Yardım(sadaka) yalanları
Dostum Orhan Bursalı’nın 21 Ağustos tarihli Cumhuriyet’teki köşesinde okuyunca dönüp baktım kaynak verdiği Hürriyet’teki o…
Medyanın ana kaynağı olan reklam gelirleri 2011’de ne oldu? Ekonominin genelde yüzde 8 dolayında büyüdüğü tahmin ediliyor (2 Nisan’da kesin büyüme açıklanacak). İç tüketime dayanarak gerçekleşen bu büyüme reklamlara da bir ölçüde yansıdı. Reklamcılar Derneği (RD), 2011 reklam yatırımlarını 4,3 milyar TL olarak açıkladı. Bu, 2010’daki reklam harcamalarına göre yüzde 20 artış demek. Enflasyonun yüzde 10,5 olduğunu hatırlarsak, reel bir büyüme var reklam harcamalarında. Dolar kuru, 2010 ve 2011’de farklı seyretti. Bunu akılda tutarak reklam harcamalarının 173 milyon dolar (yüzde 7) artış gösterdiğini ve ancak 2,6 milyar dolara çıktığını söyleyebiliriz. Milli gelire oranlarsak reklamlar yüzde 3,4’lük bir büyüklükte ki, pek parlak değil.
Parlak olsun, olmasın, medya bununla geçinmek zorunda…Bunca TV kanalına, gazeteye, dergiye, internet sitesine, panoya, radyoya, sinemaya yeter mi bu pasta? Tabi ki yetmez. Onun için herkes alabileceği azami dilime saldırıyor. Silah harcaması gibi, medya harcaması yapıldığı için, medya patronları zararların hiç olmasa bir kısmını reklam gelirleri ile karşılamanın kavgasını sürdürüyorlar. Her yıl bu paylaşım kavgası biraz daha büyüyor. Rating savaşlarının polis operasyonlarına, oradan da ölçme işini askıya almaya kadar vardırıldığına tanık olduk…
***
Toplamı 2,5 milyar doları (bilemediniz, 3 olsun) ancak bulan reklamların mecra tercihleri, 2011’de de yazılı medyayı üzdü. Gazeteler (ve sürünen dergiler), reklam pastasından 2011’de 2 puan daha kaybettiler ve payları yüzde 24’e geriledi. Bu mecraya verilen reklamlar, ancak yıllık enflasyon kadar arttı.Yani gazetelerin reklam gelirleri reel anlamda artmadı. Buna karşılık TV’ler paylarını 2 puan artırdılar. Bir anlamda gazetelerin kaybettiğini televizyonlar kaptı. 2011’in 707 milyon TL’lik reklam artışının yüzde 60’ının televizyonlara gittiğini görüyoruz.
Kaynak: Reklamcılar Derneği veri tabanı
İnternet abonesi 2011’de 14 milyona ulaştı. İnternette tırmanış bu mecraya reklamı da artırıyor ve pay yüzde 8’i buldu. TV’nin hakimiyetini kırmak ise hiç kolay değil. Reklamlardaki payı yüzde 57’ye varan TV’ler içinde de “Dizi yayımlayan” kanallar aslan payını alıyorlar. Ratingi en yüksek diziler, kanala en fazla reklam gelirini sağlıyorlar ve bu yıllardır böyle sürüyor.
Reklam gelirlerinden yüzde 45-50 dolayında payı olan Doğan Grubu, 2011’de Milliyet ve Vatan gazeteleri ile televizyonlarından Star’ı elden çıkarınca, reklam gelirlerinden aldığı payın yüzde 35-40 bandına düştüğü tahmin ediliyor. Doğan’dan artan reklam gelirinin diğer “Merkez medya grupları”na, yandaş medyaya-hele ki TRT’ye- yetmediği ve sübvansiyonlara devam edildiği açık. Sünger gibi para yutan RTE güdümlü Sabah-ATV grubunun elden çıkarılması operasyonu ise henüz sonuçlanmadı. “Kar etmeyen Sabah’ı istemem, ATV’ye fiyat vereyim” tekliflerinin geldiği biliniyor. En popüler niyet ise dünyaca ünlü medya patronu Murdoch’unki.
Geçtiğimiz hafta Türkiye’ye gelerek RTE ile görüşme yapan Murdoch’un Sabah-ATV ile ne kadar ilgili olduğu pek bilinmiyor, ama Star’da Taha Kıvanç adıyla medya yazıları kaleme alan Fehmi Koru, olası bir satış ertesinde Murdoch’un işin başına “pop sosyolog” dediği Ertuğrul Özkök’ü getireceğini yazdı. İlginç bulundu ama, hiç de orijinal bir haber değildi. Çünkü aynı şeyleri 24 Ocak tarihli Habertürk’te, Özkök’ün kadim ahbaplarından Serdar Turgut yazmıştı. Fehmi Koru, Turgut’un yazısındaki bilgileri aynen ısıtarak sunmakla biraz ayıp etmiş olmuyor muydu? Pek masum sayılmayacak bu “intihal” ihtimaline karşılık bazı “münafıklar” da şu iddiayı ortaya atıyor; “Serdar’a da , Fehmi’ye de aynı yazıları Ertuğrul yazdırıyor. Aklınca RTE’nin 28 Şubat rövanşından, Murdoch’a sığınarak kurtulacak…”
Nedir şimdi Fehmi Koru’nunki: Turgut’tan çalmak mı, Özkök’e kıyak mı?
***
Türkiye’de Fox TV ile faaliyet gösteren Murdoch’un ise gerçek niyeti henüz anlaşılmış değil. Bir de arşivlerde Murdoch’un Formula 1 ile ilgilendiği bilgisi duruyor. 21 Nisan 2011 tarihli Hürriyet’te yer almış haber şöyleydi; “Murdoch’un sahip olduğu Sky News televizyonunun iddiasına göre, Murdoch’a ait News Corporation şirketi motor sporlarıyla bilinen ünlü 1’i satın almak için harekete geçti. 2002 yılında da benzer bir girişimde bulunup Murdoch’un, bu kez J.P.Morgan’ın öncülüğünde hazırlandığı öne sürüldü. Teklifin, başka alıcılarla oluşturulacak bir konsorsiyumla yapılması da gündemde; ancak News Corp’un öncelikli hedefi, Formula 1’in tek sahibi olmak. Murdoch’un ortağının, Meksikalı milyarder Carlos Slim olması muhtemel görünüyor”.
Kar etmeyen, üstelik AKP rejiminde başına her türlü bela getirebilecek yeni bir medya yatırımını Murdoch göze aldıysa, bu külfetin karşılığı olarak mutlaka bir nimet isteyecektir.
Hadiseye bir de buradan bakmak nasıl olur acaba?