Mart ayı ödemeler dengesi verileri , beklediğimiz gibi, dışarıdan para akışının azalmadığını ortaya koydu. Mart cari açığı 6,1 milyar dolar. Dışarıdan gelen para ile bu açık finanse edildiği gibi, rezerve 2,2 milyar dolar da para girmiş bulunuyor. 2011’in Aralık ve 2012’nin Ocak ayında temposu düşen yabancı kaynak girişi, Merkez Bankası’nın faiz rüşveti  ve rezervden döviz satışı ile yabancıları yeniden yatırıma çekti ve Şubat’ta 6 milyar dolar olan yabancı kaynak girişi, Mart ayında da 8,4 milyar doları buldu. İlk 3 ayın kaynak girişi 17,4 milyar dolar. Ekonominin yüzde 8,5 büyüdüğü 2011’de, ilk 3 ayın kaynak girişi 26 milyar dolar olmuştu. Bu yılın büyüme hedefi yüzde 4. Yani, “yumuşak iniş” isteniyor. İlk 3 ayda, geçen yılın aynı döneminin üçte ikisi kadar yabancı kaynak girişi olmuş. Bu da “yumuşak iniş”i de aşan kontrolsüz bir büyüme ihtimalini güçlendiriyor.

Kaynak:TCMB veri tabanı

Yabancı kaynak girdikçe, kur, düşük seyrediyor. Dolar, 1.80 TL’nin üstüne çıkamıyor. Kur düşük seyredince ithalata da devam, ithalata dayalı büyümeye de…Tempo geçen yılınki kadar yüksek olmasa da, çarklar dönüyor. Ama, dışa bağımlılıkta, ithalata bağımlılıkta azalma  olmadığı için, cari açık da , toplamda azalma gösterse de çok yüksek ve 12 aylık tutarı 72 milyar dolar ; tahminen milli gelirin yüzde 10’unun altına düşmüş değil.Hala dünya rekortmeni !…

Kırılganlık demişken, resmi büyütüp nasıl bir korku tünelinde yaşadığımızı  bilmek ister misiniz? Dünya nüfusunun yüzde 85’ini oluşturan 150  “çevre ülke”den  bazıları cari fazla veriyor,  bazıları cari açık. Petrol ihracatçısı Orta Doğu, Rusya ve çevresi, Çin ve bazı diğer Asya ülkeleri ihracatçı, dolayısıyla cari fazla veriyorlar. Türkiye’nin dahil olduğu Orta ve Doğu Avrupa ile Latin Amerika ve Afrika ise, cari açık veren coğrafyalar. IMF verilerine göre, tek başına 33 ülkeli Latin Amerika ve Karayipler 2011’de 68 milyar dolar açık vermişler. 33 ülkenin verdiği bu açığı Türkiye tek başına 77 milyar dolarlık açığı ile  9 milyar dolar sollamış durumda !…

 

Kaynak:IMF  veri tabanı

Gelelim kendi bölgemize…Türkiye’nin dahil olduğu Orta ve Doğu Avrupa’nın 14 ülkesinin cari açığı 2011’de 114 milyar dolar. Bunun üçte ikisi tek başına Türkiye’ye ait.  Koca Afrika kıtasının (sahra altı) cari açığı ise Türkiye’ninkinin dörtte birinden ibaret!…

Bu büyük fotoğraf, Türkiye’nin nasıl bir ince buz üstünde yürüdüğünü, dünyanın gözünün nasıl Türkiye’nin  üstünde olduğunu göstermeye yetiyor. RTE’nin azarlarından nasiplerini alan S&P gibi derecelendirme kuruluşları, AKP rejiminin kamu maliyesi önlemlerini iyi görememekle beraber, bu fotoğrafın dudak uçuklatıcı yanına dikkat çekiyorlar. Bu kırılganlığın, eninde sonunda Türkiye’nin başına iş açmaması bir mucize olur. AB’de her türbülans korku filmi gibi ve herkes yüreği ağzında izlemeye devam ediyor.

 

 

 

Written by Mustafa Sönmez