Mustafa Sönmez

Türkiye ekonomisi ile ilgili öngörülerde bulunmak isteyen politikacıların, yatırımcıların, karar alıcıların, birinci elde kullandıkları kaynak, IMF raporları. IMF, hem  yılın belli  dönemlerinde yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook) raporlarında, hem de ülke özelindeki analizlerinde Türkiye ile ilgili büyüme, cari açık, enflasyon gibi temel göstergelere ilişkin öngörülerde bulunuyor.

Kriz öncesi ve sonrası performansını dikkate alınca, IMF’ye ne kadar güvenebiliriz?  Birçok “otorite” gibi, küresel krizin gelmekte olduğunu IMF de göremedi. 2008 ve 2009 öngörülerinde, kelimenin tam anlamıyla çuvalladı. Yaşanan felaketin hasar tespiti yapıldıktan sonra, izleyen 2010 , 2011 yıllarının IMF performansı da çok parlak değil. Şimdi de gözler 2012 öngörülerinde…

Hatırlayın; küresel krizin ABD’de patlak verdiği 2008’de IMF, dünya ekonomisinde yüzde 4’e, gelişmiş ekonomilerde de yüzde 1,5’e yakın büyüme öngörüyordu. Oysa, 2008 sonuna  gelindiğinde özellikle ABD ve diğer merkezlerde büyüme neredeyse sıfıra yakın gerçekleşmişti. Ama esas çuvallama 2009’da yaşandı; merkez ülkeler için yüzde 0,5 büyüme ile krizin aşılacağı sanılırken yüzde 4’e yakın bir tarihi daralma yaşandı . Sütten ağzı yanan IMF, 2010 için mütevazi bir toparlanma bekliyordu. Bu kez de dünya ekonomisi öngörünün üstünde büyüdü ama 2011’de yeniden büzüldü…

Kaynak: IMF World Economic Outlook, 2008-2011 dönemi raporlar,(*) 2012,Hedef

IMF’nin karizmasını çizen en önemli halkalardan biri Yunanistan oldu. IMF, Yunanistan’ın nasıl kof bir ekonomi olduğunu ve Avro alanını “ofsayda düşüreceğini” fark edemedi. 2008 için yüzde 3’ün üzerinde büyüyeceğine hükmettiği komşu, o yıl yüzde 1 büyümeyi ancak becerirken sonrasında iflah olmadı ve üç yıldır küçülüyor, daha da küçüleceğe benzer, ama IMF’nin sorunun büyüklüğünü fark etmesi ancak 2011’de mümkün olabildi.

Gelelim IMF’nin Türkiye  karnesine…IMF, daha  küresel krizin etkisi altına girmeden  Türkiye ekonomisinde başlayan tıkanmayı göremediği için 2008’de yüzde 3,5 büyüme öngörmüştü. Sonuç yüzde 1’in altında büyüme oldu. Daha beteri 2009 tahmini oldu. Yüzde 3 büyümesi beklenen Türkiye, yüzde 5’e yakın küçülme yaşayınca IMF, Türkiye bahsinde de ters köşe oldu. IMF, 2010 ve 2011’de ise daha mütevazi büyüme öngörüleri yaptı ama 2010’da 5 puan, 2011’de 2 puan sapmaya uğradı öngörüler.

Kaynak: IMF World Economic Outlook, 2008-2011 dönemi raporlar,2011 Gerç.tahmin,2012 hedef

IMF, şimdi de 2012 sınavında ve bu yıl büyümenin yüzde 2 dolayında kalacağını öngörüyor. AKP iktidarının yüzde 4 büyüme hedefini ise paylaşmıyor. Kılavuzu IMF olanlar, düşük büyüme beklentisine girip AKP’nin tökezlemesi için duaya durmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ama, galiba boşuna bekleyecekler. IMF takipçileri, AKP rejiminin “Maliye” gücünü hafife almakla büyük hata yapıyorlar. Bütçeyi  yeni vergiler, özelleştirmeler, kamu varlığı satışları, İşsizlik Fonu’nu tırtıklama gibi yer yer hukuk dışı operasyonlarla takviye, AKP rejiminin elini güçlendiriyor, manevra alanını genişletiyor. Muhalefet- özellikle CHP– bunu göremiyor ve haksızlıklar üstüne bina edilmiş bu politikayı bozamıyor. Maliye’de sağlamlık, para politikalarında Merkez Bankası’nın faiz ve döviz politikalarına destek sağlarken krize karşı yeni direnç kolonları oluşturuyor.AKP, 2009 krizini bu sayede savuşturmuştu. Bugün de güvendiği dağ, Maliye…

Written by Mustafa Sönmez