Tedirgin yatırımcının gözü dışarıda (Al-Monitor, 16 Şubat, 2018)
Türkiye’nin en büyük sermaye grubu Koç’un Onursal Başkanı Rahmi Koç 18 Ocak 2018’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de yeterince…
Mustafa Sönmez
Kültür turizmine gerekli önemin verilmediğinin, tanıtımının ihmal edildiğinin en önemli kanıtlarından biri, müzelerimize yapılan ziyaretler ile ilgili veriler. Doğu Roma, Bizans, Osmanlı uygarlıklarına başkentlik yapmış İstanbul’un her karışından tarih ve kültür varlığı fışkırırken bunların müzelerde, ören yerlerinde ziyarete açılıp, ziyaretçilerin kullanımına sunulmasında, bundan kaynak elde edilmesinde ne yazık ki nal topluyoruz. Aynı hovardalık, İzmir’in, Antalya’nın, Kapadokya’nın, Trabzon’un ve diğer Anadolu illerinin müzeleri, ören yerleri için de söz konusu(*).
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Dössim biriminin verilerine göre, 2010 yılında müzelerimizi 17 milyon dolayında biletli ziyaretçi ziyaret etti. Buna, 1 milyona yakın müze kartla yapılan ziyaretleri eklersek, sayı 18 milyonu ancak buluyor. 2009’da bu sayı 15-16 milyon dolayındaydı. Yani, artış yüzde 16 dolayında. Biletli ziyaretçilerin yanında, özellikle öğrencilere yalap şap yaptırılan bedava gezilerin toplamı yılda 8 milyon ziyarete yaklaşıyor.
73 milyonluk nüfusu olan, yılda 30 milyona yakın yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapan bir ülkede, müzelere , ören yerlerine ilgi bu kadar mı olmalıydı?
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dössim veri tabanı
Her tarafından tarih ve kültür fışkıran bu ülkenin durumunu bir de dışarıdaki müzelerle kıyaslayalım. Paris’te Notre Dame Katedrali’nin tek başına çektiği yıllık ziyaretçi sayısı yılda 13 milyon, Louvre Müzesi’nin tek başına çektiği ziyaretçi 9 milyon. Bizde 1 numaralı Ayasofya’nın çektiği ziyaretçi 2,2 milyonu, Topkapı Sarayı ise 2 milyonu ancak buluyor.
***
Topkapı ve Ayasofya, müze ziyaretlerinden üçte bir pay alan İstanbul’un müze ziyaretlerinin yüzde 76’sını oluşturuyor. İstanbul’un bu iki gözdesini Topkapı Harem dairesi yıllık 500 bin ziyaret ile izliyor. Dördüncü sırada Kariye ve beşinci sırada Arkeoloji müzesi var.
TBMM çatısı altındaki saraylardan Dolmabahçe yılda 800 bin, Beylerbeyi Sarayı da 200 bin dolayında ziyaretçi kabul ediyor. Bunları da dikkate aldığınızda 6,5 milyon dolayında bir müze ziyaretçisi, İstanbul gibi bir kültür turizmi başkentine çok yetersiz ve ortada yazık edilen bir miras var.
Sadece İstanbul’dakiler değil elbette; Türkiye’nin diğer müze ve ören yerleri de tam bir sahipsizlik, aymazlık ile karşı karşıya. En çok ziyaret edilen Topkapı ve Ayasofya’dan elde edilen gelir yılda 60 milyon TL’den ibaret. Koskoca İstanbul’un müze gelirlerinin toplamını alt alta yazsanız 100 milyon TL bile etmiyor.
Yazıktır. Müzelerimizi sahiplenelim. Babamızdan, anamızdan kalan miras gibi sahiplenelim.
(*) Detaylı bilgi ve yorumlar için bkz:
Faruk Pekin, “Çözüm Kültür Turizm”, İletişim Y. 2011