Cumhuriyet’in en köklü kuruluşlarından Halkevleri, 80. Yılını kutluyor. 1932’de Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu ile birlikte kurulan Halkevleri, bu “üçüz devrim” in bir parçası olarak tanımlandı. Kemalist cumhuriyetin halka, “modern ve milli bir hayat anlayışı doğrultusunda terbiye vermek”  için kullandığı Halkevleri’ nde ahalinin spor yaparak, eğitim görerek, sanat icra ederek beraber eğlenmeyi, oturup kalkmayı öğrenerek modernleşmesi hedeflenmişti. Neşe Gürallar Yeşilkaya, Halkevleri, İdeoloji ve Mimarlık (İletişim Yayınları) adlı çalışmasında halk hareketine dönük bu talim terbiye kurulunun yapısı, ideolojisi ve faaliyetleri hakkında derli toplu bir değerlendirme yapıyor. Çoğu Cumhuriyet kurumu gibi, Halkevleri de 1930’lardaki gibi kalmadı. Recep Peker’in deyimiyle CHP’nin bitişik örgütü olan ve yönetim kuruluna ancak CHP üyesi olanların seçilebildiği Halkevleri, bu yapısı itibariyle  DP’nin  hedef  tahtasındaydı ve  1951 yılında kapatıldığında 478 şube ve 4 bin 322 halkodası ile 10 milyonun üstünde nüfusa  yüzlerce kütüphane, tiyatro salonu götüren, dil, tarih ve edebiyattan güzel sanatlara, spordan müze koluna kadar dokuz dalda faaliyet yürüten yarı-resmi bir örgüt olarak birinci dönemini geride bırakmıştı.

Halkevleri , 1963’te ikinci diriliş dönemini başlattı. Kent merkezlerinden mahallelere taşınan Halkevi şubeleri, bu kez “aşağıdan yukarıya” bir süreç ile halkın özgücünden beslenmeyi deneyimledi. Ne 1971 darbesinde yaşanan tutuklamalar ve kapatma kararları ne de 12 Eylül diktatörlüğü  Halkevleri’ni bitiremedi. 1980 darbesinden 7 yıl sonra, Halkevciler,  Üçüncü Diriliş için  yola koyuldular, yoksul mahallelerde Halkevleri, tüm baskılara karşı direnen emek ve demokrasi hareketi içerisinde özgün bir yeri temsil etmeye başladı. Bugünün Halkevcileri, sokaktan ,mahallerden örgütlenerek kendilerini  “Halkın Muhalefet Evleri”, olarak adlandırıyor ve halkın barınma, sağlık,ulaştırma,eğitim gibi temel hakları için dayanışıyor, mücadele ediyorlar.

***

8 Nisan Pazar akşamı Halkevleri’nin 80. yıl şenliği vardı ve bu buluşma,  karanlığa meydan okuyan 25 bini aşkın kitleyi Sinan Erdem Spor Salonu’nda bir araya getirdi. . Şenlik,  görülmeye değerdi. 55 kişilik grubuyla Anadolu Ateşi, 160 kişilik korist kadrosuyla Halkevleri Çocuk Korosu’nun aralarında bulunduğu 14 grup ve sanatçı, 300 kişilik sahne ekibiyle, ezgilerini karanlığa meydan okuyanlar için seslendirdi. Sahneye sırasıyla, Anadolu Ateşi, Yavuz Bingöl ile Halkevleri Çocuk Korosu, Agire Jiyan ile Diyarbakır Sur Belediyesi Gençlik Korosu, Erkan Oğur ile İsmail Hakkı Demircioğlu, Yeni Türkü ile Şevval Sam, Hayko Cepkin, Bulutsuzluk Özlemi, Volkan Konak ile Melike Demirağ ve Edip Akbayram çıktı.

Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol,  bu gerçek şenlik için , “ Karanlığı yırtacak gücün halkın ellerinde olduğunu gösterecek bir işaret fişeği” ifadesini kullanırken haksız sayılmazdı.  Saat 17.30’da başlayan ve 22 sularında biten,  AKP zulmüne karşı  direnci zayıflamışlara, umudu yitenlere hayat  öpücüğü olan bu dayanışma gecesine yandaş medya elbette yer vermeyecekti. Ya diğerleri? Katılan her sanatçının takdirini ifade etmekten kendini alıkoyamadığı o çoğu genç, ümit dolu kalabalığın 25 bin salon izleyicisinin eylemliliğinin hiç mi haber değeri yoktu?

Düzeltme

Böyle bir programı insanlığa armağan ettiği için yatar kalkar ‘excel’in mucidine dua ederim. Gelin görün ki, yaptığınıza çok güvenirseniz, dönüp kontrol etmezseniz, azizlikler de yapar excel. Nitekim 7 Nisan tarihli yazımda 2005-2011 dönemi yatırımların milli gelirdeki payını hesaplarken 2005 formülünü izleyen yıllara uygulayınca olanlar oldu, genel eğri değişmese de oranlar birkaç puan fazla çıkmış. 2005 GSYİH’sini sabitleyen bir formül yazma gafletine düşünce , izleyen yılların yatırımları da bu değişkene bölünmüş.  Korkut Boratav Hoca’nın-Allah onu başımızdan eksik etmesin- gözünden kaçmamış tabii, uyardı. Yeniden hesaplattım excel’e. Yazıdaki yorumumu değiştirecek bir hata değil, ama olsun, hata hatadır, düzeltilmiş hali ise şöyledir;

Kaynak: TÜİK ,GSYİH veri tabanı

Written by Mustafa Sönmez