Madem barışın kapısı aralandı, madem parmaklar tetikten çekiliyor, silahlar susuyor, o halde Güneydoğu’ya o kadar asker, polis bütçesi ayırmanın, hem de eğitimden, sağlıktan, adaletten, sosyal yardımdan kısmak pahasına bunu yapmanın, ne gerekçesi kaldı geriye? Hiç!…Meclis, ivedilikle yeni bir bütçe kanunu yapıp özellikle Güneydoğu illerine tahsis edilen asker ve polis ödeneklerini azaltmalı, kadrolarını başka illere çekmeli, korucu yapılanmaları tasfiye etmeli,  buradan tasarruf edilecek kaynakları, bölge halkının acil iş –aş, barınma sorunlarının çözümüne yarayacak projelere aktarmalı, bunu da yerel yönetimlere kullandırmalıdır. Başta BDP olmak üzere siyasi partilerin öncelikli  taleplerinden biri bu olmalıdır.

BÜYÜK ISRAF

Türkiye, dar milli gelirini askeri harcamalara bloke etmiş ender ülkelerden biri. Otuz yılı bulan Kürt savaşı, bu akıl dışı politikanın ana gerekçesi. “Ne kadar savaş harcaması?” diye sorarsanız bunun bilimsel , gerçek bir karşılığı yok. Merkezi bütçeye bakarsanız, örneğin 2012’de “savunma hizmetleri” diye tanımlanan harcamalarının toplamı 18,5 milyar TL’den ibaret. Bu, merkezi bütçenin hepi topu yüzde 5’i. Emniyet harcamaları ise yüzde 7’si. AKP rejiminin, “askeri vesayet”in belini kırma operasyonundan sonra polis harcamalarına ağırlık verdiğini ve polis harcamalarının askeri harcamaları geçtiğini görebiliyoruz. Yine de bütçede yer alan sayılar, gerçek asker/polis harcamalarını yansıtmıyor. Böyle kabul edecek olsak askeri harcamalar milli gelirin yüzde 1,5’undan ibaret görünüyor. Oysa CIA kaynakları (cia.gov.’da var) Türkiye’nin askeri harcamalarını milli gelirinin yüzde 5,3’ü olarak gösteriyor. Askeri harcaması milli gelirine göre en yüksek ülkeler şöyle; Umman ( %11,4) , Katar(10), S.Arabistan(10), Ürdün(8,6), Irak(8,6), İsrail(7,3), Yemen (6,6), Suriye(5,9), Kuveyt (5,3) ve Türkiye(5,3)…Bu liste, başta ABD emperyalizmi olmak üzere silah endüstrisine hakim tekellerin, onların devletlerinin Orta Doğu’yu neden sürekli bir çatışma bölgesi olarak gergin tuttuklarını da yeterince ortaya koyuyor. CIA verisi ile bizim resmi veriler arasındaki büyük fark neyle kamufle ediliyor? Biliniyor ki, Savunma Sanayi Fonu, asker ve polis vakıfları, uluslararası barış kuruluşlarının, BM’nin denetimine karşı, asker-polis harcamalarını kamufle eden başlıca kurumlar.

GÜNEYDOĞU  ÇUKURU

Ülkeler, kendilerini güvensiz hissettikçe kaynaklarını da silahlanmaya, askeri harcamalara ayırıyorlar. Buna petrol geliri yüksek ülkelerin gücü yetiyor, ama ya Türkiye’nin? Dış borçları 330 milyar dolara dayanmış, kişi başına geliri 10 bin dolarda debelenen bir ülkenin bu kadar askeri harcama yapması neyine? Artık bu durmalı. Bu kaynaklar, Güneydoğu’nun yoksul illeri için , onların iş-aş, eğitim, sağlık bütçelerine aktarılmalı.

Kaynak: Maliye B. Muhasebat Genel Md. Veri tabanı

 Gerçek asker polis harcamaları, bütçede gösterilenin çok üstünde. Bunun farkında olarak, bütçenin görünen harcama kalemlerine bakıldığında bile Güneydoğu illerine, ayrılmış gösterilen (örtülü olmayan) kaynakların bile yüzde 30’undan fazlasını asker-polis harcaması oluşturuyor. Bu oran bazı illerde çok daha yüksek.Örneğin Tunceli’de il bütçesinin yüzde 60’ı, Hakkari’de yüzde 56’sı, Şırnak’ta yüzde 46’sı, Siirt’te yüzde 37,5’u. En yüksek bütçeli Diyarbakır’da bile yüzde 30’u…

AKP rejimi barış konusunda samimi ise yeni bir bütçe kanunu ile Güneydoğu illerine merkezi bütçeden ve diğer örtülü fonlardan harcanan kaynakları, bu illerin sivil kulanımı için illerin belediye bütçelerine aktarılmasına ön ayak olur. İktidar, GAP sulama yatırımları için İşsizlik Fonu’nu tırtıklamaktan da vazgeçmeli. İşsizlerin parasıyla oluşturulan Fon’dan, GAP için 4 yılda 12 milyar TL’ye yakın para kullanıldı. Asker-polis harcamasını azaltamayanlar, işsizin parasını hortumlamakta beis görmediler.

 

Written by Mustafa Sönmez