Yatırımlarda büyük erozyon (Al-Monitor, Eylül 8, 2019)
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılının Nisan-Haziran dönemini oluşturan ikinci çeyreğinin ulusal gelir verilerini açıkladı.…
Başından beri, “Olmayacak duaya amin demektir AKP rejimi ile barış” dedik. Ama, barış masasına oturan İmralı’yı ve çevresini de anlamaya çalıştık; Oturmasa mıydı? Oturmayıp da savaşçı, problem örgüt konumuna mı düşseydi…Karşısındaki AKP de olsa, müzakereye zorlaması doğru olanıydı.
AKP’nin hesapları belliydi; Irak,Suriye Kürdistanlarını Türkiye coğrafyasına katıp Türkiye’yi büyütme hayalleri… Bunu kolaylaştıracağı için PKK’ya uzatılıyordu zeytin dalı…Türk-Kürt birleşik gücü olarak Orta Doğu’da bölgesel güç olma hayalleri kurulmuştu…Irak Kürdistanı petrolleriyle abad olma rüyaları görülüyordu… RTE-Davutoğlu ikilisinin Yeni Osmanlıcılık hayallerine sanki aklı yatmış bir Kürt siyaseti görüntüsü de vardı ortada ve hayal kırıklığıydı.
YANLIŞ HESAP…
Yeni Osmanlıcılık hayaliyle Kürt sorununu da aradan çıkarma planı, Irak’ın toprak bütünlüğünü bozup Iraklı Kürtleri ayartmayı hesaplamıştı. Ama, olmadı evdeki hesap çarşıya uymadı. Irak’ta parçalanmaya karşı çıkan ABD’nin sert dirseğini gördü anında ve Erbil ile Bağdat’ı birbirine düşürme oyunu boşa çıkarıldı . Ayrıca da RTE’ye Mayıs’ta Washington’da bu, Suriye’deki kifayetsiz muhteris tutumuyla beraber bir güzel anlatıldı ve Kürt petrolü odaklı AKP çözüm planı da motivasyonunu kaybetmiş oldu.
Kürt siyaseti sabırla barış bekliyordu ama şimdi AKP, buradan nasıl çark ederim diye yokuşa sürmeye başlamıştı her şeyi… Tam o sırada Gezi direnişi patladı…Özgürlüğüne kastedilmiş her sınıftan, her etnik, dinsel, cinsel kesimi dikey kesen ve çığ gibi büyüyen Gezi direnişi depremi, “çözüm” meselesini arka planda bıraktı. Kürt siyaseti, “Bu da nereden çıktı” gibi bir duruş sergiledi başta ve içinde “ırkçı, ulusalcı”lar olduğu gerekçesiyle uzak durdu direniş eylemlerinden. Ama ateş öyle büyüdü ki, Batı’daki Kürt taban kendisini geri tutamadı, anında Gezi’nin içinde buldu ve direnenlere katıldı.
GEZİ VE LİCE
Kürt siyaseti, protokol gereği gerillaları sınır dışına çekmişti ama AKP adım atmak bilmiyor, dahası Gezi travması geçiren RTE, meydanlarda Gezi bileşenleri arasında Kürtleri gördükçe köpürüyor , meydanlarda Serok Apo’ya verip veriştiriyordu. Bu, Kürt siyasetinin sabrını taşırdı tabii ki…Amed Konferansı’nda Gezi’ye “dışarıdan” bir tamennayı lütfetmekle kalanlar, AKP ile barış dansının de yavanlığını hissetmeye başladılar. Özellikle taban, barış lafları uçuşurken burunlarının dibinde yükselen karakol-kalekol inşaatlarına tahammül edemiyordu. Ve sabır Lice’de çatladı. Süren karakol inşaatına yürüdü halk…Gösteriye, protestoya silahla tarama ve Medeni Yıldırım’ın yere düşen gencecik bedeni…Lice’deki zulüm, Gezi’den duyulmaz mıydı? Anında tek vücut olundu . ‘Diren Lice, Gezi seninle’ pankartı altında Abbasağa’dan, Kadıköy’den onbinler caddelere, meydanlara döküldü. Karakol istemeyen halkın yanında olunmaz mıydı? Barış oyalamasıyla karakol yapmak ne demek oluyordu?
Samimiyetsizlik bir kez daha gözler önüne seriliyordu. Barış dillerdeyken Kalkınma Bakanlığı (eski DPT) verilerine göre, sadece Lice’de değil, Diyarbakır bütününde 8 karakol yapımı sürüyordu Jandarma için. Sadece Diyarbakır’da da değil, tüm bölgede, Bingöl’de, Malatya’da, Ağrı’da ve diğer bölge illerinde Jandarma için 70 karakol inşaatı sürüyordu.
YAPIMI SÜREN 70 JANDARMA KARAKOLUNUN YERLERİ |
||
DİYARBAKIR(8 adet): Lİce (2), Kulp(2),Ergani, Hazro, Hani, Merkez |
ADIYAMAN (8 adet) Gölbaşı, Merkez(2), Besni(3), Çelikhan, Gerger |
MALATYA(8 Adet) Merkaz(2), Arapgir(2) Doğançay, Hekimhan, Pötürge, Doğanşehir |
AĞRI (8 adet) Taşlıçay, D.Beyazıt(2). Merkez, Patnos(3), Eleşkirt |
BİNGÖL(12 adet)Genç(3), Solhan(2), Merkez(2) Yaylatepe,Adaklı(2), Karlıova |
Ş.URFA (5 adet) Hilvan(2),Halfeti, Viranşehir,Silvan
|
SİİRT(4 adet) Eruh,Pervari,Merkez,Şirvan |
MUŞ(4 adet)Merkez(2), Malazgirt,Bulancak |
HAKKARİ(3 adet) Yüksekova,Şemdinli,Merkez |
ELAZIĞ(5 adet) Karakoçan(2), Palu,Maden,Arcak |
MARDİN(2 adet) Ömerli,Savur |
BİTLİS(Tatvan),KARS(Digor), VAN |
Kaynak:Kalkınma Bakanlığı, Kamu Yatırmlarının İllere Dağılımı veri tabanı
Karakol değil, eğitim,sağlık istiyoruz, diyordu BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş. Bundan meşru, bundan doğru bir talep olabilir mi ? Bunu istedi diye kendi halkını silahla tarayan bir güce, günlerdir, tomalara, bibergazına, copa direnen memleketin Batı yakası isyan etmez miydi? İşte o güzel buluşma, Diren Lice, Gezi seninle sloganıyla gerçekleşti ve Kürt özgürlükçülerine yalnız olmadıklarını bir kez daha gösterdi.