Aynı miktar ihracat ve ithalatın fiyat artışlarını takip ederek gözlenen dış ticaret hadlerinin Eylül 2022 verileri, son aylarda Türkiye’nin ihracatını fiyat düşürerek artırdığını, ithal ürünlerini ise önceki dönemlerden daha pahalıya aldığını ortaya koydu.

Öyle ki 2020 Ağustos ayında alınan ve satılan ürünlerin fiyatları başa baş iken 2022 Eylül’ünde birim ihracatın fiyatı, birim ithalatın fiyatının yüzde 71’ine kadar geriledi. Yani Türkiye daha ucuza ürün satarken başta enerji olmak üzere ithal ürünleri daha pahalıya ithal etti ve bunun sonucunda önemli bir kaynak transferi ya da “sermaye kanaması” dış ticaret üstünden gerçekleşti.

2021’in ilk dokuz ayında ihracat tutarı 161 milyar dolar iken, 2022’nin ilk dokuz ayında yüzde 17 artarak 188 milyar dolara çıktı. Ne var ki bu artış, miktar olarak daha fazla ürün gönderilerek, dolayısıyla birim ihracat ucuzlatılmış olarak gerçekleşebildi.

İhracatçılar TL olarak ellerine geçen parayı dikkate aldılar, döviz fiyatlarındaki artıştan yararlanmak üzere fiyat kırmaktan geri durmadılar. Aynı şey bir diğer döviz kaynağı olan turizmde de yaşandı. Turistlerin tükettikleri mal ve hizmetler daha düşük döviz karşılığı satıldı, turist başına döviz girişi yüzde 13’ün üzerinde azaldı.

Birim ihracat ve turizm satışlarında damping, ülke değerlerinin daha ucuza satılması ve dış ticaret, turizm üstünden yoksullaşma olarak adlandırılıyor.

Özellikle 2021 Eylül ayında enflasyon yıllık olarak yüzde 20’ye yaklaşmışken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politika faizlerini yüzde 19’luk seviyesinden aşağı indirme tutkusu, döviz fiyatlarında patlamaya yol açtı. Politika faizi 2021 Eylül’den itibaren dört ayda 5 puan indirilirken dolar fiyatı da aynı sürede 8 TL’den 18 TL basamağına kadar sıçrayarak yüzde 125 arttı.

https://www.al-monitor.com/tr/originals/2022/11/decline-turkish-lira-forces-exporters-cut-prices-boosts-tourism

 

Written by Mustafa Sönmez