Küresel krizde sosyal demokrasi ve CHP (1)
2007-2008 küresel krizi bütün dünyayı “ Bu kriz o kriz mi?” dedirtecek kadar kasıp kavururken…
Enerji sektörü, IMF-Dünya Bankası ikilisinin neoliberal telkinleriyle devletin hızla uzaklaştırıldığı ve elindeki tesisleri özelleştirme yoluyla özel sektöre devretmeye zorlandığı bir alan. Kamu santrallerinin, dağıtım şirketlerinin devrinin yanında yeni yatırımlarda da devlet rol almıyor, özel sektör teşvik ediliyor ve lisans dağıtılıyor. Akarsular, doğal kaynaklar sermayenin kullanımına açılıyor, elektrik arzının bu yolla artırılması amaçlanıyor. Elektik gibi özü ekonomi için bir girdi olan ve bu nedenle kâr ve birikim amaçlı değil, kamusal bir ürün olarak üretilmesi gereken bir ürünün özelleştirilmesinin ne gibi sonuçlar vereceğini görmek içinçok beklemek gerekmeyecek. Ama kimse bunu değil, açılmış yağma Hasns’ın börek tepsisinden ne götürürümün derdinde. Türkiye’nin birçok geleneksel büyük holdinginin yanında AKP rejiminin zenginleri de paylaşım sofrasında.
ÜRETİMDE KİMLER?
Elektrik üretiminde kamu, elindeki santralleri özelleştirerek payını azaltıyor, özelleştirmeden satın alarak ve yenilerini kurarak özel sektörün elektrik üretimindeki payı ise artıyor. İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ve her yıl açıklanan ilk 500 sanayi şirketi arasında elektrik alt sektöründe faal 12 şirketin 2012 satışları 15,3 milyar TL olarak belirlenirken kamu kuruluşları EÜAŞ ile Soma Elektrik , toplam cirodan yüzde 50 pay aldılar. Buna karşılık kalan yüzde 50 pay büyük holdinglerin şirketlerinin de olduğu firmalar arasında paylaşıldı.
En büyük özel elektrik üreticisi olarak Enerjisa dikkat çekti. 1980 öncesi daha çok tekstil, lastik,kimya,çimento gibi sanayi dallarında yoğunlaşan ve Akbank ile finansta da boy gösteren Sabancı Grubu için elektrik yeni bir uzmanlık alanı. Elektrik dağıtımında 3 büyük bölgenin özelleştirme masasından ihalesini alan Enerjisa üretimde de 2012’de 1,8 milyar TL’lik ciro ile 12 büyük elektrik şirketinin payından yüzde 12’sini aldı.
Eren Holding, Zonguldak Çatalağzı’nda kurduğu santral ile sektörün en etkili isimlerinden biri oldu. Tekstil ile işe başlayan Eren ailesinin daha sonra çimentodan kağıda çeşitli sanayi sektörlerine girdiği ve en son elektrik üretiminde odaklandığı bildiriliyor.
Sektörün hem doğalgaz dağıtımında hem jeneratör üretiminde iddialı firması Kazancı Holding, Aksa ve Rasa isimli şirketleri ile elektrik üretiminde faal ve 10’un üzerinde tesis için alınmış lisansı bulunurken 2012’de 1,4 milyar TL’lik satış yapmış görünüyor.
Demir-çelik sektöründe ismini duyuran İçdaş, bir diğer önemli elektrik şirketi. Bursa’da kurulu Bis ise Kazancı ile ilişkili. RTE destekçisi Habertürk grubunun sahibi Ciner de sektörün bir diğer önemli ismi. Yine eski dönemlerin önemli tekstil sanayicisi Akkök (Dinçkök ailesi) Grubu sektörde Akenerji ile faal. Birinci köprünün ayağına dev rezidans blokunu oturtan Zorlu Grubu enerjide de var.
Koç Grubu ise elektrik üreticisi Entek firmasına yabancı AES’i katarak sektörde at koşturuyor ve büyümeye hazırlanıyor.
DAĞITIM PAZARI
Elektrik dağıtımında pazarın paylaşımını hatırlayalım (+).
Özelleştirmenin dibini kazıma kararlılığıyla kamuya (TEDAŞ) ait 18 bölgedeki elektrik dağıtım (satış) şirketinin ihalesini büyük holdingler aralarında paylaştı
13 milyar doları bulan 18 elektrik dağıtım şirketinin toplam satış tutarının yaklaşık üçte birini RTE için Akşam grubunu TMSF’den alan Limak-Kolin-Cengiz üçlüsünün, üçte birini Sabancı Grubu’nun aldığını görmekteyiz. Kalan diğer üçte bir arasında Çalık gibi, Kiler gibi rejime yakın diğer gruplar yer aldı.
Enerji işi tatlı iş. Elektrik dağıtımına yetişemeyenlere de doğalgaz dağıtım işi verildi. İstanbul’daki birçok büyük inşaat projelerini yürüten RTE’nin kankalarından Aziz Torun’un Torunlar Gıda’sına Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş 1 milyar 162 milyon dolara verildi.
(+) Bu konudaki yazı 5 Ağustos’ta yer almıştı