Her il, hem göç alır hem göç verir. Verdiği göç , aldığı göçün üstüne çıkan illere “net göç veren” iller diyoruz. İllerin üçte ikisi “net göç” veriyor, yani nüfus kaybı var. Net göç vermek demek, bir ilin gelişme kaynaklarının, insan gücü ve sermayesinin erozyonu  demek. Bir il, neden aldığının üstünde göç veren duruma gelir? Yanıt basit; memnuniyetsizlikten…İş yoktur, mağduriyet çoktur, işi olan gelişemiyordur, can-mal güvenliği yoktur, deprem,sel gibi felaketlere karşı önlemler yetersizdir vs…

AKP Türkiye’sinin son 5 yılında, net göç veren illerden yılda 230 bine yakın kayıp yaşanıyor.  81 ilden 55’i net göç verirken göçün yarısına yakını 20 ilden.

Kaynak: TÜİK, ADNKS veri tabanı

Net göçle kan kaybına uğrayan, zayıf düşen, daha da gerileyen illerin çoğunu Doğu-G. Doğu illeri oluşturmakla beraber, göç yangını, İç Anadolu , Karadeniz, hatta Akdeniz illerini de sarmaya başladı.  

GÖÇLE YOKSULLAŞANLAR

Göç mağduru illerin başını Van çekiyor. Son 5 yılda net göçle 67 bin kayba uğrayan Van’da , 2011 depremi göçü kamçıladı. O yıl Van’a 23 bin kişi ikamet kaydını taşırken 72 bin kişi de ikametini başka illere aldı. Dolayısıyla 49 bin kişilik net göç yaşandı. 2012’de geri dönüşler olsa da deprem kaybı, telafi edilemedi.

Van göçünü, depremi olmasa da diğer Kürt nüfusun yoğunluklu olduğu illerin göçü izliyor. Bunlardan Diyarbakır’ın son 5 yılda göçü dur durak bilmemiş ve “Amed”den 65 bin net göç yaşanmış. Hemen ardından Ağrı’dan 59 bin, Mardin’den 55 bin, Muş’tan 48 bin, Şanlıurfa’dan 43 bin, Adıyaman’dan 39 bin kişinin yaşadıkları toprakları terk ettiğini gözlemliyoruz.

Göç, diğer Doğu illerinde de dur durak bilmiyor. Hayvancılığın hızla gerilediği illerden Erzurum 62 bin, Kars 34 bin, Sivas 38 bin net göçle kapatmış son 5 yılı.

BATIYA DOĞRU YANGIN

Göç, göçten dolayı kan kaybı, mağduriyet deyince, hep Kürtlerin yoğun olduğu Doğu ve Güneydoğu illeri akla gelir. Oysa Orta Anadolu, Karadeniz, Akdeniz illeri de AKP’nin neoliberal politikalarından mağdur.Bu illerde de üretici faaliyetler, tarım, hayvancılık, sanayi geriledikçe işsizlik, geçim derdi artıyor. Sosyal devleti rafa kaldıran AKP, sorunlara yerinde çözüm üretemeyince  göç hızlanıyor.

 İş-aş derdi başta olmak üzere çeşitli mağduriyetlerden yıldığı için doğduğu toprakları terk edenler sadece Kürtler, diğer Doğu halkları değil; Orta Anadolu’da Yozgat, Çorum , net göç veren illerin başında geliyor. Karadeniz’de Samsun, Zonguldak, Tokat, tarımın ,sanayinin, madenciliğin gerilemesiyle işsizliğin arttığı ve göçün yoğunlaştığı iller arasında yer alıyorlar. Çukurova’da Adana, Kahramanmaraş ve Hatay da  en çok göç veren ilk 20 il arasında. Adana’da sanayi, tarım, ticaret geriledikçe, Adana’nın yerleşikleri başka illere göçüyor.

HERKES MAĞDUR

Şimdi moda, “Barış süreci” ve güneydoğu illerine yatırım…Bir dizi samimiyetsiz işadamının katıldığı geziler düzenleniyor Diyarbakır’a Mardin’e…Sanki bugüne kadar yatırıma engel, “barışın eksikliği” imiş gibi…Hiç ilgisi yok…Kâr varsa sermaye, ateşe bile kafasını sokar. Bakın petrol hatırına nasıl Irak Kürdistanı’nda fink atıyor, o topraklarda yatırım için deli divane oluyorlar…

Göçü önlemek Kürt illeri kadar öteki illerin de derdi. İşsizlik, o illerin de derdi. Barış şovuyla Kürt illerine gösterilen ilgi öteki yoksullaşan Anadolu illeri için neden gösterilmiyor? Oralar da mağdur, mahrum…Ama hepsi şov. Daha önce, 30 Mart’ta bu köşede yazdım; “İstanbul’u vergilemeden, Güneydoğu’da ot bitmez” diye…Aynı şeyi göçle kan kaybeden öteki Anadolu illeri için de söylüyorum…

Written by Mustafa Sönmez