumunu teşvik edecek.
Gündemdeki tasarının 76. maddesinde, 4857 sayılı Yasanın “Çağrı üzerine çalışma” başlıklı 14. maddesi, “Çağrı üzerine çalışma, evden çalışma ve uzaktan çalışma” başlığıyla genişletiliyor. Bu madde, işgücü piyasalarında serbestleşmenin, esnek çalışma biçimlerinin ve yetersiz istihdamın yaygınlaşmasına yol açacak.
Bu düzenleme ile çağrı üzerine çalışma biçimindeki kısmi süreli iş sözleşmesi ile birlikte sözleşmesizlik de yasallaşıyor ve sözleşmesiz çalışmanın süresi “haftada 20 saat” olarak belirleniyor. Kısaca işçinin istismar edilme durumunda, eğer elde edebilirse, talep edebileceği hakkı, gerçek çalışmanın çok gerisinde kalacak olan bir süre ile sınırlandırılıyor.
Yine 76. madde ile yasallaştırılmak istenen evden çalışmaya, “yazılı sözleşmeye dayalı iş ilişkisi” deniliyor. “Parça başı veya götürü” ücrete tabi bu çalışma biçiminin üretim ve bağlantılı yan hizmetlerle ilgili olduğu anlaşılıyor. Uzaktan çalışma ise esasen haberleşme ve bilgisayar üzerinden yapılan işlerle ilgili yazılı iş sözleşmesi olarak tanımlanıyor. Diğer esnek çalışma biçimleriyle birlikte bu çalışma biçimleri, gerçekte kayıt dışının alanını genişletecek. Özellikle geniş anlamda medya ve kültür sektörlerinden de iyi bilinir ki, bu çalışma biçiminin sözleşmeli halinin yaşamdaki karşılığı çok sınırlı kalır.
Tasarının 48. maddesiyle de esnek istihdamın aktörlerine işsizlik sigortasından yararlanabilmek için kendi sigorta primini ödeme yükümlülüğü de getiriliyor.
Torba’da memurlara, kamu çalışanlarına özel başka “esnek kazıklar”da var. Makine Mühendisleri Odası’nın, “torba tasarısı”nın tüm kazıklarını sergilediği çalışmasına, (http://www.mmo.org.tr) adresinden ulaşmak mümkün.