Mustafa Sönmez

Türkiye, küresel altüst oluşun etkisiyle sürüklendiği krizi tam bir “V” biçiminde yaşamış görünüyor. V’nin tamamına bakıldığında, -Çarşamba günü yazdığım gibi- 2010 Haziran’ında kriz öncesi 2008 Haziran’ının milli gelirine hala ulaşılabilmiş değil. Kaldı ki, nüfusumuza, o tarihten bu yana 2 milyon kişi daha eklendi. Bu da kişi başına gelirin düşmesi demek.

Büyüme yaşanıyor yaşanmasına da bu büyümenin, bölüşüm ayağı hiç sorgulanmıyor. Pasta, kriz öncesi gibi mi bölüşülüyor.Tabi ki hayır. Ücretliler 2008 ücretlerine talim ediyorlar. Bölüşüme dair gerçek verileri açıklamayan TÜİK, istihdamda da yine çam devirmekte ısrar ediyor.

Sıcak para rüzgarına dayanan büyümenin istihdam yaratmadığını son veriler de teyit ediyor. Haziran verileri, işsizliğin, beklendiği gibi yüzde 10,5’a indiğini gösteriyor. Bu, mevsimsel bir özellik Haziran’dan Ekime kadar tarım, inşaat, turizm gibi sektörlerin istihdamlarının etkisiyle istihdam artar, işsizlik göreli düşer ama Kasım’dan başlayarak tekrar yükselir. Şimdi yaşanan da o. İşsizlik 2009 Haziran’da yüzde 13’tü bu Haziran yüzde 10,5’a düşmüş görünse de , işsiz sayısı kriz öncesi 2 milyon 297 binden 2009 Haziran’ında 3 milyon 269 bine çıkmıştı. 2010’un Haziran’ında ise hala 2 milyon 751 bin…Yani kriz öncesinden bu yana işsizlere ordusu hala 450 bin daha kalabalık.

Sıcak para girişinin ucuzlattığı düşük döviz kuru eşliğinde yaşanan büyümenin istihdam dostu olmadığı, son verilerle bir kez daha ortaya çıktı. Haziran itibariyle son 12 ayda büyüme oranı yüzde 10,3 olarak görünürken istihdamdaki artış yüzde 7. Yani istihdamın temposu, büyümenin gerisinde. Ama bu yüzde 7 istihdam artışında da hile hurda var. Hile, tarım sektöründe. 2010 Haziran’ı itibariyle tarımda büyüme yüzde 0,6, yani yüzde 1 bile büyümemiş. Ama her nasılsa tarımdaki istihdam 1 yılda 5,7 milyondan 6,3 milyona çıkarak yüzde 7,7 artmış. Bu kargaları bile güldüren durumu, TÜİK umursamaz halde. Bu, açıkça işsizliğin kamuflajı…

İstihdamın tempo düşüklüğü imalat sanayiinde de görülüyor. İmalat sanayiinde büyüme yüzde 15,4 ama istihdam artışı yüzde 12’de kalmış. İnşaatta da istihdam artışı yüzde 10’u bulmazken büyüme yüzde 22’ye yaklaşmış. Ticaret yüzde 14 artmış ama istihdam artışı yüzde 1,3’te kalmış…Keza mali sektörde yüzde 9 büyüme var ama istihdamda artış değil, yüzde 5 düşüş var.

***

Gelelim bütçe açığındaki daralma iddiasına. Tamam, ilk 8 ayın bütçe açığı 14 milyar TL .Bu geçen yılın aynı döneminde 31 milyar TL idi. Yani yüzde 54 daralmış açık.Ama nasıl? Cevap vergideki payı yüzde 55’i aşan KDV,ÖTV artışlarında.

Sıcak para akışıyla ithalat arttıkça, ithalata bağlı sanayi çarkı dönüp kasılan tüketim canlandıkça KDV,ÖTV gelirleri de arttı ve bu açık öyle daraldı. Marifet mi şimdi bu?

Written by Mustafa Sönmez